ÇGC, ŞİKAYET EDEN DEĞİL UYARAN KURUM OLMALIDIR

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni neden kurduk?

Çünkü ogünkü cemiyet, gazeteciler cemiyeti olmaktan çıkmış, dörtyol ağzında tombala çektirmeye başlamıştı.. O cemiyetin yönetiminin gazetecilik ilkelerini savunma refleksini kaybettiği için yeni bir cemiyet kurup, gazetecilik mesleğinin saygınlığını korumaya çalışmıştık.. Öyle de oldu..

Saygın bir başkan Cumhuriyet Gazetesi’nin Adana temsilcisi merhum Çoban Yurtçu, Milliyet Gazetesi’nin saygın bölge temsilcisi Alaaddin Kutlu ve  ve saygın bir yönetim kurulu ile Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni yaşatmaya, mesleki açıdan üyelere yardımcı olmaya çalıştık..

Ama ne yazık ki, eskiye dönüş sancısını yaşamaya başladık.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı  Başkanı Cafer Esendemir, 24 Temmuz basın özgürlüğü için mücadele edenlerin de böyle gitmesi halinde tehlikeye gireceğini belirtmiş, şöyle bir yazılı açıklama yapmış;

 “Böyle giderse 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü de o günün yaşatılması için mücadele edenler de tarihe karışacak. Çünkü uygulanan sansürler, yapılan baskılar ve düşüncelerinden dolayı cezaevine konulan gazeteciler, bu mesleği yapmak isteyen gençleri de soğutmaktadır” dedi

Haber üretiminin engellendiği ortamda toplumun da yeterince bilgilendirilemeyeceğini ifade eden Esendemir, “Her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyacımız var. Gazeteleri ayakta tutmak için mücadele etmek durumundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor. Halk bilgilendirilmiyor. Gazetelerin yeniden ayağa kalkması için iktidara da muhalefete de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu saatten sonra gazetecilerin ve meslek örgütlerinin de

Hayvanları Koruma Kanunu’ nun yürürlüğe girdiği 20 seneden beri, kanunun hayvan hakları lehine olan hiç bir maddesini uygulamayan iktidar ve ortağı, 17 Temmuz’da 20 saat süren bir toplantı ile, muhalefet partilerinin ve biz hayvan hakları savunucularının tüm itirazlarına, protestolarına rağmen ilk 3 maddesini, oy çoğunluğu avantajıyla geçirdiler.Büyük bir dayanışma içerisine girmesi gerekiyor”

Sayın Başkan, açıklamanız doğru da önce iğneyi kendinize , sonra çuvaldızı başkasına batırın..

Sen Çukurova Gazeteciler Cemiyeti olarak, gazetecilik adına ne yaptın, üyelerini, meslektaşlarını , gazeteciliği korudun mu?

Cemiyetin adı Çukurova Gazeteciler Cemiyeti..

Yani üyelerin Çukurova bölgesinden olması gerekir. Urfa’dan, Diyarbakır’dan, Mardin’den yani Adana’yı tanımayan gazetecileri üye yapmak, görevi kötüye kullanmak ve  seçimleri garantiye almak değil mi?

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu üyesi ve başkan yardımcılığı yapanlardan birisiyim, kurduğumuz cemiyetin üyeliğinden istifa ettim, nedenini sordun mu? Hayır..

İstifa tek taraflı iradedir.. Senin reddetmek gibi bir yetkin var mı ? Hayır..

Peki Cemiyetin görevi nedir?

Gazetecileri korumak, mesleki toplantılar yapmak, seminerler düzenlemek,  sorunlarına çözüm yolu aramak, haksızlık karşısında yanında yer almak.. Öyle bir durum oldu mu ?

Mesela, bir Belediye Başkaı’nı eleştirdiğimiz için bize ilan yasağı koydu.. Siz ne yaptınız? Sesiniz çıktı mı, sözlü ya da yazılı başvurmamız mı  gerekiyordu? Sizin göreviniz koltuğu korumak mı, üyenizi ve meslektaşlarınızı korumak mı ?   

Tekrar ediyoruz, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti şikayet eden değil, uyaran bir kurumdur..

Biz Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni kurarken, üyelerimizi korumak için kurduk, hava atmak için değil.

Biz Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni, gazetecilerin hak ve özgürlüğünü savunmak için kurduk, koltuğa oturmak için değil..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor