Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE)-Bolu Belediyesi’nde işten çıkarılan 97 işçinin geri alınması talebiyle, başlatılan ‘Emek ve Adalet Yürüyüşü‘, geçen cumartesi günü CHP Genel Merkezi önünde sona erdi. Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, burada yaptığı konuşmada, “Şartlar ne olursa olsun arkadaşlarımız işe dönene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, yaşanılan sorunun çözümü konusunda bir taahhüt almak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin birçok şehrinden gelip, CHP Genel Merkezi önünde toplanan sendika üyeleri arasında, Adana’dan da yüzlerce kişi vardı. 97 işçiye destek vermek amacıyla pankart açıp yürüyüşün Ankara ayağına dahil olan Adanalı sendikalılar, yoğun yağmur altında seslerini duyurmak için üstlendikleri sorumluluğu layıkıyla yerine getirdiler. Eylem sonrası Adana’ya dönüş yolunda sorularımızı yanıtlayan Hak-İş Konfederasyonu Adana İl Başkanı ve Hizmet İş Sendikası Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel, verdikleri desteği her platformda sürdüreceklerini ifade etti. Yücel, ‘’Eğer gerçekten de bankamatikçiler varsa, belediye başkanları şeffaf bir şekilde, belgelerle çıkıp açıklama yapmalılar. Hiç işe gelmeden maaş alanları destekleten belediye başkanı da olsa, sendika da olsa benim nazarımda vatan hainidir’’ dedi.
Ses getiren bir eylem gerçekleştirdiniz, nasıl bir değerlendirme yapacaksınız?
Keşke işten çıkışlar olmasaydı da bu kalabalık toplanmasaydı. Her ne kadar kadro da verilse, çeşitli yasalar da çıkarılsa fayda etmeyebiliyor. ‘Dün dündür, bugün bugündür’ mantığıyla hareket ediliyor. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra sendikamıza karşı ciddi bir sendikal baskı uygulanmaktadır. Üyelerimiz sendikadan istifa etmeye zorlandığı gibi işten de çıkarılıyorlar. Şu an birçok belediyede devam eden toplu iş sözleşmeleri bulunuyor. Amaç, sözleşme süreçlerini tıkamak. Çıkışı verilen işçiler gerçekten söyledindiği gibi bankamatikçi olsalardı bu kadar yol yürümezdik. Kemal Kılıçdaroğlu, ”CHP’nin kazandığı belediyelerde, hiç kimsenin işine son verilmeyecek, ekmeğiyle oynanmayacak” diye söz vermişti. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da seçimlerden önce benzer bir söz vermişti ancak ne yazık ki mazbatayı aldıktan hemen sonra 97 işçiyi kapı önüne koydu. Genel Başkanımız Mahmut Aslan, her türlü müzakereye açık olduklarını dile getirdi. Buna karşılık Sayın Kılıçdaroğlu sessizliğini korumaya devam ediyor. Yine de inanıyorum ki, emekçiler başarılı olacak, haklarını alacaklardır. Adana şubesi olarak da, her platformda hakları gasp edilen işçilere destek vermeye devam edeceğiz. Hiç bir tarafı kırmadan, dökmeden, hiç kimsenin onuruna dokunacak cümle sarf etmeden demokratik mücadele vermeyi sürdüreceğiz.
Sizce işlerine son verilenler arasında söylendiği gibi gerçekten de bankamatikçiler var mı?
Adana olarak bu işin o boyutunu tam olarak bilmiyoruz. Eğer gerçekten de bankamatikçiler varsa, belediye başkanları şeffaf bir şekilde, belgelerle çıkıp açıklama yapmalılar. Hiç işe gelmeden maaş alanları destekleten belediye başkanı da olsa, sendika da olsa benim nazarımda vatan hainidir. Çünkü belediyeler ekmek kapısıdır ve herkesin işine sahip çıkarak layıkıyla çalışması gerekir. Biz çalışmayanlar için asla ve asla bir mücadele vermeyi tasvip etmiyoruz. Ne yanlarında, ne arkalarında oluruz. Gerekçe olmadan haksızlık ve zulüm varsa, onun da karşısında dururuz. İşten çıkarılanlar arasında 5 ila 15 yıldır çalışan işçiler var. Eşi ölmüş, çocukları için çalışan anneler var. Kanser tedavisi görürken işine son verilenler var. CHP’nin buna sessiz kalmasına anlam veremiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Haksız yere işinden çıkarılan olursa bana gelin’ demişti biz de geldik. Dileriz sesimizi duyurabilmiş, derdimizi anlatabilmişizdir.
Gerçekleşen eylemden olumlu sonuç alacağınıza inanıyor musunuz ve beklentilerin dışında yaşanan bir gelişme yaşanırsa B planınız nedir?
Bundan sonra ki eylem planı henüz genel merkezimiz tarafından açıklanmadığı için o konuda bilgi vermem yanlış olur. Elbette eylemler bununla sınırlı kalmayacaktır. Şunu söyleyebilirim ki, mazlumlar ezilebilir, sıkıntılar çekilebilir ama davasında haklıysa er geç kazanacaktır. Buna gönülden inanıyorum.
Adana’da ki belediyelerin ciddi bölümü CHP’de bulunuyor. Bolu’da yaşananların Adana’yı da etkileyeceğini düşünüyor musunuz?
Adana’da ki belediyelerde küçük çaplı çıkışların olduğunu sosyal medya ve basından biliyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nden bin 750 kişi çıkarılacağı açıklanmıştı. Eğer bu kişiler bankamatikçi ise Zeydan Karalar’ın belgelerle açıklama yapması gerekir. Zeydan bey bu konuda haklıysa, bizden olduğu gibi bütün sendika ve sivil toplum kuruluşlarından destek görecektir. Adana Büyükşehir Belediye çalışanları bizim üyemiz değiller. Sendikamıza bağlı olmamalarına rağmen, emekçilerin yanında yer aldığımızı sergilemek adına, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’dan bilgi almak amacıyla bir randevu talebimiz olacak.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Şartlar ne olursa olsun arkadaşlarımız işe dönene kadar, Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş sendikası olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Bolu’dan Ankara’ya yürüyüşümüz mücadelemizin bir parçası, bu mücadelenin sonu değil. Biz arkadaşlarımız işe dönene kadar, hakları iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Bunun bir bedeli var, önümüze çıkacak zorlukların da farkındayız. CHP yönetimindeki belediyelerde çalışan üyelerinin işlerinin geleceği konusunda tedirginlik yaşıyoruz. CHP’nin 31 Mart’tan önce söylediklerinin arkasında duracağını açıkça ilan etmesini istiyoruz. Bizim mücadelemiz arkadaşlarımız işe dönünceye, baskılar ortadan kalkana kadar. Haklarımız verilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Amacımız işe geri dönmek, işimizi, aşımızı yeniden elimize almak. Sendikal baskılara karşı direnmek, sendikal haklarımızı sonuna kadar kullanmak. Bundan başka bir amacımız yok. Umuyor ve inanıyorum sağduyu galip gelecek. İnşallah taleplerimiz CHP yetkilileri tarafından anlayışla karşılanır ve bu sorun çözülür.
