BİBER GAZI!

Tıp Fakültesini kazanmak da, okumak da zordur. Onlar bu ülkenin en akıllı, zeki  insan  grupları arasında ilk sıralarda yer alır. Zaten onur veren bir iş yapıyorlar, hayat kurtarıyorlar…

Ekrem Karakaya da, o doktorlardan biriydi…

Babaevi Develi’ye gitmiş en sevdiği dutlardan yemişti. Annesinin “ Oğlum zaten bayram geldi, gitme” isteğini, “Hastalarım bekler” diyerek geri çevirdi…

Konya’ya dönüp hastalarını yeniden tedaviye başladı ama o vahşet yaşandı. Bir cani hastanede görevi başında çalışan doktoru tabanca ile vurarak öldürdü…

Ülkece sinir küpüne döndük, herkes öfkelendi. Haklı olarak en çok da hekimler tepki gösterdi. Çünkü hastanelerde hangi şartlarda, hangi koşullarda hizmet verdiklerini en iyi onlar biliyor.

Fiziki saldırıların sona ermesi için sürekli açıklamalar yapılan bir dönemde, bir hekimin canına kıyılması bardağı taşıran son damla oldu…

Yurt genelinde açıklamalar yapıldı, İstanbul’da doktorlar  Sağlık Müdürlüğü önüne yürümek isteyince, kıyamet koptu, ortalık savaş alanına döndü.

Biber gazları havadaki gerginliği kat be kat artırdı. Düşünebiliyor musunuz; polis, hekimlere biber gazıyla müdahale etti…

O hekimler yürüse, slogan atsa, Sağlık İl Müdürlüğü önünde açıklama yapsa ne olurdu?

Ülke mi bölünürdü, savaş mı çıkardı?

Bu toplumsal tepkilerin önüne kolluk kuvvetler aracılığıyla barikat çekmek, hak isteyene, “Al sana biber gazı” demekle bir yere ulaşılmaz, ulaşılamayacak da!..

Sadece emekleyen Demokrasimiz biraz daha yerlerde sürüklenecek…                                                                                    

Doktorlar acıları dindirir, hayat kurtarır, aslına bakarsanız insanların daha uzun  yaşamalarını sağlar. Onlara sırtını dönenler bu ülkeye kötülük yaptıklarını eninde sonunda anlayacak…

Hastanede hekimi vuran caniyi ameliyata alanlar da, yürüyüş esnasında fenalaşan polise ilk müdahaleyi yapanlar da doktorlardı.

O halde ülkenin aydın ve zeki insanlardan oluşan meslek grubunun üyelerine, gerekli önem  gösteriliyor mu?..

Görünen o ki gidişat kötü. Refah seviyelerinin yükseltilmesi, çalışma koşullarının daha insani hale gelmesi için eylem yapıyorlardı, şimdi öldürülmemek için çığlık atıyorlar.

Ve biber gazıyla susturuluyorlar…

Ne biber gazıymış; her derde deva maşallah! İşçi yürüdü mü, memur sesini yükseltti mi, birileri bir yerlerde taşkınlık yaptı mı?

Sık biber gazını ortalık sütliman!!!

Oysa  sorunları ortadan  kaldıracak çözümler bulunsa, ne gerek var böyle tatsız  olaylara…

İnsan hakları ve demokrasiyi sindirmiş, kamu kaynakları hakça bölüşülen,  adaletin kantarının herkesi aynı oranda tarttığı bir ülke özlemiyle Bayramınız kutlu olsun.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor