ÇATI KATINDA SAKLI KALMIŞ SANDIK

Nükte GÜNDOĞDU

İngilizce Öğretmeni, Profesyonel Koç/ Yaşam Koçu

5.5 yaşında olan oğlum, Rüzgâr, hayata en renkli pencereden bakanlardan. Küçücük kalbinin yanında kocaman yüreği olan bir birey. Yaşına ve karakterine paralel süslediği penceresinden içeriye baktığımızda “aile, eğlence, heyecan, yaratıcılık, canlılık, huzur, yardımlaşma ve azim” değerlerini yaşadığına ve yaşatmaya çalıştığına şahit oluruz. Oyun oynarken eğlence değerini, her zaman hareket halinde olmayı seçip canlılık değerini, sofra kurulumunda tabak, bardak dizme gönüllülüğündeki yardımlaşma değerini, bir şeyi istediği zaman ısrarla her yolu denemesinde azim değerini, tüm aktivitelerine sadece anne ya da baba değil, ikimizi birden dahil etmek isteyişinde aile değerini ve tüm bunlar olurken huzur değerini nasıl beslediğini gözlerinden, sesinden, hareketlerinden rahatlıkla anlayabiliriz.

Değerler, hayatta yolda kalmamızı sağlayıp o yolu bizim yolumuz yapan mihenk taşlarıdır. Hiç kendinize iki durum arasında kaldığınızda, neden birini diğerine tercih ettiğinizi sordunuz mu? Mesela, şu anki işyerinizde çalışmaya devam etmenizi sağlayan şey ne? Yaşadığınız şehri değiştirmek isteyip değiştirmemenizin, üniversite sınavlarında bir şehri diğerine, bir bölümü bir diğerine tercih etmenizin, ebeveynlerinizden biriyle daha iyi geçiniyor olmanızın sebebi ne? Yaşanan bir durumun kişiler üzerinde bıraktığı etkinin farklı olmasının sebebi ne?

Çok mutlu ya da bir o kadar mutsuz hissettiğiniz anlara odaklandınız mı hiç? Odaklanmalı. Odaklanılmalı. Odaklanmalı ki fark etmeli. Hayatta değerlerimizi ve hatta değer sıralamamızı bilmek hangi kapılardan adım atmak istediğimizi bilip o kapıları açabileceğimiz anahtarlara sahip olmaktır. Bizim kapılarımızı ancak bizler açabiliriz. Bu da anahtarlarımızın cebimizde olmasıyla mümkündür.

En güçlü değerlerimizi bildiğimizde hayattaki rehberimizi bulmuş oluruz. Kararsızlık kararlılıkla yer değiştirir ve “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.” cümlesinin arkasından sonsuza kadar elveda der gibi el sallamış oluruz.

Peki, değerlerim değişir mi? “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” sözüyle Herakleitos, şu an akılları kurcalayan bu soruya verilebilecek en güzel cevabı vermektedir. Değerler, ya büyük bir travma yaşadığımızda ya da hayatımızda bilinçli olarak değişiklik yapmak istediğimizde değişir. Değerimizi bilinçli olarak değiştirmek istediğimizde, istenilen değer ile ilgili hayatımızda olumlu deneyimler geliştirmemiz ve inanç sistemlerimiz üzerinde çalışmamız gerekir.

Mimar Sinan “Emek çekilmiş her şey değerlidir.” derken Osho da “Sorumlu olmak özgür olmaktır. Sorumluluğu başkasına vermek ise mahkûm olmaktır.” der. Önemli olan ise tüm bunların ışığında hayatın için senin ne söylediğindir.

Özgür müsün mahkûm mu? Fark et. Sorumluluğu eline al ve devam et. Özgürlüğün, çatı katında saklı kalmış sandığın tozlu kapağının ardındaki değerlerini fark etmekten geçiyor. Aç, koy değerlerini ve devam et. Kendin için yapabildiklerinin sınırsızlığında göreceksin ki yaşamaya doyamayacaksın.

nuktegundogdu@icloud.com

Insta: procoach.nuktegundogdu

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor