Besleyeceğiniz hayvanı barınaklardan alın
Artemis Veteriner Kliniği’nin kurucu ortaklarından Veteriner Hekim Vakkas Can Sert, evcil hayvan beslemeye karar verenlerin, yeni dostlarını hayvan satan bir mağazadan değil de, barınaktan temin etmesinin daha doğru olacağını söyledi. Sert, ‘’Binlerce liraya alınıp ‘bakamıyorum’ denilerek barınaklara bırakılmış bir sürü sahipsiz özel cins hayvan var. Bir hayvan edinmeye karar verdiyseniz öncelikle buraları ziyaret edin’’ önerisinde bulundu.
RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Çiftlikten sofraya hayvansal gıda zincirinin bekçileri olan Veteriner Hekimler, aynı zamanda evlerimizde beslediğimiz sevimli dostlarımızın sağlıklarına da bir teminattırlar. Veteriner hekim olmak sevgi, özveri, anlayış ve duygunun yanı sıra; ağzı-dili olmayan bir hayvana bir bakışta çare bulma becerisi ister. Hasta hayvanlarla uğraşmak yetmez, bir de sahiplerinin psikolojilerini anlayıp, onları rahatlatabilecek insan psikolojisi yeteneklerini de göz ardı etmemek gerekir. Veteriner hekimler, gecenin saat 3’ünde telefonu çalıp, 5’inci kattan düşen bir kediye veya güç doğum yapan bir ineğe müdahale edebilmek için sıcacık yatağından kalkıp gitmeyi becerebilen insanlardır. İşleri yalnızca hayvan sağlığıyla değil, insan sağlığıyla da alakalıdır. Hayvan bakımı konusunda cevaplanması gereken pek çok soru var. Örneğin, ‘evcil olarak hangi hayvanı seçmeliyiz, bakımlarını nasıl yapılmalıyız?’ gibi. Biz bütün bu sorularımızı ve daha fazlasını Süleyman Demirel Bulvarı Üzerinde faaliyet gösteren Artemis Veteriner Kliniği’nin kurucu ortaklarından Veteriner Hekim Vakkas Can Sert’e sorduk. Genç yaşta olmasına rağmen mesleğine hakim, bilgi ve donanım sahibi biri kabul edilen Vakkas Can hoca, sorularımıza kapsamlı yanıtlar vermekle kalmayıp, ayrıca gazetemiz aracılığıyla gelen bütün okurlarımıza, pet market hizmetlerinden yüzde 20’ye varan indirim uygulama nezaketinde bulundu. Kendisine okurlarımız adına teşekkür ediyoruz.
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Adana’da, 1988 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; Cebesoy İlköğretim Okulu, Ahmet Kurttepeli Süper Lisesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni tamamladım. Mezun olduktan sonra bir süre İstanbul ve İzmir’de ki hastane ve kliniklerde çalışarak mesleki tecrübe edindim. Ardından Adana’ya dönerek 2015 yılının ocak ayında kendi kliniğimi açtım. Veteriner Hekim Serdar Yazan ve Veteriner Hekim Taylan Yalçınkaya ile Artemis çatısı altında ortak hizmet veriyoruz. Boş zamanlarımda balık tutmayı ve geçmişte lisanslı bir basketbolcu olmam nedeniyle basketbol maçlarını izlemeyi seviyorum. Evli ve bir çocuk babasıyım.
Neden bir veteriner hekim olmayı istediniz?
Küçüklüğümden beri hayvanlara karşı bir ilgim ve sevgim vardı ve bu sevgi benimle beraber yıllar geçtikçe daha da büyüdü. Üniversite sınavlarına hazırlanma çağım geldiğinde amcamın kızı, şu an ortağım olan Veteriner Hekim Taylan Yalçınkaya ile nişanlandı. Mesleğin içeriği hakkında detaylı bilgileri ondan öğrendim ve bende bir veteriner hekim olmaya karar verdim. Geldiğim noktada iyi bir veteriner hekim olma amacıma ulaşmak için yoğun bir çalışma sürdürüyorum. İçtenlikle söylemem gerekirse, şu an dünyanın en iyi mesleğine sahibim.
Veteriner Hekim olmanın ilk şartı nedir?
Her mesleğin zor tarafları vardır. Veteriner hekimliğinin meslek olarak yapılabilmesi için her şeyden önce hayvanları sevmek gerekir. Uzun ve zor bir eğitim sonrasında veteriner hekim olunur. Mesleğinde başarılı olabilmek için çalıştığın alanda uzmanlık yapmak ve yeni gelişmeleri sürekli takip etmek gerekir.
Veterinerlerin çalışma alanları nerelerdir?
Veteriner hekim hayvan sağlığı, gıda kontrolü, ilaç sanayi, laboratuvarlar gibi birçok alanda çalışabilirler. Çalıştıkları alanın kendine göre zorlukları vardır. Örneğin; hayvan sağlığı alanında çalışan bir veteriner hekim için çalışma saatleri belli değildir. Canlının ne zaman hastalanacağını bilmediğiniz için günün her saatinde çalışmanız gerekebilir. Gecenin 3’ünde doğuramadığı için yardımınıza muhtaç bir kedi veya inek olabilir.
Veterinerliğin halk sağlığı ile ilişkisi nedir?
Veteriner hekim çiftlikten sofraya kadar hayvansal gıda zincirinin her aşamasında önem taşır. Halkın tüketimine sunulan gıda sağlıksız olursa toplum sağlığı da olumsuz etkilenir. Yani veteriner hekimler aynı zamanda halk sağlığı ile de birebir ilgilidir. Bu görevi hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara engel olarak da yerine getirir.
Hayvan sağlığında veterinerlerin rolü nedir?
Bütün hayvanların sağlıklarının kontrolü ve hastalıklarının tedavisinde yasal yetki ve donanıma sahip tek meslektir. Veteriner hekimler dışında hiç kimse bir hayvanı tedavi edemez.
Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Her ne kadar klinik sınıfında yer alıyor olsak da, tam teşekküllü bir hastane donanımına sahibiz ve toplam 6 veteriner hekim ile 7/24 hizmet veriyoruz. Aynı anda 60 hayvanı tedavi altında tutabilecek bir kapasitemiz mevcut. Kliniğimizde, küçük dostlarımızın her türlü sağlık problemine teşhisten tedaviye itina ile yaklaşıp, hiç bir detay atlamadan gereken tetkikleri yaparak problemi tespit ediyor ve mevcut probleme yönelik tedavi seçenekleri uyguluyoruz. Amacımız dostlarımızın sağlıkla ilgili tüm gereksinimlerini karşılamak, daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebilmelerini sağlamaktır. Minik dostlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, koruyucu hekimlik ve iyileştirici sağlık hizmetlerini veteriner tıbbın ulaştığı en üst düzeyde, bütünleşik bir yapı içerisinde, uygun ekonomik koşullarda topluma sunabilmek, veteriner hekimlik alanındaki akademik çalışmaları ve bilimsel araştırmaları yakından izleyerek hayvan sağlığıyla ilgili her konuda yeni bilgi ve uygulamaların gelişmesini desteklemekteyiz. Kliniğimizde, batın ve göğüs boşluğu cerrahisi, göz cerrahisi, tüm kulak kanal ablasyonu, kırık, çapraz bağ, patella luksasyonu gibi ortopedi operasyonları ameliyathanemizde yapılabilmektedir. Merkezimizde, yoğun bakım ünitesi bulunmasının yanı sıra; kısırlaştırma, sezaryen, komple veya kısmi meme operasyonları rutin olarak güvenli anestezi altında gerçekleşmektedir.
Veteriner hekimlik, Diş hekimliği ile beraber şu an meslek tercihi yapma aşamasında olan gençlerin gözdeleri arasında yer alıyor. Buna istinaden birçok üniversitede veterinerlik fakülteleri açılıyor fakat donanımları yetersiz. Sizce bunun sonu nereye varacak?
Türkiye’de, 90’lı yıllarda 5 tane veteriner fakültesi varmış. Şu an 35 adet veteriner fakültesi var ve bunun 15 tanesinin kadrosu ve alt yapısı bulunmuyor. Buradan mezun olanlar sizce ne kadar bilgi ve birikim sahibi olabilir? Mezun olan gençlerin elbette suçu yok. Bütün suç, fakültelerin açılmasını teşvik edenlerde. Avrupa’da ve hatta hayvancılığı bizden 10 kat daha ileride olan ülkelerde, bizdeki sayının 5’de 1’i kadar veteriner fakültesi bulunmuyor. Şu an Almanya’da toplam 3 tane, Hollanda’da 2 tane veteriner fakültesi var. Veteriner hekim sayısını artırarak, Türkiye’nin hayvancılığını kurtaramazsınız. Türkiye’de 35 fakülte var ama 15’inde hastane var, gerisinde yok. Laboratuvarlar bile bulunmuyor. Hastane olmadığı için hocalar tedavi yapamıyor, öğrenciyi eğitemiyor, İlaç yazamıyor. Veteriner fakültelerinin son sınıfında öğrenciler intörn hekim olarak görev yaparlar ama fakültenin hastanesi yok, nasıl yapacak?
Sizce bir veteriner hekim, doktor veya hastaneye ulaşılmasının mümkün olmadığı çok zor bir durumda, yaralı bir insana müdahalede bulunabilir mi?
Doktorlar ile veteriner hekimleri kıyaslamak istemiyorum. Eğer çok zor bir durumda kalırsak, müdahale edebilecek donanıma sahibiz. Çünkü doktorlar gibi anatomi, fizyoloji ve histoloji gibi birçok eğitim aldık.
Meslek hayatınız boyunca unutamadığınız bir vaka ile karşılaştınız mı?
Elbette ki, acı-tatlı birçok olayla karşılaşmışımdır. Pozantı’dan bir dernek aracılığıyla gelen kangal cinsi bir köpeğimizi örnek verebilirim. Sol ön bacağı pati kısmından kopmuş ve ampüte edilmesi gerekiyordu. Sağ arka bacağı da kalçadan çıkık ve felç halindeydi. Yani, köpeğin çapraz iki bacakla günlük ihtiyaçlarını karşılaması imkansızdı. Kalça çıkığını 4 saatlik bir operasyonla düzeltmeyi başardık ve felçli bacakta bir his oluşmaya başladı. Ameliyatın başarılı geçmesi için çok büyük özen göstermiştim. Şu an tedavisi devam ediyor ve yürümesini umut ediyoruz.
Hayvanlar dilsiz canlılardır. Beslediğimiz bir hayvanın hasta olduğunu nasıl anlayabiliriz ve teşhis koyarken yanılma ihtimaliniz olabiliyor mu?
Yanılma ihtimali her hekim için geçerlidir. Genelde sahibinden aldığımız bilgilere dayanarak ve son teknolojik cihazlarla sağlıklı bir teşhis koyabiliyoruz. İnsanlar, kendi besledikleri hayvanların özelliklerini biliyorlardır. Mesela, muhabbet kuşu çok öter ama hastaysa sesi çıkmaz ve burun akıntısı olur. Bu gibi bilgiler verildiği zaman biz de ona yönelik sorular yönlendiriyoruz ve bir sonuca varıyoruz.
Sahipsiz canlılar olan sokak hayvanlarına yönelik sosyal çalışmalar içerisinde yer alıyor musunuz?
Tabi ki onları ihmal etmiyoruz. İlgili derneklerle işbirliği yaparak onların tedavileri ve beslenmelerine destek oluyoruz.
Özellikle son yıllarda toplumda hayvanlara yönelik bir hassasiyet oluştu. Sizce gelinen seviye yeterli mi?
Eskiye nazaran iyi bir noktaya ulaştığına inanıyorum. Sosyal medyada oluşturulan algı ve kanun uygulayıcıların daha ciddi yaptırımlara gitmesi toplumu bilinçlendirmeye başladı. Tabi bu yeterli değil ama eskisi gibi de değil en azından.
Adana yaşayan hayvanlarda sıklıkla hangi hastalılara rastlanıyor?
Ölümcül viral hastalıklar olarak adlandırılan kanlı ishal ve gençlik hastalıklarıyla sık karşılaşıyoruz. Bu hastalılara yakalanan hayvanların yüzde 95’i hayatını kaybeder. Kliniğimize getirilenlerde, gelişen teknoloji ve tedavi yöntemleri uygulayarak iyileştirme başarı oranımız ise yüzde 85 civarındadır. Bunun yanı sıra, kan paraziti hastalıları da yaygın olarak karşımıza çıkıyor.
Evcil hayvan sahibi olmanın ne gibi avantajları bulunuyor?
Yapılan bilimsel araştırmalar evcil hayvan besleyen kişilerin beslemeyenlere göre daha sağlıklı olduklarını ve daha uzun yaşadıklarını göstermektedir. Evcil hayvanınız size her zaman değer verecektir. Günlük rutininizde yaşadığınız sıkıntıları gelip minik dostunuza anlattığınızda emin olun ki sizi meraklı gözlerle ve ilgiyle dinleyeceklerdir. Evcil hayvan sahibi olmanın faydalarından bahsetmeden önce, uyarmamız gereken bir nokta var. Evde evcil hayvan besleme kararı alırken çok iyi düşünmelisiniz. Hediye olarak alınıp, karşı taraf sıkılınca kapı önüne konulan hayvanlar ile empati yapmalısınız. Ayrıca, barınaklarda sahipsiz bir sürü kedi ve köpek dostlarımızın olduğunu da hatırlatmadan sorunuza cevap vermek istemedim. Yaşadığımız stresi azaltmak için çabalamakla geçer günlerimiz… Stresi minimuma indirmek konusunda evcil hayvanlarımızın da etkisi çok büyüktür. Stres, trafik, iş ve mutsuzlukla yoğun geçen bir günün ardından, size sevgi gösterisinde bulunan evcil hayvanınızın hayatınıza ne kadar renk kattığının farkında mısınız? Eğer yalnız yaşıyorsanız, çoğu zaman sizin anahtarı çevirme sesinizi bile tanıyan birinin evde sizi beklediğini bilirsiniz. Belki siz aşk acısı çekerken size sarılıp teselli edemez ama türlü şaklabanlıklar yaparak sizi güldürebilir. Minik bir hareketiyle anında kahkaha krizlerine girmenize sebep olabilir. Hayvanlar ile ilgilendiğiniz zamanlarda serotonin ve dopamin salgılanmasını sağlayarak mutluluk seviyenizi yükseldiğini biliyor musunuz? Evcil hayvanınız unutmayın ki bir birey değildir? Size ihtiyacı vardır ve dolayısıyla size muhtaçtır. Onlara verdiğimiz değer, zaman, bakım sayesinde hiç farkında olmasak da kendi hayatımızı düzene sokmuş oluruz. Küçük dostlarımız bizim mutluluğumuza gözle görülür bir şekilde fayda sağlıyorlar. Düşünsenize, sizi ne olursa olsun seveceğini bildiğiniz ve hareketleriyle bunu belli etmeye çalışan bir canlı var hayatınızda! Eğer evinizde evcil bir hayvan olan köpek besliyorsanız, arkadaşınızın gün içerisinde mutlaka gezdirilmesi gerektiğini de biliyorsunuzdur. Onu yürüyüşe çıkardığınızda kendiniz için de mükemmel bir adım atmış olacaksınız: Onunla beraber yaptığınız yürüyüşün sağlığınıza olumlu etkileri yansıyacaktır. Aynı zamanda, köpeğiniz sosyalleşmenize de yardımcı olur. Köpeğinizi dolaştırmaya çıktığınızda birçok insanla tanışabilir, yeni arkadaşlıklar kurabilirsiniz. Evcil hayvan sahibi olmak bir sürü yükümlülüğü, almanız gereken sorumlulukları da beraberinde getiriyor: Temizliği, beslenmesi, bakımı, yaptırılması gereken aşıları, yürüyüşe çıkartılması gibi! Evcil hayvan beslemenin çocuk gelişiminde de faydası olduğunu unutmamalıyız. Çocukların sosyalliği evde beslenen bir hayvanla maksimum düzeye çıkabiliyor. Yapılan araştırmalar çocukların, evdeki kedi ya da köpek arasında kurulan iletişim sayesinde öğrenme ve dil becerisi geliştiğini gösteriyor. Uzmanlar evlerinde hayvan beslenen çocukların özgüveninin ve kendisine olan saygısının daha gelişmiş olduğuna dikkat çekiyor.
Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız?
Son zamanlarda modern hayatın da insanları sürüklediği yalnızlığı hafiflettiği için evcil hayvanlara ilgi arttı. Birçok insan sevimliliklerine heves edip onlara arkadaşlık yapması için ya da çocukları çok istiyor diye kıyamadıklarından evlerine bir hayvan almaya karar veriyorlar. Ancak o küçük tatlı yavrular büyüdükçe, dertleri ve sorumlulukları arttıkça daha fazla bakamayacaklarına karar verip onları sokağa atıyor ya da kötü şartlardaki barınaklara gözünü kapatıp bırakabiliyor. O yüzen her şeyden önce çok iyi karar verip asla bırakmayacaksanız almanız gerekiyor. Evinize alacağınız hayvanın bakım özelliklerini bilmeden almak, sevimliliğe kapılıp ani kararlar vermek doğru olmayabilir. Bir eşya gibi unutulmaması için bu canların özelliklerini iyi bilip buna göre yaşam şartlarını uygun şekilde oluşturabilecekseniz tercih etmenizde fayda var. Almaya kesinlikle karar verdiyseniz de dükkanlardan almayın. O kadar dar kafeslerde kötü koşullarda satın alınmayı bekliyorlar ki… Talep oldukça da bu şartlarda beklemeye mahkum kalacaklar. Barınaklarda bir sürü tüm bakımları yapılmış, sahiplenmeye ve sevilmeye aç bir sürü can var. Cins mi istiyorsunuz mutlaka? O da var… Binlerce liraya alınıp bakamıyorum denilerek barınaklara bırakılmış bir sürü sahipsiz özel cins hayvan var. Bir hayvan edinmeye karar verdiyseniz öncelikle buraları ziyaret edin. Tabii size güzel kuyruklarını sallamaları için koca bir paket kuru mamayla! Her şeyden önce sık sık taşınıyor veya hayatınızda büyük değişiklikler düşünüyorsanız, bunları gerçekleştirip sabit bir yaşama başlayıncaya kadar evcil hayvan sahiplenme düşüncenizi ertelemelisiniz. Ayrıca çok sık seyahat ediyorsanız; kedi ve köpek gibi her gün bakım ve ilgi isteyen evcil hayvan yerine özel yemlikleri uzun süre yem ihtiyacını karşılayan ve daha az ilgi ve bakım isteyen balık ve kuş gibi evcil hayvanlar sahiplenmelisiniz. Evcil hayvanlara cinslerine göre boş alan, zaman ve bakım gerekmektedir. Köpeklerin farklı cinslerinin bile farklı ihtiyaçları vardır. Uzun tüylü köpekler daha çok kuaföre, tazı gibi köpekler de daha fazla egzersize ihtiyaç duyarlar. Kediler egzersiz, ilgi ve diğer günlük bakımları yönünden birbirlerine oldukça benzerdir. Seçeceğiniz evcil hayvan, yaşam tarzınıza uygun olacak evcil hayvan olduğundan emin olmanız önemlidir. Seçim esnasında her evcil hayvan için bazı genel bilgileri aklınızdan çıkarmamalısınız.
Hayvanlardan insanlara bulaşan 200’den fazla hastalık olduğunu biliyoruz. Korunmak için ne yapmamız gerekiyor?
Evlerimizde beslediğimiz evcil hayvanları ve kendi sağlığımızı çeşitli viral, bakteriyel ve paraziter hastalıklardan korumanın en pratik ve ekonomik yöntemi koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Bu uygulamalar; viral hastalıklara karşı spesifik aşı uygulamaları, iç ve dış paraziter enfestasyonlara karşı antiparaziter uygulamalar ve çeşitli çevre koşulları sebebi ile oluşabilecek bakteriyel hastalıklara karşı yapılan uygulamalar olarak basitçe özetlenebilir. Yapılan uygulamaların başarılı olabilmesi için kullanılan materyallerin kaliteli olması ve gerekli hijyenik koşullarda yapılması gerekmektedir. Veteriner hekimlerin koruyucu hekimlik misyonlarını gerçekleştirebilmesi için evcil hayvan sahiplerinin gereğince bilinçlendirilmesi, yapılması gereken uygulamaların sizlere açık ve net bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Bunun sonucunda evcil hayvan sahiplerinin hem hayvanının hem de kendi sağlığı için veteriner hekimin sunmuş olduğu uygulama programına riayet etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki koruyucu hekimliği gereği gibi yapılan evcil hayvan, her açıdan daha kaliteli bir hayat süreceği gibi uzun vadede bu uygulamaları düzenli olarak yaptırıyor olmak çok daha ekonomik olacaktır.
İnsan sağlığı pahalı bir sektör. Aynı durum hayvan sağlığı için de geçerli mi?
Biraz masraflı bir hobi olarak kabul edebiliriz. O nedenle insanlar bütçelerine göre hayvan tercihi yapmalılar. Mesela, kuş beslemenin bir köpeğe göre külfeti çok daha azdır.
Son olarak, gazetemiz aracılığıyla gelen hayvanseverlere, pet market kapsamında özel bir indirim yapmanız mümkün olabilir mi?
Gazeteniz aracılığıyla gelen okurlarınıza pet marketimizden yüzde 20 indirim sağlayabiliriz.
Bu sohbetin gerçekleşmesi zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.