BİR KENDİNE BAK BİR DE GÜLRÜZ SURURİ’YE BAK

“Aslen Sakarya, Hendek’li  ve Abhaz kökenli.. 1968’de İstanbul’da doğdu. 1986’da bitirdiği Kadıköy İmam Hatip Lisesi’nden sonra Marmara İlahiyat Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde eğitimini sürdürdü. Yaklaşık 6 yıl turizm sektöründe çalıştı. Ekonomik nedenlerle 1995’de çalışmak üzere yurtdışına çıktı ve yaklaşık 19 yıl Ortadoğu’da yaşadı.

2002’den itibaren yazılarını internet ortamında yazmaya başladı. Yazıları internette çok paylaşıldı ve kitlelerin dikkatini çekti. İnternet sitelerinden gelen teklifler üzerine Sonsayfa, Haberx gibi sitelerde yazılar yazdı, ardından da Star Gazetesi’nde yazmaya başladı. 2014 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı.

Haber kanalı 24’te yorumculuk yapmakta olan Genç, Star’dan Yeni Şafak Gazetesi’ne geçerek bir süre burada yazmaya başladı.. İyi derecede İngilizce, orta derecede Arapça ve biraz da Abhazca bilen evli ve üç çocuk babası, şu sıralarda Akşam Gazetesi’nde yazı yazmaktadır.”

Daha iyi tanıyasınız diye, kısa bir hayat hikayesini yazdık . Kimin mi ? Hikmet Genç’in canım.. Hani sakallı bir adam var ya, işte o.. İşi gücü CHP’ye vurmak olan. Neredeyse hakaret sınırlarını aşan konuşmalar ve eleştiriler yapan Hikmet Genç..

CHP’nin İstanbul Belediye Başkan adayı İslamoğlu’nun devlet sanatçısı Gülriz Sururi için üzüntüsünü duyurduğu aşağıdaki başsağlığı ilanının üstüne “ALLAH’TAN RAHMET Mİ?!” diye bir ilave yapmış dalga geçer gibi..

Haydi insanlığını unuttun, saçından sakalından da mı utanmıyorsun Hikmet Genç!.. 90 yaşında vefat eden bir devlet sanatçısı için “Allah rahmet eylesin mi?” sorunun cevabı “Allah rahmet eylemesin mi?”

Var mı islamiyette Allah’ın rahmetine kavuşan bir insan için arkasından  böyle bir söz söylemek? Sen nasıl bir insansın Hikmet Genç?

Bak Hikmet efendi?.. Senin dalga geçerek “Allah’tan rahmet mi?!?” diye sorup, ünlem işareti koyduğun Gülrüz Sururi kim? İyi oku Hikmet Genç.. İyi oku iyi.. Sonra dön, saçından, sakalından ve insanlığından utan.. Ölen bir insanın arkasından ettiğin sözden dolayı, bu ülkede seni kınamayan varsa, onlara da yazık olsun..

Bir kendi hayatını oku, bir de Gülrüz Sururi’nin.. Sonra aranızdaki farkı gör Hikmet Genç!..

“Kaldırım Serçesi, Keşanlı Ali Destanı oyunlarındaki rolleriyle tanınan Gülriz Sururi, sosyal medyadan paylaştığı fit görüntüsüyle ‘maşallah’ dedirtiyordu. İşte, Gülriz Sururi’nin hayatına ilişkin bilgiler

Ünlü sanatçı Gülriz Sururi, 1929 yılında İstanbul’da doğdu. Babası ilk operet kurucularından Lûtfullah Sururi Bey, annesi de opera sanatçısı Suzan Lütfullah’tır. 1962’de Engin Cezzar’la birlikte Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nu kuran sanatçı; Kaldırım Serçesi, Keşanlı Ali Destanı oyunlarındaki rolleriyle tanınmaktadır  1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen devlet sanatçısı unvanına layık görülmüştür. Anı, roman, öykü türlerinde yayımlanmış kitapları vardır.

İlk kez 1942’de İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Bölümü’nde sahneye çıktı. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro ve Şan Bölümleri’nde eğitim gördü. Konservatuvarı bitiremeden bazı özel topluluklarda çalışmaya başladı. 1955’te Muammer Karaca Topluluğu’nda profesyonel sanat yaşamına başladı. 1960’ta Dormen Tiyatrosu’na geçti. 1961’de, bu toplulukta sahnelenen Sokak Kızı İrma’daki rolüyle en iyi kadın oyuncu olarak İlhan İskender Armağanı’nı kazandı.

1962’de tiyatrocu Engin Cezzar’la evlendi.  Aynı yıl eşi ile bilrikte Küçük Sahne’de Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nu kurdu. Sokak Kızı Irma, Ferhat ile Şirin, Teneke, gibi pek çok oyunda rol aldı. 1966’da “Teneke” oyunundaki rolüyle İlhan İskender En İyi Kadın Oyuncu Armağanı’nı bir kez daha kazandı. Aynı yıl Türk Kadınlar Birliği’nce “Yılın Kadını” seçildi. Haldun Taner’in yazdığı, Genco Erkal’ın yönettiği ve ilk olarak 31 Mart 1964’te sahnelenip uzun süre kapalı gişe oynayan “Keşanlı Ali Destanı”‘nda “Zilha” rolündeki başarısıyla ünü arttı. 1971’de Hint Kumaşı adlı oyundaki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü üçüncü kez kazandı. 1979-1980 mevsiminde Mehmet Akan’la birlikte, topluluğun o güne dek sahnelediği oyunlardan Uzun İnce Bir Yol adlı bir derleme yaptı ve gösteriminde oynadı. Edith Piaf’ın yaşam öyküsünden Başar Sabuncu’nun oyunlaştırdığı Kaldırım Serçesi adlı oyun ile müzikli tiyatro sanatçısı olarak ustalığını gösterdi. 1982-1983 sezonunda bu oyundaki yorumuyla Avni Dilligil En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü, İzmir Gazeteciler Derneği’nin Altan Artemis Ödülü’nü ve Milliyet gazetesinin 1983 Süperstar Tiyatro Oyuncusu Ödülü’nü kazandı. Engin Cezzar’ın uyarladığı ve yönettiği “Filumen, Edward Albee’nin “Tatlı Para” (özgün adı: Everything in the Garden) Bilgesu Erenus’un yazdığı, Rutkay Aziz’in sahnelediği “Halide” gibi oyunlarda rol aldı.”

Aranızdaki farkı fark edemeyecek kadar cehaletin pençesine düşen Hikmet Genç, kimse senden özür beklemiyor. Sen dindar geçiniyorsun ama, kindarlığın da diline vurmuş.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor