Her zaman değilse de sık diyebileceğimiz aralıklarla Büyükşehir ve Merkez İlçe Başkanlarımıza haksızlık yapıldığına tanık oluyoruz. Haksızlık pek çok alanda yer alabiliyor. Bugün izansız ya da cahil kimselerin yaptıklarına dayanarak bir sorunu anlatmaya çalışacağız.
Fotoğrafa bakınız lütfen. En az beş metre çekme payından sonra iki metre daha kaldırım payı var. Daha doğrusu varmış. Buradaki esnaf kardeşimiz aklını kullanıp(!) çekme payını, kaldırımı ve ayrıca iki sandıkla da araçlara tahsisli asfaltı çeşitli ürünlerle işgal etmiş. Aradaki 50-60 santimlik boşluğu da alıcı adayları doldurunca geçebilene aşk olsun. Bu duruma aylardır tanık olduğumuzu da hemen ekleyelim.
“BAŞKANA BAK!”
Fotoğraftaki durumla karşılaşanların bir kısmı, 15 kilometre ötedeki Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı suçlarken hiç de azımsanmayacak kadarı da Çukurova’nın Emrah Başkanını yâd etmekte. Kuşkumuz yok, diğer ilçelerde de aynı durum söz konusu.
Çukurova’dan örnekledik ya, bir örnek daha verelim; evimize yakın ara sokaklardan birinde atık yığını var günlerdir. Üstelik dağılıp durmakta. Bu yığına tanık olanların bir kısmı Zeydan Başkanımıza, bir kısmı da Emrah Başkanımıza, yaradana sığınıp kendince “hayır dua” okuyor.
LÂFIN ÖZÜ
Her ne kadar yasa Büyükşehir ve İlçe belediyelerinin görev ve sorumluluğunu tarif etmişse de, kentteki kaldırım işgali başta olmak üzere şikâyete değer noktalarda başkanların hepsi hedef oluyor. Hepsi derken, en çok da Sevgili Zeydan Başkanımız nasiplenmekte. Bir zamanlar Aytaç Başkan’a da söylemiştim; “İlçelerin yaptığı güzel şeyleri size mal edenler kadar, başarısızlıkları da yine size mal edenler var”. Büyük Başkanlığın kaderi böyle.
Eee!.. Böyle mi sürecek? Çözümü yok mu bunun? Akıl vermek gibi olmasın, nâçizane fikrimizi söyleyelim. Her biri ayrı ayrı değer olan beş başkanımız bir araya gelecek ve en azından abartılmış kaldırım işgallerine karşı “Senin-benim” demeden gereğini yapacak. Örneğimizden örnek çıkararak yazalım; Fotoğrafın çekildiği mahal Hacı Bektaş Veli Bulvarı. Yani Çukurova Belediyesi araçlarının çok sık geçtiği yer sayılır. Durumu görmüyor olmaları imkânsız. Müdahale etseler, o akıllı(!) esnaf “Siz ne karışıyorsunuz?” mu diyecek? Elbette hayır!.. Kanun-nizam tamam; fakat sonuçta çirkinlik Çukurovada. Bir de şuna benzer madde vardı galiba yasada: “Filan, filan işler ve ayrıca kent halkının yararına olan diğer tüm işler belediyenin görev ve yetki alanına girer”.
ÇÖZÜLEBİLİR
Mesele o başkanın, bu başkanın haksız ve ağır sözlere (suçlama diyemedik) maruz kalması değil, kent genelindeki olumsuzlukların yok edilmesi. Hangi ilçe olursa olsun, kent bütünlüğünde yükseltilmiş düzey ve kurtarılmış görünüm başkanlarımızın beşine de olumlu bakış getirecektir. Dedik ya, bir araya gelecekler ve zabıta amirlerini yeni ufka yönlendirecekler. Her amir, yetişebildiği yerdeki olumsuzluklara kimin görevi olduğuna bakmaksızın amme görevi yaptı mı yaşadık, gitti. Bilinçsiz, hatta kötü niyetli kişiler yanı sıra kent adabından yoksun sığınmacıların kol gezdiği Adana’da bir anda ve etkin sonuç alınamayacağını biz de biliyoruz. Aradığımız, sıfırın altından kurtulup sıfırın üstüne çıkmak ve sonra da yavaş yavaş yükseltmek. Haaa!.. Kaldırımlardaki çiçekçileri hoş görmek hepimizin çıkarınadır, unutulmasın derim kabul buyurursanız.
