CHP’Lİ ÖMER FETHİ GÜRER, ZİRAİ DON ÖDEMELERİNİN GEÇ KALDIĞINI SÖYLEDİ

(HABER MERKEZİ)-CHP Niğde Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyon üyesi ve Meclis Zirai Don Araştırma Komisyon üyesi Ömer Fethi  Gürer  Meclis zirai don komisyonun toplantısında yaptığı konuşmada  “Zirai don can kaybı olmayan  deprem şiddetinde yaşandı. Siyasi iktidar, komisyonun arkasına saklanarak ödemeleri olmayacak biçimde oyaladı. Zirai don yalnızca ürünü değil, o bölgenin ekonomisini de dondurdu” dedi.

Gürer, Zirai don komisyonu çalışmalarını değerlendirdi. Sorunun boyutlarının kapsamlı olduğunu söyledi. Zararların karşılanmaması ve sürece yayılmamasını istedi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer Zirai donun  çiftçiyi de  üreticiyi de vurduğunu, farklı alanlarda çalışan mevsimlik tarım işçileri ve sabit işçilerden esnafa, ihracatçı  dan kent ekonomisine geniş kesimleri  kapsayan bir etki alanı olduğunu  ifade etti.

Ömer Fethi Gürer “örneğin, soğuk hava deposunda çalışan mühendisin, yetkilinin, muhasebecinin durumları; bunların iş kayıpları, tarımsal hasılanın düşmesi ve bölgesel olarak ürün yetersizliğinden ortaya çıkabilecek göçleri de kapsayacak bir çalışma Komisyonda şu ana kadar değerlendirilmeyen bir alan oldu. Keza ihracatçılarla şöyle bir algı oluştu: İhracatçılar sorun yaşamayacak, çünkü başka ülkelerden  getirecekler dondan

zarar gören ürünü, menşei o ülkenin olmak üzere sevkiyat yapılıp kendi ihracat bağlantılarını gerçekleşecek izlenimi veren anlatılara tanık olduk. Mısır’dan ya da  İran’dan Türkiye’nin elma üretimi hesaplamalara göre önemli ölçüde düştüğü için gelecek Türkiye’de ambalajlanacak o ülkelere gönderilecek gibi bir yaklaşım ortaya çıktı. “ dedi.

7 MİLYON TON ÜRÜN KAYBI VAR

CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer “

TÜİK verilerine göre 2024 yılında 28 milyon ton meyve oluşmuş, bu 2025  yılki tahmini 21 milyon. 7 milyon tonluk bir ürün kaybı var. Bu az bir miktar değil. Yaratacağı ciddi olumsuzluklar olacak” dedi.

Gürer, bir afet fonunun oluşturulmasını ve  üretici ile çiftçilerin TARSİM’de olsun olmasın, ÇKS’de olsun olmasın, tamamının sorununa çözümcü düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer  “Cumhurbaşkanının afetlerde ÇKS’si olmayanlara da destek sağladığı uygulama örnekleri var. Üretici TARSİM’e yüzde 27 kayıtlı, geriye kalanların TARSİM’siz olduğu sistemde ÇKS kayıtlı çifti, üretici de yarı yarıya neredeyse. Orada büyük bir sorun var.  Zirai donda alanda tarla bitkileriyle ilgili tespit yapılmadı. Tarla bitkileriyle ilgili yapılmadığı gibi ÇKS’si olmayanlarda da bir tespit yapılmadı. Böyle olunca, afetin tüm boyutları net olarak ortaya çıkmış değil. Ortaya çıkmaması, bu konuda yapılacak çalışmalarda eksikliklerin olabileceğinin de göstergesi. tarlada erkenci lahanaydı, pancardı dikmiş, dona yakalandı. Ne yaptı onu? Söktü, yeniden fide aldı, yeniden gübre aldı; yeniden ekim yaptı iki kere. bu ürünü diğer satıcının karşısında rekabet şansı olmadığı için aynı fiyata satacak; iki kere iş yapanla bir kere yapan aynı fiyata satacak. bunun da bir zararı var. Sonra, bu yılki süreçte çiftçiye şu ana kadar yüzde 2 civarında TARSİM’in sağladığı bir sigorta ödemesi dışında destek verilmedi. Çiftçi üretici esnafa gidiyor ve diyor ki: “Bana ilaç veya gübre ver.” Esnaf  “senin bahçede dalda meyve yok. Bu parayı neyle ödeyeceksin? ödeyemeyeceksin. O zaman ben sana nasıl vereyim, nasıl güveneyim?” Bu durumda  bir ek destek verilmesi lazım. Borçlarının üç yıl ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi için kanun teklifini Meclis Başkanlığına sundum. TARSİM sigorta poliçelerinde don zarar karşılama yüzde 67″ dediler, zirai donda bunun yüzde 75’e çıkarılması için kanun teklifi verdim. İcraların durdurulması ve tarıma yönelik arazi, ekipman, makine haczedilmemesi için de bir kanun teklifim komisyonlarda var. Yılbaşından bugüne toplamda 6 binin üzerinde icra yoluyla satış da arazi var ama don bölgesinde baktım, o bölgede de 1.500’e yakın arazi satışa çıkmış; bunların bir an önce durdurulması gerekiyor. “ dedi.

TARSİME DÜZENLEME ŞART

Ömer Fethi Gürer “TARSİM’i, ÇKS’yi yaptırmayanların yaptırılması. Niye yaptırmıyorsun ?  Bu soruyu sormak lazım. Birinci derecede bu soruyu sorduğumuz zaman oradan o cevabı alma şansımız ortaya çıkar. Çünkü güven duygusunun dışında uygulamada ortaya çıkan bir tablo var. Bugün TARSİM bir yerde de sigorta yaptıranın neredeyse ortağı gibi. yüzde 9 ila 10 aralığında  prim alıyor. TARSİM’in kendi kuralları var; o kurallara uymadığınız zaman karşılaştığınız problem var, bürokrasi orada egemen. İkincisi, olay olduktan sonra da yapılan incelemelerde eksperin insafına bütün olaylar kalmış. Geliyor, olmadık noktada olmadık problem üretiyor. Çiftçi bir kere bunu yaşadı mı bir daha yaptırmıyor. .” dedi.

Gürer, ”Niğde Altunhisar’da 600 dekarlık arazide TARSİM yok. Yani yalnızca 2-3 dönüm dediğimiz küçük yerde değil, büyük işletmelerde yok. Demek ki burada hepimizin de gördüğü gibi bir sorun var. TARSİM yeniden yapılandırılmalı ve mutlak surette bu TARSİM’le ilgili kapsayıcı bir noktaya taşınmalı, ÇKS’si olmayan çiftçiyi de ÇKS’li sisteme dâhil edecek politikalar üretmeliyiz. ÇKS’yi sen yaptırmadın, yaptırmadıysanız donsun malın, mülkün, ürünün; böyle bir anlayışı doğru bulmuyorum. Onun için, TARSİM’i olsun olmasın, ÇKS’si olsun olmasın, bu yaşanan deprem, zirai deprem sonucu oluşan tüm hasarlar mutlaka karşılanmalıdır” diye konuştu.

BÖLGELERE GÖRE SORUNLAR DERİNLEŞİYOR

CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer, zirai don bölgelere göre tespitte de problemlerin oluştuğunu gördük. Oradaki yöneticinin duyarlılığı, işe bakış anlayışı, sorunu ya çözümcü olmuş ya çözümü daha da karmaşık hâle getirmiş. “Yukardan bana olumsuz bir şey gelir.” diyen bürokratik bir anlayış kapsayıcı olmamış. Kendisini kollama adına ne kadar daraltırsam ne kadar küçültürsem ne kadar buradaki olayı daha işte olduğundan küçük gösterirsem daha az başım ağrır noktasında uygulamaları da alanlarda gittiğimiz zaman gördük” dedi.

Gürer “esnafların durumu, ilaç, gübre alıp ondan sonra da satamayanların kredileri de bu bağlamda bu sigorta değerlendirmesi içinde ele alınmalı. Üründe  sorunun esas yoğunlaşacağı süreç ağustostan sonra bu donla ilgili ne kadar ürüne olumsuz etkilediğini göreceğiz çünkü belli bölgelerde turfanda sayılabilecek ürünler var soğuk hava depolarının stok ürünleri bitmek üzere, o bittikten sonra eğer ithal gelecekse, belki bazı ürünlerde fiyatlarda denge sağlanabilir, olmazsa önemli bir arz açığı oluşacak, o arz açığı üzerinden de fiyat fırlayacak. Yine, dar gelirli, sabit gelirli, yoksul kesimler meyveden dahi fayda sağlayamayacağı bir boyuta süreç evrilecek” dedi.

SİYASİ İKTİDAR KOMİSYON ARKASINA SAKLANIYOR

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman ve Köy işleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer,  “siyasi iktidar Komisyonun arkasına saklanarak ödemeleri olmayacak biçimde salladı, Kasım ayına Sayın Cumhurbaşkanı tarih verdi,  Nisan ayında yaşanan bir donun, kasımda vereceğiniz destekle herhangi bir artısı olmaz. Sayın Bakan “Bayram sonrası müjde gelecek.” dedi ama o müjde bir türlü gelmedi. Şunun altını çizmekte fayda var arkadaşlar, bakın, hep söylüyoruz, Tarımın siyaseti olmaz. Tarım, hepimizi doğrudan ilgilendiren, gıda alanında olduğu gibi giydiren de bir sektör; hem giydiren hem doyuran bir sektör. Burada yapılacak işlerin geleceğe uzun vadede yansımaları hepimizin çoluğuna çocuğuna, ülkenin geleceğini de etkileyecek. Onun için doğru bilgiyi doğru zamanda doğru biçimde kullanmak herkesin hayrına olur. O da ne diyeceksiniz? nisan ayında don olduktan sonra bir beklenti oluştu ve şu ana kadar ödeme yapılmayınca, bağ, bahçe bakımları ve ilaç, gübre gibi zorunlu ihtiyaçlar yeterli ölçüde yerine getirilmiyor. Bakınız, bunlar gelecek yıl verim kaybı, rekolte kaybına yol açacak boyutta daralma meydana getirir Soruyorum “Ne yapıyorsun amca?” diyorum; “Aldık yeğen, atıyoruz yine ilacı ama geçen seneki attığımız ilacı atamayacağız.” diyor. Niye? Korumacı bir anlayışla yapıyor. Oysa ilaç yalnızca koruma anlamında atılmıyor; hem verimlilik açısından hem de o ağacın bir bakım unsuru gibi de artık değerlendiriyor. Eskisi gibi tarım ilaçları tek amaçlı değil. bunu alamayıp atamaması önemli sorun yaratıyor. “ağaç bu, bakım yapılacak bu ağaca. Bu ağaca bakım yapacağız, seneyi kurtaracağız. Bir de gelecek sene, bu yıl verimi olan, gelecek sene olmayacak olan ağaçlar olayı vardı. örneğin Amasya, bizim bölgemizde bu yıl verim yılıydı, dona yakalandı, seneye Amasya gene yok. Onun için, bu süreçleri kurtarmanın yolu, bu kereye mahsus, ayırımsız destekleri bir an önce vermek gerekiyor. Tarım şu anda gerçekten boyut olarak problemli. 1 trilyon 36 milyar lira Bankacılık Düzenleme Kurulunun geçen haftaki tarım kesimindeki borçlarıydı ama bu hafta bir trilyoner 76 milyar çıkmış. Durmuyor, don olayı Komisyonun ve Meclisin ciddiye aldığı bir konu, Meclis Araştırma Komisyonunun açılması çok yerinde, yararlı, faydalı olmuştur. Zirai Don Komisyonunun artık bir an önce raporunu hazırlamasını, süreci uzatmamasını öneriyorum çünkü bu zirai donla ilgili yurt dışı örnekleri incelemesinin dışında, alanda bizim yapacağımız kalmadı, bütün ürünleri yerinde gördük, bölgeleri gördük. Bu anlamda olması gerekenleri saptadık ve önemli ölçüde fikir birliği oluşturduğumuz bir süreç geçti. TARSİM konusunda ortaklaştık, zararların ödenmesi konusunda ortaklaştık, çiftçilerin eğitimi ve bunlarla ilgili yapılması gerekenler konusunda ortaklaştık; Zirai Don Komisyonu bence belirledikleriyle hedefsel olarak düşünceyi olgunlaştırdı. Onun için, Komisyonun bir an önce raporunu hazırlaması, sonlandırılması gerektiği noktasındayım. Her geciken sürenin çiftçiler ve bahçe ürün sahipleri üzerinde beklentiyi arttırıp Komisyonun böyle bir işlevi varmış boyutunda, ödeme konusunda yanlış bir algıyı beslemesi hoş olmuyor. Onun için de Komisyon çalışmalarını tamamlayıp raporunu bir an önce Meclis Başkanlığına sunsun” diye konuştu.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor