BELEMEDİK ZAFERİYLE FRANSIZIN TOROSLARDAKİ GÜCÜ FELÇ OLDU

Kurtuluş Yolundaki en önemli kilometre aşlarından biri de Belemedik Zaferi oldu. Kuvvetlerimiz 16 Mart 1920 günü Gazi Mustafa kemal Paşa’dan gelen talimata uyarak harekete geçmişlerdi. 12 gün içinde başarı üstüne başarı yağdırdılar. Çamalan ve Kadirhanı karakollarının zaptıyla sürdürülen zaferler hamlesinin devamında Hacıkırı ve Belemedik vardı. Böylece, Fransızların yardım görmesi önlenecek ve Pozantı’daki kuvvetlerinin üstüne varılacaktı. Güneydeki iki karakoldan sonra Hacıkırı (Kıralanı) Karakolu kuşatıldı. Tam bu sırada, tren sevkiyatına acil bir müdahale olarak Yaramış Köprüsü’nün uçurulması gerekliydi. Bunu da, Kızıldağlı Hacı Osman, yanına verilen iki istihkam eri ile 2 Nisan gecesi başardı.

Fransızların ferah ferah yerleşip keyfince karakollar, garnizonlar, mevziler kurduğu Toroslarda, kala kala bir Pozantı, bir de Belemedik kalmıştı ellerinde. Bu durumda, her ikisi de herhangi bir şekilde yardım alamazdı. Bizim aslanlar, sanki daha dün savaşmamışlar gibi, ertesi günün, yani 3 Nisanın sabahında yola çıktılar. Öğleden hemen sonra da Belemedik’i kuşatıverdiler. Şurası muhakkak ki, Fransızların aklı bu işe ermemiştir. Çünkü Fransız Güçleri, kalın taş binalar içinde, bol silah ve aylarca yetebilecek cephanelik sahibi iken, Türklerin kara barut-dolma tüfekli teşebbüsünü elbette anlayamazdı. Ayrıca, kilometrelerce uzanan daracık geçitten ellerini kollarını sallayarak nasıl geleceklerdi ki!..

“TESLİM OL!” ÇAĞRISINA CEVAP BİLE GELMEDİ YA

Bizimkiler, kuşatmadan hemen sonra Karakol Komutanlığına “Teslim Ol!” mektubu gönderdiler. Cevap bile gelmeyince, kuşatma çemberini daralttılar. Haber, Adana’daki İşgal Komutanlığına ulaştığında, herhalde üst üste yıldırım yemiş gibi hissetmiştir yetkililer. Yine de, Yenice’deki birliklerine acilen hareket emri verdiler. Geniş teknik imkanları olduğundan kısa sürede Yaramış’a kadar gelen Fransız kuvvetleri, burada atılmış olan Köprünün ilerisine geçemediler. Kahramanlarımız, ilkel olanaklarla güçlü Fransız tekniğini alt etmiş, hepsini kısa sürede püskürtmüştü. Bunun üzerine, 9 Nisan günü çember biraz daha daraltıldı. Belemedik’teki Fransızlar, bekledikleri yardımdan ümit kesmişlerdi ki, 10 Nisan sabahı genel hücuma kalkıldı. Sonuç, son 10 gündür sağlananlardan farksızdı. 2 şehit, 7 yaralı ile, bu önemli  mevzi de ele geçirildi. Esirler arasındaki hanımlardan biri, Pozantı İşgal Kuvvet Komutanı Binbaşı Menil’in eşi idi ve hastanede hemşirelik yapıyordu.

Ganimet olarak da, 1 depo dolusu barut, bir depo dolusu dinamit, 6 otomatik tüfek, 70 çuval da un ve arpa ele geçirildi. Ayrıca, 3 lokomotif ve 30 vagon da bizim olmuştu. Telefon makinelerinin sayısını Allah bilirdi. Fakat en çok sevindiren de, tam donanımlı bir hastaneydi. Buradaki eczanede “yok” yoktu. Kısacası, sadece önemli bir mevzi değil, o koşullarda hazineler değerinde sayılabilecek silah, gıda maddesi ve tıbbi olanaklar  da bizim olmuştu. Fransızlar da sadece mevzi kaybıyla değil, ele geçirdiklerimizle de vurgun yemişlerdi. Bunun üstüne oturan moral çöküntüsüyle, Toroslardaki “yenilmez güçleri” felce uğramıştı.

Milislerimiz Belemedik’te ele geçirdikleriyle güçlerine güç katmışlardı. Ele geçirilen esirlere oldukça iyi davranıldı. Yiyecekler eşit biçimde paylaşıldı. Hastane sorumlusu kadın daha ilk saat dolmadan çetelerimize gelerek “Ben buranın hemşiresiyim. Mesleğimde ırk ayırımı olmaz. İzin veriniz, görevimi sürdüreyim. Sizin de hasta ve yaralılarınıza aynı özenle bakmak görevimdir” dedi. Ricası derhal kabul edildi ve ardından öğrenildi ki, bu kadın Pozantı Bölgesi Komutanı Mesnil’in (Menil) eşiydi. Gerçekten de, söz verdiği gibi, asla ayırım yapmadan işini ciddiyetle yaptı.

46 gün sonra trene davet edildi. Tren kısa bir süre sonra Bucak’taydı. Aşağı indirildi. Gördüklerine inanamıyordu. Kocası karşısındaydı işte… Binbaşı Mesnil de, Karboğazı’nda esir alınan taburla birlikte buraya gelmiş ve en başından beri rütbesine yakışır saygı görmüştü. İşte, şimdi de, eşi ile buluşuyordu…

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor