ÇALIŞMAK İÇİN YAŞAMAK!

Asgari ücret 8 bin 506 lira oldu. “Yetmez ama evet ” diyesi geliyor insanın değil mi?
Sakın ha, öyle diyenler ülkenin içinde bulunduğu duruma bakıp şimdi üzülüyorlar…
Son yıllardaki ücret artışları ve ekonomik zorluklar gösterdi ki, paranın miktarı kadar alım gücü de önemli. Bu denklemi artık bilmeyen, dile getirmeyen insan yok gibi?
Pazarda alışveriş yapan ev hanımları, “ paranın hiç bir gücü yok patlıcan bile kaç lira olmuş” gibisinden yukarıdaki denklemi destekleyen konuşmalar yapıyorlar.
Asgari ücret artırıldı ama insanların hayatlarını sürdürmeleri için gerekli olan yaşamsal ürünlere ulaşmalarını ne ölçüde sağlayacak ona bakmak lazım…
Örneğin ev kiraları sabit kalacak mı, etle yarışan peynir fiyatları sakinleşecek mi fırıncılar her gün isyan ediyor ekmek fiyatları yükselecek mi?
Ve aklınıza gelebilecek her şeyin fiyatında yukarı doğru oynamalar olacak mı?
İşte bu sorulara alacağımız yanıtlar üzerinden asgari ücreti daha iyi değerlendirme zemini bulabiliriz…
Yani zamların önüne geçilirse piyasaların da vatandaşın da ateşi düşer…
Asgari ücrete gelen zammı küçümsemek mümkün değil, lakin ülkedeki enflasyon rakamlarına bakıldığında yapılan artışın yine de düşük kaldığını söylemek için ekonomist olmaya gerek yok sanırım.
Kaldı ki enflasyon rakamları TÜİK sayesinde olduğundan çok aşağıda açıklanıyor.
Peki enflasyonu sarsabilecek miyiz?
Uygulanan ekonomik sistemle zor gibi görülüyor. Zira birçok ürün döviz karşılığı dışarıdan geliyor, ister istemez küçük kur oynamalarında zam sağanağı başlıyor…
Hal böyleyken, maaşlara gelen zamların yanı sıra enflasyonun artık yavaşlaması için gerekli önlemler alınmalı.
Başka türlü zamların hiç bir anlamı olmayacak.
Asgari ücret açıklandıktan sonra televizyonlara çıkan malum tipler, cep telefonlarına ya da maillerine gelen mesajlar üzerinden atıp tutmaya başladılar.
Çok yüksek zam verildi, halkın enflasyon karşısında ezilmesinin önüne geçildi, birkaç ay sonra enflasyon düşmeye başlayacak gibi yorumların ardı arkası kesilmiyor…
Keşke haklı çıksalar da hiçbir dönemde yoksulluktan kurtulamayan çalışan kesim rahat bir nefes alsa…
Son 50 yılın istatistiklerine bakıldığında böyle bir şey mümkün görülmüyor ama neyse diyelim…
Ha o istatistiklerde ne var biliyor musunuz; çalışanların yaşam kaliteleri çok sistematik olarak kötüye gidiyor.
İnsanlar “Çalışmak için yaşıyorlar” desek yeridir…