‘Çalışan şehit eşi de şikayetçi’
(HABER MERKEZİ)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili
Ayhan Barut, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde
yaşanan skandallara ve bir türlü çözüm bulunmamasına sert tepki gösterdi. Bir
hastanın, diğer bir hastaya saldırıp iki gözünü elleriyle oymasıyla gündeme
gelen hastanede taciz, tecavüz ve uyuşturucu iddialarının da bulunduğunu,
hastanede çalışan bir şehit eşinin de şikayetçi olduğunu aktaran Barut,
“30 Ekim 2019 tarihinde Türkiye’deki Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hastanelerinde tedavi gören hastalara yönelik psikolojik ve fiziksel şiddet ile
baskıların araştırılıp önlem alınması amacıyla Meclis Araştırması istemiştik.
Meclis Araştırması beklerken hastanelerimizde vahşetler yaşanıyor ama bir türlü
önlem alınmıyor” dedi.
MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEMİŞTİ
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, 30 Ekim 2019 tarihinde Türkiye’deki Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinde tedavi gören hastalara yönelik
psikolojik ve fiziksel şiddet ile baskıların araştırılıp önlem alınması
amacıyla Meclis Araştırması istedi. Türkiye’de hem özel hem kamuya ait Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinde tedavi gören hastaların psikolojik ve
fiziksel şiddet gördüğü, baskı ve yıldırma gibi olumsuzluklar yaşadığına dair
hasta ve hasta yakınlarının şikayetlerini gündeme getiren Ayhan Barut,
“Hastaların tedavi gördüğü ortamların incelenmesi, hastalara yönelik insan
hakları ihlallerinin yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesi, mevcut
hastanelerin teknolojik ve bilimsel birikimlerinin ve hastanelerde görev alan
sağlık personelinin yeterlilik durumlarının gözden geçirilmesi, hastaları
doğrudan ilgilendiren tüm sorun ve sıkıntıların araştırılması, hasta ve
hastanelere ilişkin gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması
istiyoruz” dedi.
“ÖNERGE BEKLERKEN VAHŞETLER YAŞANIYOR”
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un Meclis Araştırma önergesi görüşülmeyi
beklerken, Adana’daki Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde bir
vahşet haberi geldi. Hastanede yatarak tedavi gören şizofreni hastası bir
kadın, geçtiğimiz pazar günü oda arkadaşı S.G.’nin iki gözünü parmaklarını
sokarak oydu. Her iki gözünü de kaybeden ve ölümden dönen hastanın yakınları,
saldırgan ve hastane yönetiminden şikayetçi oldu. Adana Valiliği de, başlatılan
soruşturma kapsamında hastane başhekim yardımcısının da aralarında olduğu 7
görevliyi açığa aldı.
“HASTANEDE ÇALIŞAN ŞEHİT EŞİ DE TACİZ VE TEHDİT EDİLİYOR”
Vahşetin meydana geldiği Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi’nde başka skandalların da yaşandığını söyleyen Ayhan Barut, şöyle
devam etti:
“Göz çıkarma vahşetini yapan saldırgan hastanın geçmişte baltayla
babaannesine zarar verdiği söyleniyor. Önlem alması gerekenlerse ne hikmetse
adım atmıyor. Geçmişte kamuoyuna bir çok olumsuz durumla yansıyan bu hastanede
26 Ocak 2020 tarihinde saat 14.00’da vahim bir olay da yaşanıyor. Hastanede
servis 2. erkek koğuşunda tedavi gören T.S. adlı erkek hasta, başka bir erkek
hasta olan H.Ç.’yi tuvalete götürüp istismar etmiştir. Hastanede 26 Ağustos
2019 tarihinde B.A. isimli hastanın odasındaki tuvalette bulunan F.E. adlı
hastanın pantolon kemerinde eroin yakalanmıştır. Çarşafla intihar
girişimlerinin de yaşandığı hastanede vahim bir şikayet de çalışan şehit eşi
hemşire Ç.K. tarafından 25 Şubat 2020 tarihinde hastane yönetimine sunulmuştur.
Hastanede çalışan temizlik işçisi E.B. tarafından gönül ilişkisi kurmak için
rahatsız edildiği, kabul etmeyince taciz ve tehdit edildiği gerekçesiyle
şikayetçi olmuştur. Hastanede yaşanan tüm olaylar adli mercilere intikal
etmiştir.”
“ACİL ÖNLEM ALINSIN”
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastaneleri’nde yaşanan vahim olayların önlenmesi
için Meclis’e daha önce sunduğu Araştırma Önergesi çerçevesinde harekete
geçilmesini isteyen Barut, “Adana’da yaşanan skandallar da göstermektedir
ki, derhal önlem alınmalıdır. Bu hastanelerimizde çalışanlar başta olmak üzere,
gerek hasta yakınları gerekse hastalar dinlenmeli, sorunlar tespit edilip çözüm
üretilmelidir. Bu konuda akademik çalışmalarda bulunan meslek odaları ve sivil
toplum kurum ve kuruluşlarından görüş ve önerileri alınmalıdır. Başka acılar
yaşanmadan Meclis harekete geçmeli, acı olayların sorumluları bulunmalı ve
hukuk önünde hesap sorulmalıdır” diye konuştu.