Aradan aylar geçti ve biz hâlâ Büyükşehir Belediye Başkanımızın neden tutuklandığını net olarak öğrenemedik. Yargılanmasına sözümüz olamaz elbette; fakat nelerin nelere dayandığını bilmediğimizden tutuksuz yargılanmamasını yadırgamak da hakkımız.
Adana’yı havalimansız bırakmak başka, başkansız bırakmak çok daha başka. Başkan Zeydan Karalar, bana göre, kent kültürü ve kent tarihi bakımından heyecan duyup dar zamanda bile ilgi gösteren kişiliğe sahip. Bu yanını, daha Seyhan Belediye Başkanıyken özellikle Tepebağ performansıyla kanıtlamıştı. Büyükşehirde de, merkez ve merkez dışındaki önemli arkeolojik ve kültürel çalışmalara verdiği destek asla küçümsenemez.
Dünya alem bilir ki, bizde yönetim kurum ve kurallara bağlı olmakla birlikte daima bir lidere gereksinim duyar. Görevini çok iyi bilen orta ve ortanın üstü kadrolar, en azından kendilerini gösterebilmek için yaptıklarının yukarısı tarafından görülüp takdir edilmesini bekler. 60 yıldır basın deryasının bir köşesinde olmanın dışında, Ali Sepici ve sonrasındaki her belediye başkanıyla görüşebilmiş biri olarak söylüyorum; Başkan Zeydan Karalar’ın Festival sürecini Silivri’den izlemesi, etkinliklerin başarısını ister istemez aşağılara çekmektedir.
“KOZA”YI EN İYİ BİLENLERDENİM
Danışmanlığıyla başlayıp zaman içinde üst üste Yönetim Kurulu üyeliği, bir süre de Genel Müdürlüğünü yaptığım Koza Kültür Sanat A.Ş. artık yok. İçinde bulunduğum yönetim kadrosunu Aytaç Durak Başkan kurmuştu. O kadro, mütevazı bütçelerle çalışıp vergi sıralamasına defalarca girecek kadar başarılı yönetim sergilemişti. Durak’ın görevden alınmasından sonraki dönemde, şirke fırına atılmış mum gibi eriyip icra dosyaları arasında kayboldu.
KOZA’NIN İKİNCİ REENKARNASYONU
Koza Festivali uzun bir sessizliğe bürünmüşken, BÖLGE Gazetesi ortaya çıktı ve Adana’nın kanaat önderlerine, üst düzey yöneticilerine, özellikle de Koza’yı unutmamış sanat çevrelerine hitap eden yayınlarla ciddi ve etkin bir kamuoyu oluşturdu. Gazete sahibi Nevzat Uçak, hamam girenin nasıl terleyeceğini bilerek dünyanın masrafını yaptı. Uçak biletlerine, ağırlama giderlerine, toplantı masraflarına katlanarak amaca ulaştı ve Aytaç Durak’ın da desteği alınınca “Artık ölüdü” denilen Koza canlandı. Buna, birinci reenkarnasyon (yeniden doğuş) diyelim…
Sayın Karalar Büyükşehir’deki makamına oturduğu gün öldürülmüş Koza’dan kalma icra dosyaları ve personel alacakları önünde dağ gibi duruyordu. Tabii bunların dışında da belediye sayısız dağlar ve tepelerle çevrilmişti. Ayrıntılar şöyle dursun, Sayın Karalar tasarrufla mı dersiniz, basiretle mi, mucizeyle mi, artık size bağlı, haczedilen masayı ve ardından kasayı düzeltirken Koza’dan kalma pürüzleri de temizledi. Yeni bir oluşumla, geleneksel Koza Etkinliklerini yeniden başlattı. Böylece, ölü Koza bir kez daha yeniden doğarak İkinci Reenkarnasyonuyla ayaklanmış oldu. Adana’nın festivaller kenti özelliğini yakalamasında emeği ve gayreti yadsınamayan Adana gibi Başkan’ın bugün aramızda olmaması vicdanları yaralamaz da ne yapar!..
Bildiğimiz bir şey varsa, kalitede ve moralde verilecek firelerle Başkansız Festival Adana Tarihinin kara sayfalarında yerini alacaktır; hatta almıştır bile…
