BU KENETLENME HİÇ BOZULMASIN

O gün.. Akşam saat 21.15 sularıydı.. Hasan Aslan Elazığ’dan bir arkadaşımızla telefonda konuşuyordu.. Birden “yapma be” dedi.. Telefon kapanmıştı. Hasan Aslan, “Elazığ’da deprem olmuş “ dedi..

  O anda ampula baktık.. Sallanıyordu.. Adana’da da hissedilmişti… Sonra telefonlar gelmeye başladı, ağlayanlar, korkanlar, “Sallanıyoruz” diyenler.. Sokaklara fırlayanlar..

Elazığ”daki deprem, Türkiye”yi ayağa kaldırmıştı.. Malatya ve diğer komşu illerin de sallandığı haberleri arka arkaya geliyordu.. Merkez üssü Mardin’da ama Manisa’ya kadar uzamıştı sarsıntılar..

O gece uyuyamadık, haberleri izledik, ölü ve yaralıları, karı-kışı düşündük.. Yıkılan binalar, dondurucu soğukta yıkılan evlerin altında kalan insanları düşündük..

 Yıkılan evin altında kalan annenin telefonla yardım istemesini, çocuklarıyla birlikte enkaz altında kaldıklarını, yardım edilmesini istediğini duyunca felaketin ne kadar büyük olduğunu gördük.. O anne ve çocuğu olağanüstü bir çabayla kurtarılınca mutluluk gözyaşı döktük..

 Sonra ülkemize baktık.. Ülkemizde bir bütünleşme vardı.. Bir kenetlenme olmuşta bu felaket karşısında.. Kimse dinine, ırkına, mezhebine bakmıyordu yardım akıtıyordu deprem bölgesindeki insanlara..

Bir kenetlenme olmuştu.. 35 yurttaşımız hayatını kaybetmişti.. 45 yurttaşımız enkaz altından kurtarılmıştı. 75 bina tamamen, 645 bina kısmen hasar görmüştü..

Hepimiz, ölen, yaralanan yurttaşlarımızın dilini, dinini, ırkını, mezhebini düşünmeden gözyaşı döktük, dua ettik, yardım ettik..

  Dileriz bu kenetlenme hiç bozulmasın..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor