BELEDİYELERE BELEŞ HİZMET ÖNERİMİZ VAR

Belediyelerimizin meteliğe kurşun attıklarını bilmeyen yok. Kasalar tam takır, kuru bakır. Hani derler ya; fare düşse başı yarılır. Öyle olunca da, bazı önemli hizmetleri isteseler de yapamıyorlar. Hele hele CHP’den seçilmiş başkanlar, delik cep ve meclis muhalefeti şöyle dursun, bir de COVID 19’un pençesinden muzdaripler.

Duyarlı vatandaşlığım tuttu, başkanlarımızın şahsında belediyelere parasız-pulsuz yapabilecekleri çoook önemli bir hizmet önerisinde bulunayım dedim; Allah sevabına nail eyler inşallah…

Sokaklarımız ve caddelerimiz zaten öbür türlüye dönmüş ama, yetmemiş, bulvarlarımız da aynı tecavüz altında. Adam kocaman tabelasını trafiğe ayrılmış yere, hem de dikine yerleştiriyor, flamalarını dikiyor, kırmızı-beyaz kuşaklı konik babaları yerleştiriyor, babasının malı gibi. İnanmayan çıkıp tali bulvarlara, caddelere,  sokaklara bir baksın; resmen ve sırf bunlar yüzünden trafik akışı ciddi biçimde zorlanıyor.

Kaldırımlar zaten felaket. Tezgah mı istersiniz, araba mı, motorsiklet mi, biriket mi, kum mu, moloz mu, sucuk mu, çerez kavurma makinesi mi… Aklınız gelebilecek her şey var. Özellikle kaldırımlara park eden arabaları görünce insanın ya cinnet geçirmesi, ya da sabır için salavat getirmesi zorunlu oluyor. Yayalar, sıklıkla kaldırım yerine araçlara tahsisli yolda yürümek zorunda kalıyorlar. Yaşlısıyla, genciyle, hastasıyla, bebeğiyle…

Asıl üzücü ve düşündürücü tarafını söyleyeyim izninizle; yahu biz fani hemşeriler idareden o kadar ümit kesmişiz ki, bütün bu başıbozukluk eseri rezillikleri kanıksamış durumdayız. Yani, çirkinliğin, saygısızlığın, çok kötü bir ayıbın yaratıcılarındanız.

Çok şükür hidayete ermişler arasına katıldım ve arada sırada çalışan kafamı kullanarak bu pisliklerden kurtulmanın para-pul harcamadan nasıl kurtulabileceğimizi buldum.

Şöyle kurtulacağız: en başta büyük belediyemiz, yanı sıra yavru belediyelerimiz bu tür saçmalıkların yasalar kapsamında, uyarısız cezalandırılacağını her gün birkaç kez  açıklasın. Diyelim ki bir hafta sonra da, işe koyulup babaları, flamaları, tezgahları, tabelaları toplamakla kalmasın, işgal-engel suçlarından bassın cezayı… Ama bunu en az haftada üç gün ve aksatmadan yapsın.

Burada en şanslısı Büyükşehir… Çünkü, Allah esirgesin, 4 Adana’ya yetecek kadar personeli var. Zihni Aldırmaz ve bilhassa Hüseyin Sözlü’nün özverili istihdam çabalarıyla, maşallah, personel zengini olmuş. Durumlarından dolayı tedirgin ve rahatsız olan ve “Bir iş verseler de yapsam” diyen yüzlerce bordrolu, böyle bir işi seve seve ve çok etkin biçimde yapacaktır. Şöyle ki, bunlara her gün bir başka bölge verilecek. Aksi takdirde tanıdık olur, acıma hissi uyanır, müdahaleye değmez kabul edilir, falan…

Bakın, para-pul istemeyen ve kenti çirkinlikten, izbelikten, geri kalmışlıktan (az da olsa) kurtarıp trafik akışına inanılmaz rahatlık getirecek önemli mi önemli ne güzel hizmet önerisi.

Böyle bir öneriyi babanızın oğlundan bile zor alırsınız. Gelin bu yazdıklarımı ciddiye alın. Alamıyorsanız, sokaklara, caddelere ve ara bulvarlara dalın; göreceksiniz, anlayacaksınız, inanacaksınız ve yapacaksınız…

Şimdiden teşekkürler.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor