Doğrusu çok merak ediyoruz.. CHP Adana il örgütü ne yapıyor?
Eğer partinin Genel Başkanı Adana üzerinden Antakya’ya bir düğün için gidiyor ise, sonra geri dönüyor Ankara’ya gidiyorsa, bundan Seyhan Belediye Başkanı’nın haberi olmuyorsa ve bir skandal yaşanıyorsa, “CHP Adana yönetimi ne yapıyor?” sorusunu sormak bir hak olsa gerek..
Böyle bir şey olabilir mi? Bir partinin Genel Başkanı gelecek, o partinin Belediye Başkanı haberi olmadığı için karşılamada ve yolcu edilmesinde bulunmayacak..
Bu başlı başına bir skandaldır..
Beyler, kusura bakmayın ama bu örgüt yapısı böyle sorumsuz davrandığı sürece, bugün kerhen alınan oylar, yarın geri dönmez..
Bir belediye başkanı, kendi partisinin Genel Başkanı’nın gelişinden haberi yoksa, haber vermeyenler hesap vermek zorundadır.
Konuyla ilgili olarak CHP’nin atamayla gelen İl Başkanı’nın bu konuya açıklık getirmesi, bir zarurettir..
Özellikle, konuyu gerekçeleriyle açıklamak durumundadır.
Biz buradan soruyoruz;
CHP Genel Başkanı’nın Adana üzerinden Antakya’ya gideceğini bilmenize rağmen Seyhan Belediye Başkanı’nı neden bilgilendirmediniz? Burada bir kasıt mı var, yoksa ihmal mi ?
Her ikisi de yanlış ve görevin layıkıyla yapılmadığı, büyük bir sorumsuzluk örneğinin verildiği nettir..
Tabii arkasında bir çapanoğlu yok ise..
……
METİNER NE DİYOR
Hükümetin parlamento dışından oluşması yönündeki tartışma, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde de yoğunluk kazanmaya başladı..
Yerel seçimlerde Ankara, Adana, Antalya, Mersin ve diğer kentlerin CHP’li adayların üstünlüğüyle sonuçlanması, İstanbul’un ikinci oylamada 800 bin farkla CHP’nin alması, tartışmaları daha da tetikledi.
Bakın eski milletvekili Mehmet Metiner ne diyor;
“Yetkilerin tek kişide toplandığı sistem asla sağlıklı çalışmaz. Lider üzerinden bir eleştiri getirmek yerine oraya seçilen insanların da kalitesine bakmak lazım. Söyleyecek sözü olan insanlarla yol yürüyeceksiniz. Ben Külliye’nin yeniden yapılandırılmasını söylerken, onun danışmanlarının ve çevresindeki insanların topluma bu sinerjiyi vermesi lazım. Partinin mutlaka kendini yenilemesi gerekiyor. Partinin parti içinde yetişen unsurların eliyle yönetilmesi gerektiğine inanıyorum”
Görünen şu;
AK Parti düşüş sürecine girmiştir.. Her kafadan bir ses çıkması kaçınılmazdır.. Dün birileri konuşuyordu, bugün Mehmet Metiner gibileri konuşuyor..
Parlamenter sisteme geçilmesi yönünde konuşanların sayısı hızla artıyor, üstelik hükümet yanlıları tarafından.
Yani durum pek iyi görünmüyor.. Yeni partililer bir taraftan, mevcut duruma karşı çıkanlar bir taraftan, Merkez Bankası’ndaki durum bir başka taraftan derken, bu işin sonu TEK YOL PARLAMENTER SİSTEM gibi geliyor bize..
Direnmenin artık faydası yok.. Ok yaydan çıktı..Bu erimenin karşısında kimse direnemez..
Ya Parlamenter sistem, ya erimeye devam..
Bunu biz demiyoruz, AK Parti içindeki muhaliflerin yükselen sesi..
Elbette, bu görüşe biz de katılıyoruz.. Milletin arkasında olmadığı hiçbir hükümet uzun süre ayakta duramaz..
Milletin temsilcileri, hükümet üyesi olarak ancak halkı temsil edebilir..
Salla başı al maaşı durumunda olmak istemeyenlerin sayısı bilinmeli ki önümüzdeki günlerde hızla artacaktır.
Bizden hatırlatması..
