‘Bütçe açığı tarihin en yüksek seviyesine çıktı’

(HABER MERKEZİ)-İYİ Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu, “İktidarın yeni ekonomi programı hayallere dayalı, üretim ve yatırımdan uzak, işsizliğe çare olamayacak,milletimizin hiçbir derdine derman olmayacak” bir program dedi.

Çulhaoğlu, “29 Eylül 2020 Salı günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program (YEP) Türkiye’mizin gittikçe fakirleştiğini ilan etmiştir. Hazinemizi yöneten damat bakan, yine tahminler ile objektiflikten, ülke gerçeklerinden uzak cek lerle, cak larla seçime kadar olan zamanı kurtarma peşinde. Tabii milletimiz artık bunlara kanmamaktadır. Yeni Ekonomi Program 2018’de Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Dengelenme-Disiplin-Değişim sloganı ile başladı. Şimdi açıklanan proğramda disiplin yok edilmiş. Yani bakan’a göre değişimi mali disipline tabi olmadan yapacak. Merkez Bankası’na yardımcı olacağız diyen bakan, bütçe kapsamındaki tüm yardımları bu zamana kadar zaten Merkez Bankası’ndan merkezi hükümete akıttı. Merkez Bankası’na yapılacak en büyük yardım, onun bağımsız fonksiyonuna geri dönmesinden geçer bunu kendisine özellikle hatırlatmak isterim. Cari açık verilerinin gelinen süreçteki oranının bir başarı olarak sunulması yapılacak en büyük hatadır. Yatırımlarda yüzde 22.8’lik erime, zaten cari açığın bu seviyeye gelmesinde en büyük etken olmuştur. Yeni Ekonomi Proğramına göre 25 yaş altı gençlerin emekliliği zora girecek, çalışanları işten atma kolaylaşacak. Kıdem ve ihbar tazminatları alınamaz hale gelecektir. Programla Covid-19’da zorunlu uygulanan uzaktan çalışma kalıcı hale getirilecek. 50 yaş ve üzerindekiler tam zamanlı çalışmadan kısmi zamanlı çalışmaya geçerlerse gelir vergisi istisnasından yararlanacaklarmış, ancak çalışma süreleri düşeceği için aylık gelirleri düşecek bunu söylemiyorlar vatandaşımıza. Patronlar bir kişinin yapacağı işi iki işçiye paylaştıracak. 50 yaş üstü çalışanlar biraz daha kolay iş bulmuş gibi olacak ancak bulduğu iş karnını doyuramayacaktır. Üstelik kıdem tazminatı hakları da olmayacak bunların. Esnek çalışma modeliyle iş hayatına tümden belirli süreli sözleşmelerin getirilme riski doğacak, belirli süreli sözleşmelerle çalışanların kıdem ve ihbar tazminatıyla işe dönüş davası açma hakkı tümden yok olacaktır. Bu işsizliği azaltıyoruz masalından başka bir şey olmayacak tabii. Özellikle istihdam seferberliği projesi sonrasında istihdamı 2.5 milyon kişi artıracaklardı, bunu yapamadıkları gibi, yılı yaklaşık 1 milyon insanımızı işsiz bırakarak kapatacaklar. Sanal rakamlar ile saklamaya çalıştıkları geniş anlamdaki işsizliğin yüzde 20-21 seviyesinde olduğunu artık herkes biliyor. 961 milyar dolara ulaşan milli gelirimizin bu yıl 702 milyara gerileyeceği, aynı dönemde fert başına gelirimizin 12.594 dolardan 8.381 dolara düşeceği açıklanmıştır. İsraf ve yanlış yönetim sonucu bütçe açığı tarihin en yüksek seviyesine çıkmıştır. Cari açık 239 milyar olmuş ve bu açığın 2023 yılına kadar da düşmeyeceği açıklanmıştır. Toplam ithalatın yüzde 90’a yakın kısmı ara malı ve sermaye malı olması gerçeği cari açığı azaltmanın maliyetini açıkça göstermektedir. Üretmeyen – tüketim ekonomisi modelini benimseyen, saltanattan ödün vermeyen iktidarlar için bu gayet normaldir. Ticaret Bakanı daha geçenlerde dış ticaret açığı 2019 ağustos ayı ile bu yılı kıyaslayarak ihracatımız ithalatı karşılayacak dedi ama ne oldu, 2 Milyar 341 Milyon dolardan, yüzde 168,2 artarak 6 Milyar 278 Milyon dolara yükseldi. Burada da öngörüleri tutmadı. Proğramda Türkiye zaten borç faiz sarmalında iken bunun artarak devam edeceği anlaşılmaktadır. Yıllık bütçeden yapılan sadece faiz ödemeleri, bu yıl 137 milyara, gelecek yıl ise 179 milyara çıkacaktır. Yüzde 27,5 olan kamu borç yükü, bu yıl milli gelirin yüzde 41,1’ine çıkacaktır. Faize karşıyız diyen iktidar bu faiz paralarını milletimizin anasının ak sütü gibi helal olan kazançlarının vergileri ile ödeyecektir. Bakanın açıklamasında vergilerin ve zamların oldukça artacağı da anlaşıldı. Olan yine milletimize olacak. Yine bu proğramda ana hedef enflasyon diyorlar. Büyümesiz bir düşük enflasyonu yaratmak neredeyse imkansızdır bunu milletimize yediremezler artık. Ekonomi 2020 yılında yüzde 5 büyüyecek diyenler 0,3 büyüme ile bu yılı kapatacaklarını söylemeye başladı. Kelime oyunları ile bunu bile büyük başarı, artı diye lanse ediyorlar. Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu işsizliktir, üretimsizliktir, verimsizliktir, yandaşlığa dayalı yönetmedir. Yatırım olmadan istihdam oluşmaz, işsizlik sorunu çözülemez. Bu program yatırımcıların önünü görmesini sağlayacak, onların güvenini kazanacak gerçekçi ve tutarlı bir makroekonomik ve finansal çerçeve de sunmamaktadır. Bu programda işsizlere, gelirini kaybedenlere, çiftçilerimize, esnafımıza, kısaca tüm vatandaşlarımıza rahatlama sağlayacak somut adımlarda içermemektedir. İçinde bulunduğumuz dönemde ülkemizin en acil ihtiyacı güven ve hukuku biran önce tesis etmektir. Gelişmiş ülkeler sıralamasında ilk 10’a, Milli gelirimiz kişi başı 25.000 Dolar olacaktı, hepsi bu programdan da anlaşılacağı üzere hayal oldu. Proğram açıklanır açıklanmaz elektrik zammı devreye alındı ve her alanda yüzde 5,75 zam yapıldı. Bunlar daha başlangıç. Bu beceriksiz yönetimler sayesinde 2021-2022-2023 tüm vatandaşlarımız için çok daha zor geçecek. Dedik ya olan milletimize olacak.

İyi Parti olarak getireceğimiz iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistem ile bu olumsuzluklar en kısa sürede giderilecek ve milletimiz daha rahat nefes alıp, ekonomik olarak daha rahat yaşama şansına kavuşacaktır. Adana kamuoyuna arz ederim.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor