Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova İlçe Başkanı Avukat Remzi Ümit Atay, pandemi koşullarının örgütlenme çalışmalarına engel olmadığını belirterek, ev ve sokak toplantılarını sesli ve görüntülü iletişim araçları üzerinden yaptıklarını söyledi. Başkan Atay, sokak örgütlenmesinin, olası bir seçim hazırlığı olduğunu ifade etti.
RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova İlçe Başkanı Avukat Remzi Ümit Atay, röportaj konuğumuz olarak gazetemizin bugünkü sayısında yer aldı. Yönelttiğimiz sorulara karşılık, önemli açıklamalarda bulunan Başkan Atay, Çukurova’nın en büyük sorununu işsizlik olarak değerlendirdi. Bölgede, üniversite mezunu işsiz patlamasına dikkat çeken Remzi Ümit Atay, iş makinesi şoförlüğü yapmak için Büyükşehir Belediyesi’ne başvuran 45 bin üniversiteliyi hatırlattı ve bu durumu acı bir tablo olarak niteledi. Ekonomik koşulların günden güne ağırlaştığı ifade eden Atay, ‘’Mevcut iktidarın ekonomiyi kötü yönetmesinden etkilenen birçok insan, -yandaşları da dahil olmak üzere- artık bir daha AK Parti’ye oy vermeyeceklerini, daha önce verdiklerine de pişman olduklarını açıkça dile getiriyorlar’’ diye konuştu. Atay, ayrıca olası bir erken seçime hazır olduklarını, örgütlenme çalışmalarını pandemi nedeniyle dijital araçlar marifetiyle, sesli ve görüntülü olarak devam ettirdiklerini söyledi. İşte Başkan Atay’ın yaptığı o açıklamalar;
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde, çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Şu an aktif olarak sokak örgütlenmesine yoğunlaşmış durumdayız. Normal koşullarda, bu kapsamda mahalle toplantıları ve her mahallede sokak sokak atamış olduğumuz görevli arkadaşların birebir temas ederek vatandaşlarımızla görüşmeler sağlaması gerekiyordu. Pandemi nedeniyle, hem görevli arkadaşlarımızın toplu eğitimlerini gerçekleştiremiyor, hem de misafir kabul etme imkanı bulunmadığından insanları evlerinde ziyaret edemiyoruz. Görevli arkadaşlar, sokaklarında ve mahallelerinde yaşayan insanlara telefonla ulaşıyorlar. Örgütlenme çalışmalarımızı, sesli ve görüntülü iletişim araçları üzerinden yapıyoruz. Dolayısıyla, sokak örgütlenmesi, birinci öncelikli yürüttüğümüz çalışmadır. Bu aynı zamanda, olası bir seçimin ön hazırlığıdır. Bir seçim durumunda, sandıklara sahip çıkılması, sandık güvenliğinin sağlanması ve saha hakimiyetinin sağlanması için önemli bir çalışmadır. Pandemi koşulları nedeniyle birçok çalışmamızı yürütemiyoruz; ancak buna karşılık, ilçe binamız sürekli açık vaziyette. Gerekli hijyeni sağlanmak koşuluyla, sosyal mesafeye özeni ve önemi göstermek suretiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sadece yüksek katılımlı toplantılarımızı gerçekleştiremiyoruz. Bunun dışında, yönetim kurulu toplantılarımız normal seyrinde devam ediyor. Ayrıca, Büyükşehir ve Çukurova Belediyesi’nin halkımıza hizmet ve yardım konusunda ki çalışmalarına destek vermeye çabalıyoruz.
CHP’nin kalesi olarak görülen Çukurova’da, azımsanmayacak sayıda farklı siyasi partiye gönül vermiş kişiler de yaşıyor. Bunlar arasında CHP’ye karşı teveccüh gösterenler oluyor mu?
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, ciddi anlamda can yakıcı boyuta tırmandı. Saha çalışmalarımız sırasında, insanlarla temasta bulunduğumuz zaman, bunu net bir şekilde görüyoruz. İnsanlar ciddi bir geçim sıkıntısı içerisindeler. Bunun sonucunda da, mevcut iktidarın ekonomiyi kötü yönetmesinden etkilenen birçok insan, -yandaşları da dahil olmak üzere- artık bir daha AK Parti’ye oy vermeyeceklerini, daha önce verdiklerine de pişman olduklarını açıkça dile getiriyorlar. Seçmen sayısı 260 bin civarında olan ilçemizde, son seçimlerde yüzde 62 oy almıştık. Her mahallemizde, çıkan oylara göre çeşitli çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Bize oy vermeyen kesimlere yönelik farklı çalışmalar yürütüyoruz. Amacımız yüzde 62’yi daha da yukarıya çıkarmak.
Son dönemde birçok siyasi parti kuruldu. Adana’da ki teşkilatlanmalarının hedefinde ise Çukurova ilçesi önem arz ediyor. Sizce ne kadar başarılı olurlar?
Her siyasi parti demokratik bir zenginliktir; ama ne yazık ki ülkemizde, siyasi parti enflasyonu yaşandığı da ayrı bir gerçektir. Herkes, yasalar çerçevesinde örgütlenmesini sağlayacak ve görüşlerini dile getirecektir. Bu demokratik bir haktır. Önemli olan bunun toplumda karşılığının bulunmasıdır. Benim sahada gördüğüm, bizim ilçemizde kökleşmiş bir CHP gerçeği var. Yeni oluşumların hemen vücut bulacakları ve belirli bir ağırlığa ulaşabilecekleri bir durum gözlemlemiyorum.
İlçede kökleşmiş bir parti olmanız, gerek yönetim gerekse üyeleriniz arasında bir rehavet yaratıyor mu?
Halen diri bir şekilde sokak örgütlenmesi çalışmalarını yürütmekteyiz. Genel iktidar değişmediği sürece, rehavete kapılacak bir lüksümüz yoktur. Demokratik ve adil bir düzen gelene kadar, tekrar parlamenter sisteme dönülene kadar, tek kişinin hükmettiği değil, hep birlikte karar verdiğimiz bir yapı oluşana kadar, bize rahat yüzü yoktur.
Çukurova, refah seviyesi yüksek bir ilçe olmasına rağmen, her platformda işsizlik sorununun yüksek olduğunu dile getiriyorsunuz. Rakamlar ürkütücü mü?
Çukurova’da üniversite mezunu işsiz sayısı çok fazla. Özellikle 4 yıllık fakülte bitirenler boş dolaşıyorlar. İktidarın popülist bir politikayla, nerdeyse her il ve ilçeye bir üniversite mantığıyla hocasız, laboratuarsız ve eksik kadrolarla alel acele, oy toplamak için kurduğu üniversitelerden dolayı meydana gelen bir süreç bugünlere getirdi bizi. Ben hukuk fakültesine gittiğim dönemde, Türkiye’de 6 hukuk fakültesi vardı. Şu an 106’ya çıktı sayı. Büyükşehir Belediyesi nezdinde, yeni alınan iş makineleri ve araçların 200 kişilik şoför kadrosu için 52 bin başvuru olmuştu ve acı tarafı bunun 45 bini üniversite mezunuydu. Bu korkunç bir rakam. Buna göre pay biçelim. Bu sorunu yerel yönetimlerle çözmemiz mümkün değil. Ancak ve ancak genel iktidarı ele aldığımızda, istihdam politikası yaratabildiğimiz takdirde çözülebilecek bir sorundur.
