CAN YÜCEL…

Şiirleriyle ışık saçan, bariton sesiyle konuştu mu mutlaka dinleten, küfür ederken bile düşündüren
…
Büyük şair Can Yücel’in aramızdan ayrılışının üzerinden 23 yıl geçmiş.
Daha dün gibi hatırlıyorum, oysa yaklaşık 35 yıl oldu; İstanbul’da kitap fuarında görmüştüm büyük ustayı. Hatta kitabını imzalatmıştık…
Sakalla kaplı yüzünde aydın aydın bakan bir çift gözden başka bir şey görünmüyordu ama O’nun tüm büyüsü sihirli kelimelerle verdiği mesajlardaydı…
Che ve Mao’dan yaptığı çeviriler için 70’li yıllarda hapis yatmıştı…
Ve bilmeyenler için hatırlatarak devam edelim;
Can Yücel, Milli Eğitim Eski Bakanlarından Hasan Ali Yücel’in oğludur…
Halen mumla aradığımız, kapatılmasaydı ülkece aydınlık yarınlara çok daha hızlı bir şekilde ulaşmamızı sağlayacak olan Köy Enstitülerinin kurucusuydu Hasan Ali Yücel…
En basit anlatımla köylerde eğitim alıp öğretmen olan gençler, yine köylerde diğer çocukların geleceğini şekillendiriyorlardı…
Zirai üretim, edebiyat, felsefe ve diğer eğitimleri anlatmaya gerek yok, kırsalda büyüyen her gencin eğitim almasının toplum bilincinin gelişmesine büyük bir katkı koyacağı gizlenemez bir gerçekti…
Eğitim düşmanları tarafından kapatıldı, şimdi hayıflanıp duruyoruz!..
…
İlerici aydın bir babanın oğlu Can Yücel’in, Deniz Gezmiş için yazdığı şiirle bağlayalım yazıyı;
En uzun koşuysa elbet
Türkiye’de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak…
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun…
Işıklar içinde uyu Can Yücel, şiirlerinle halen yaşıyorsun…