ÇEK DÜZENLEME YASAĞINDA ZAMANAŞIMI

Ticaret hayatı, tıpkı bir insanın bedeni gibi hareket eder. Bu bedende damarlarda akan, kalitesi yükseldikçe insanın hayat kalitesini arttıran şey de paranın ta kendisidir.
Bu benzetme baz alınarak söylenebilir ki ticaret hayatının rahat ve hızlı ilerleyebilmesindeki en önemli unsur paranın hızlı akışından meydana gelir.
Bu nedenle paranın akışını hızlandıran çeşitli borçlanma belgeleri ticari hayat içinde var olagelmiştir. Kambiyo senetleri olarak tabir edilen poliçe ve bonoları da kapsayan bu “ticari borç kağıtları” arasından toplumumuzda en hızlı ve çok kullanılanı ise elbette Çek olagelmiştir.
Öte yandan tıpkı diğer kambiyo senetleri gibi çekler de oldukça tehlikeli oyuncaklardır. Ticaret hayatının değişkenliği içinde çekin keşide yani halk tabiriyle bozdurulma zamanı geldiğinde, bankanızda yeterli miktarda nakit olmayabilir.
Bu durumda çekin alacaklısı ile borçlusu arasında hukuki mücadeleler başlayacaktır. Süresinde ibraz edilen bir çekin karşılıksız kalması karşısında borçlu hakkında bin beş yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Çek kanunumuzun 5. Maddesinin güncel haline göre durum bu. Bu yargılama sırasında ise aynı maddeye göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedilebilir. Bu yasağın kaldırılması için ise başka bir maddeye gözümüzü çevirmemiz gerekiyor.
Çek kanunumuzun 6. Maddesi tam olarak bu konuyu ele almaktadır. Maddenin başlığı “Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması”.
Öncelikle Etkin Pişmanlık kısmını ele alalım. Çünkü 6. Maddemiz onunla başlıyor. Eğer çekin üzerindeki bedeli kanuni temerrüt faizi ile beraber öderseniz, hakkınızdaki devam eden dava düşer.
Mahkeme aşaması tamamlanmış ve yargılama sonuçlanmışsa ne olacak derseniz onun cevabı da güzel, mahkeme hükmün bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verir.
Etkin pişmanlıktan yararlanırsanız çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağınız ortadan kaldırılır.
Çek hakkında karşılıksız işlemine mahal vermek suçu şikayete bağlı bir suç olduğu için karşı taraf şikayetinde vaz geçerse de bu sonuçların aynen doğacağını belirtmekte fayda görüyorum.
Bir durum daha var ki esas zamanaşımı maddemiz işte tam burası. Yargılama yapıldı, bir netice çıktı. Bir ceza almış ve cezanızı çekmiş bitirmiş olabilirsiniz örneğin.
Bu cezanın bitiminden itibaren 3 yıl, bu 3 yıl geçmiş veya geçmemiş olsa dahi çek yasağının konmasına dair karar verildiğinden itibaren 10 yıl geçmiş ise hükmü veren mahkemeye dilekçe ile başvurabilirsiniz.
Söz konusu 3 yıl yahut 10 yıllık süre dolduktan sonra mahkemeye yapacağınız başvuru neticende Kanun, yasağın kaldırılmasını öngörüyor.
Çek kanunu kendi azıyla bu süreleri zamanaşımı olarak göstermiş. Bu nedenle bir tüccarın bir hata ile de olsa sonsuza kadar ticari hayattan men olmasının önüne geçiyor.
Sizler de geçmiş çek yasaklarınızın yıllarını hesaplayıp, bir avukat yardımı ile süresi dolmuş kararların kaldırılmasını talep edebilirsiniz.