BİR MİLYONU AŞKIN TÜRK ÇİFTÇİSİ ÜRETİMDEN TAMAMEN UZAKLAŞTI

Ömer Fethi Gürer, “Yalnız gübre dört ayda 1700TL’den 3000 TL’ye çıktı. Çiftçi nasıl ekim yapacak, onu değerlendirsinler. İlaç, gübre, tohum, mazot ve yeraltı su elektrik bedellerinde fiyat artışını incelemekten işe başlasınlar. Desteklemelerin zamanında verilmemesi, açıklanan desteklemelerin sonradan değiştirilmesi, çiftçimizden alınan makarnalık buğdaya 1800 TL verirken ithal buğdayın tonunun 2450 TL’den alınmasını incelesinler. 20 milyona yakın buğday üretimi olan ülkede, TMO’nun neden yeterli ürün stoklamadığını sorgulasınlar.” Açıklamasında bulundu.

(HABER MERKEZİ)-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Piyasada gıda fiyatlarında artışı önlemek için esnafın değil, girdi fiyatlarının üzerine gidin” dedi. Gürer, dört ayda çiftçinin kullandığı gübrenin fiyatının 1700 TL’den 3000 TL’ye çıktığını ve bazı bölgelerde çiftçinin gübre bulmakta zorlandığını belirterek, “Gübre, tohum ve ilaç gibi tarımda zorunlu kullanılması gerekli giderlerde artış ürün maliyetini direk etkilemektedir. Çiftçi, maliyetine gideri yansıtamadığı için de kredi borçlarını ödeyememektedir. Çiftçi zamanında ve yeterli destek alamamaktadır. Sonucunda da topraktan ve üretimden uzaklaşmaktadır. Çiftçi sayısında1 milyona yakın azalma yaşanmıştır. Bu sürecin etkisi ithal ürünlerle giderilmeye çalışılmaktadır. 126 ayrı ülkeden ithalat yaptığımız için ithal ürünlerde gerçekleşen fiyat artışının yarattığı enflasyonla da karşı karşıya gelinmiştir. Bitkisel ham yağ için Rusya ve Ukranya’nın gümrük vergilerini yükseltmesi, bitkisel ham yağda dışa bağlı olan ülkemizde ay çiçek yağının da fiyatını artırmıştır.” dedi.

ERKEN UYARI SİSTEMİ İŞE YARAMAMIŞ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2014 yılında Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Komisyonu, Bakanlıklar ve TÜİK’in katılımıyla kurulmuştur. Kurulma aşamasında komisyonun amacının, gıda ve tarım ürünlerinin arzı ve fiyatlarının sürdürebilirliği olduğu da açıklanmıştır. Kuraklık, don ve sel gibi iklim değişikleri ile üründe oluşabilecek sorunların da komisyon gündeminde olacağı belirtilmiştir. 2016 yılında bu komisyon, Merkez Bankası sekretaryasına devredilmiştir. Banka, gıda fiyatlarında hangi üründe arz fazlası ya da açığı olabileceğine dair önceden yapacağı çalışmalarla, tıkanmaları “erken uyarı sistemi ve uyarıya yönelik hızlı tedbirler alma yöntemi” ile takip edeceğini de duyurmuştur. 2018 gıda krizinde, dönemin Başbakan Yardımcısı sistemle ilgili yeni açıklamalar yaparak çalışmalar hakkında bilgi vermiştir. 2021 yılında olmamıza rağmen; Tarım, Ticaret ve Hazine-Maliye Bakanı erken uyarı sisteminin alt yapı çalışmalarının başlatıldığını, piyasada gıda enflasyonuna önlem olarak açıklamaktadır. 7 yıldır bir işe yaramayan çalışma sanki yeni çözümmüş gibi sunuluyor. Erken uyarı sistemi değil piyasaları izleme komitesinin de işi işlemediği anlaşılıyor. Eğer bir çalışma yapılacaksa 2010 yılı ile 2019 yılı arası tarım dışı kalmış bir milyon 300 bin hektar tarım arazisinden başlasınlar. Bir milyona yakın çiftçinin, çiftçiliği neden bıraktığını sorgulasınlar. Çiftçi borçları 2002 yılından beri 64 kat artmış, bunun nedenine baksınlar. 126 ülkeden neden ithalat yapıyoruz, onu incelesinler. Ülkede 400 AVM ve 15.000’i bulan zincir alışveriş marketlerinin esnafı nasıl yok edip kendi sistemlerini yaratmaların sürece etkisine baksınlar. İthalata dayalı politikalar ile çiftçi nasıl yok edildi, onu araştırsınlar. Ürün çiftçiden çıktıktan sonra nasıl üç dört kat fiyat artışı yaşıyor, muhafaza ambalajlama ve pazarlamada neler yaşanıyor, onu araştırsınlar. Yalnız gübre dört ayda 1700

TL’den 3000 TL’ye çıktı. Çiftçi nasıl ekim yapacak, onu değerlendirsinler. İlaç, gübre, tohum, mazot ve yeraltı su elektrik bedellerinde fiyat artışını incelemekten işe başlasınlar. Desteklemelerin zamanında verilmemesi, açıklanan desteklemelerin sonradan değiştirilmesi, çiftçimizden alınan makarnalık buğdaya 1800 TL verirken ithal buğdayın tonunun 2450 TL’den alınmasını incelesinler. 20 milyona yakın buğday üretimi olan ülkede, TMO’nun neden yeterli ürün stoklamadığını sorgulasınlar. Domates, halen serada 1,80 kuruştan yola çıkıp nasıl 10 liraya tüketiciye ulaşıyor. Bu süreci irdelesinler. Çiftçi mağdur, tüketici mağdur ve gıda sorunu ile üretim sorunu katlamıştır. İktidarın iki yılda bir komite toplayıp çalışmalara başlayacağız demesiyle sorunlar çözülmüyor. Planlama ve öngörü yok. Liyakatli kadrolar yok. Serbest piyasa ekonomisinde dışa bağımlı ve gıdada yaşanan sorunlar tesadüf değil. Problem, iktidarın sorunlara duyarsızlığıdır” dedi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor