BU ÇOCUKLARA SAYGISIZLIK YAPTIN MUSTAFA AKINCI!..

Kıbrıs Türk kesiminde Cumhurbaşkanı.. Adı Mustafa Akıncı.. 28 Aralık 1947 Limasol doğumlu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu.. The Guardın adlı İngiliz gazetesine açıklama yapıyor ve diyor ki; “Adil federal çözüm içeren bir anlaşmaya tez zamanda ulaşılmazsa, adadaki Türk ve Rum toplumlarının bölünmüşlüğü kalıcı hale gelir”

Bak hele bak.. Bölünmüşlük kalıcı olurmuş..

Be alçak!.. O küçücük yavrular, analarının kucağında öldürüldükleri günleri ne çabuk unuttun.. Kurşunlarla delik deşik edilen minicik yavruları, anaları-babaları ne çabuk unuttun kansız!

Tek devlet, tek millet öyle mi ?

Bir şey daha söylüyor Mustafa Akıncı;

 “Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması korkunç”

Ulan utanmaz, siz orada ayrı bir devletsiniz.. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adınız.. Tüm masraflarınızı, maaşlarınızı dahil, suyunuz dahil Türkiye karşılıyor.. Korkunç olan bu mu?

Ama en ilginci ve korkunç olanı şu sözü;

“İkinci bir Tayfun Sökmen olmayacağım”

Sen bırak ikinci Tayfun Sökmen olmayı, s..tığı bok bile olamazsın.. Bir oku bakalım Tayfun Sökmen kim? Dön bir de kendine bak hain..

1892 yılında Gaziantep´te doğdu. Kırıkhan Rüştiyesi´ni bitirdikten sonra özel eğitim gördü. I. Dünya Savaşı´nda istihbarat görevlerinde çalıştı. İskenderun sancağındaki Fransız işgaline karşı direniş hareketinin örgütlenmesinde öncülük yaptı. 20 Ekim 1921´de TBMM Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması´yla İskenderun sancağı, Fransız mandası altındaki Suriye´ye özerk bir yönetim birimi olarak bağlandı. Fransız manda yönetimi arapları ve hıristiyanları kayıran bir tutum izleyince direniş yeniden başladı. Tayfur Sökmen, gıyabında ölüm cezasına çarptırılınca Adana´ya kaçtı. 1924-26 arasında Viyana´da kalan Tayfur Sökmen, Hariciye Vekaleti´nin girişimiyle Fransa´dan İskenderun sancağına giriş izni aldı. Buna rağmen baskıya uğradı ve 1927´den sonra Gaziantep, Adana ve İstanbul´da yaşamak zorunda kaldı.

1935´te Antalya bağımsız milletvekili seçilerek TBMM´ye girdi. 1936´da Fransa´nın Suriye ve Lübnan´a bağımsızlık vermesi üzerine, Türkiye, İskenderun sancağını da bağımsızlığa kavuşturmak için girişimlere başladı. Ocak 1937´de İskenderun sancağına, Dışişlerinde Suriye´ye bağlı, ama kendi anayasasıyla yönetilen yarı bir sancak statüsü tanındı. Sancağının adı da Hatay olarak değiştirildi. Aynı yıl Türkiye´nin verdiği nota üzerine Fransa sorunun Milletler Cemiyeti´nde çözülmesini istedi. Uluslararası koşulların da dayatması sonucunda varılan anlaşmayla, Milletler Cemiyeti 19 Mayıs 1937´de Hatay için bir anayasa kabul etti. Uzun süren görüşmelerden sonra, Türk ve Fransızlardan oluşan bir kurulun gözetiminde Hatay Cumhuriyeti´nin kurulduğunu ilan etti. Cumhurbaşkanlığına da Tayfur Sökmen´i seçti. Hatay Cumhuriyeti, 29 haziran 1939´da Millet Meclisi kararıyla Türkiye Cumhuriyetine katıldı. Cumhurbaşkanlığı görevi sona eren Sökmen, 1950´ye kadar Antalya, 1950-54´de Hatay milletvekili olarak TBMM´de yer aldı. 1969´da kontenjan senatörü olarak Cumhuriyet Senatosu´na girdi. 1975´te siyasi hayattan çekildi. Tayfur Sökmen, 1980 yılında İstanbul´da öldü.

Sen kimsin  Mustaufa Akıncı kim? .

Sen  ancak Rumlara uşaklık yapmayı bilirsin .

Kıbrıs Cıkarması için “Ömrümün en mutlu günü” diyen Rauf Denkdtaş,  Mekanın cennet olsun Rauf Denktaş,,

,,,,,,,,,,,,,,,,

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Tuğgeneral rütbesiyle emekli olan Nihat İlhan, 1963 yılında o dönem adı Kıbrıs Türk Alayı olan Kıbrıs’taki 650 kişilik Türk gücünün doktoruydu. Kıbrıs tarihine Kanlı Noel diye geçen Rumların silahlı saldırılara başladığı 20 Aralık 1963’teki, Türk Alayı’nda görevi başındaydı. 24 Aralık gecesi Rumlar, Lefkoşa’nın Kumsal semtinde Binbaşı Nihat İlhan’ın evine baskın düzenledi. Rum saldırganlar, Nihat İlhan’ın 3 küçük oğlu, Kutsi, Murat, Hakan ve eşi Mürüvvet’i saklandıkları banyoda küvetin içinde kurşun yağmuruna tutarak katletti.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor