BELEMEDİK’İN EN GÜZEL ZAMANI
Belemedik, Pozantı’ya 12 km, Adana’ya ise karayoluyla 110 km, demiryolu ile 90 km uzaklıkta yer alan şehir merkezinden kara ve demir yolu alternatifleri mevcut olan oldukça güzel, büyüleyici bir yerdir.
Adana’nın Pozantı ilçe merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Belemedik Tabiat Parkı, doğal güzellikleri, kamp alanları, taş ve ahşaptan yapılan yayla evleriyle sonbaharda vatandaşların uğrak yerlerinden oldu.
Doğa yürüyüşleri için tercih edilen Belemedik’in şu sıralar en güzel zamanlarıdır. Doğası, havası Türkiye’nin dört bir tarafından bile turistleri, doğa tutkunlarını buraya çekmeyi başarıyor.
İnsana huzur veren ortamı ile mutlaka ve mutlaka gidilip görülmesi harikulade bir yerdir. Sınırlarında asırlık Belemedik Tren İstasyonu’nu barındıran Belemedik Tabiat Parkı, amatör fotoğrafçılar tarafından da ziyaret edilmeye devam ediliyor.
Sonbaharın en çok yakıştığı yerlerden bir tanesidir Belemedik. Pozantı ilçesindeki Belemedik Tabiat Parkı, sonbahar renklerine büründü.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği parkta kartpostallık görüntüler ortaya çıktı. Bu ortamda eşsiz fotoğraflar çektirmek isteyenler özellikle de hafta sonları Belemedik’e akın ediyorlar.
Belemedik bana göre tamamen kendi imkanları ve doğal görüntüsünün muhteşemliği ile dikkatleri üzerine çekerek Türkiye’nin dahi dört bir yanından insanları çekmeyi başarıyor.
Yoksa yerel yöneticilerin bu konuda çok da bir şey yaptıklarını söylemeyiz.
Pozantı’nın bir önceki dönem belediye başkanı Mustafa Çay’ın bazı tanıtım amaçlı girişimleri oldu. Bungalov evleri yaptıklarının en önemlileri olarak biliniyor. Onun haricinde bu kadar eşsiz manzarası olan bir yerin tanıtımına kim ne katkı koydu.
Gerçi bizim milletimize buranın adını daha da duyuralım daha çok insan görsün bilsin, daha güzellikler ekleyelim desek hemen orayı talan ve rant alanı haline getirmeyi başarırlar.
Buranın dokusu bozulmadan, Trabzon’daki uzun gölün Araplar sayesinde ne hale geldiğini hepimiz üzülerek izliyoruz. Oranın nasıl rant alanı haline getirildiğini, Türk’ten çok Arapla dolup taştığını, fiyatların da arapların gelirlerine göre belirlendiği için yerli turistlerin bir çay bile içemez hale geldiğini biliyoruz.
O nedenle böylesine güzellikler tanıtılsın, duyulsun da bir yandan istemiyoruz. İstediğimiz sadece bu kadar güzel bir tabiat mucizesine daha çok sahip çıkmak.
Dokusuna dokunmadan, aslını bozmadan burayı ziyarete gelenlerin de daha rahat edebilecekleri yerler oluşturmak gerekiyor