CHURCHILL’LE GÖRÜŞMEK İÇİN GÜVENLİ YER ARANIRKEN PAŞA, ‘ADANA’ DEMİŞTİ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İkinci Dünya Savaşı Avrupa´nın her yanında milyonlarca can almayı ve bir o kadar binayı, sayısız köprü ve fabrikaları yok etmeyi sürdürüyordu. 1942´nin sonlarına doğru savaşın seyri değişmiş, yıkıp döken ve zapt edilemeyen Almanya güç kaybetmeye başlamıştı. Almanlar Stalingrad Savaşını kaybedince, Avrupa´da Alman Ordusuna karşı ikinci bir cephe açılması konuşuluyor ve İngiliz Başbakanı Churchill bunun için ısrarlı davranıyordu. İkinci cephenin Balkanlarda ve bizim de katılmamızla açılmasını istiyordu. Bir amacı da, savaş sonrasında Sovyetlerin yayılmasını burada dizginlemekti. İsmet Paşa ise Sovyetlerin yayılma olasılığını dikkate alarak ordumuzun yıpranmasını istemiyor ve Churchill´in niyetini olumlu karşılamıyordu.
12-24 Ocak 1943´te Kazablanka´da ABD Devlet Başkanı Roosvelt´in de katılımıyla yapılan toplantılarda İngiliz Başbakan ısrarlı tutumunu sürdürmüş, hattâ, “Ben atlayıp Türkiye’ye gideyim. İsmet İnönü ile konuşup bize katılımını sağlayayım. Türkler kabul etmezse cezalandıralım” tarzında tehditler de savurmuştu. Vakit geçirmeden, Ankara’ya geleceğini bildirdi. Ancak İngiliz yetkililer suikastten korktukları için geziyi tehlikeli görmüşler, vazgeçmesini istemişlerdi. İnat Başbakan ikna olmayınca, Ankara’ya “Ne olur, çok güvenli bir yer seçiniz” ricasında bulundular. Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları “Güvenli yer neresi olabilir?” sorusuna cevap bulmaya çalışırken, İsmet Paşa tereddütsüz “Adana!..” dedi.
Son ana kadar “Son ana kadar “Sakın gitmeyin, çok tehlikeli olur” şeklindeki ısrarları duymamış gibi davranan Churchill Genel Kurmay Başkanı Allen Brooke ve bir-iki görevli ile havaalanına gitti. Uçağa geçip pilot kabinindeki yardımcı kaptan koltuğuna oturdu. “Uç bakalım Adana´ya!..” dedi. Havacılık kurallarına tamamen ters olmasına karşın kabinin kelebek camını açarak artık kendi ile bütünleşmiş purolarından birini yaktı.
YENİCE SEÇİLİYOR
Durum Adana’ya bildirildi. Askeri ve mülki yetkililer acilen toplandı. İnce eleyip sık dokuduktan sonra, Yenice’de, Müselles (Üçgen) denilen ve üç hattın birleşirken oluşan üçgeni uygun gördüler.
İsmet Paşa beyaz treni ile Yenice´ye geldi. Sabotaj olasılığını dikkate alınarak görüşmelerin burada, vagonda yapılmasını kararlaştırılmıştı. O gün hava çok güzeldi ve İnönü Ankara´nın karlı-buzlu karakışından sonra güneşli, pırıl pırıl ve ılık Çukurova havası ile çocuklar gibi mutlu oldu. Aşağı, yukarı yürümeye başladı.
Churchill Adana Havaalanından alınıp trenle Yeniceye getirildiğinde öğleden sonra olmuştu. Saat 16 gibi görüşmelerin yapılacağı vagona geçtiler. Vagondaki görüşme masasında kullanıma her an hazır bir de telgraf cihazı vardı.
Churchill bastırıyor, iyi bir müzâkereci olan İsmet Paşa da ayağı yere basan karşı görüşlerle topu taca atıyordu. Nihayet, “Tamam, savaşa girmeye girelim ama bizim çok eksiklerimiz var; böyle girersek biz de, siz de kaybedersiniz. Eksiklerimizi bir tamamlayın hele de, ondan sonra icabına bakarız” anlamındaki sözlerle bağladı görüşmeleri.
Sör Winston Churchill kutular dolusu purolar bitirdiği ve 30-31 Ocak günlerinde yapılan uzun görüşmeler sonunda, Paşanın önerisini kabul etti ve 1 Şubat sabahı geldiği uçakla ayrıldı. Fakat Türkiye´nin istediklerini tamamlamak zaman alıyordu ve böyle böyle 1945 Şubatına kadar gelindi. Almanya tükenmiş, savaşa girmemize gerek kalmamıştı.
İsmet Paşa ile İngiliz Başbakan arasındaki görüşmeler tarihte “ADANA KONFERANSI” olarak yer aldı.
BİTTİ
GÜLÜŞMELER:
İSMET PAŞA CHURCHILL’LE: Yemekte Tavuk çorbası, Peynirli börek, Garnitürlü Bonfile, Marul, Karnabahar graten, Krem Şokola, Meyve çıkarılmıştı. Churchill hepsinden yemiş, krem şokolaya dokunmamıştı. Konuk başbakan yemekte bazen Fransızca, İnönü de İngilizce konuşmaya çalışmış fakat ikisi de bu dilleri iyi bilmediğinden gülüşmelere yol açmışlardı…
CHURCHILL:
PUROSUZ GÖRÜLEMEZDİ: İngiliz Başbakanı karşı devlet güçlerince uçağının vurulma olasılığını hiçe sayarak uçağına atlayıp pilota “Uç bakalım Adana’ya” dedi. Aynı anda, bu kez de havacılık kurallarını hiçe sayarak kabinin kekelebek camını açıp ağzından eksik etmediği purolardan birini yaktı. Adana’ya geldiğinde de ağzındaki puroyla görüntülendi.
NUMAN MENEMENCİOĞLU
ADANA’DA KARŞILANIŞI: İngiliz Başbakanı Churchill’in Adana Gezisi büyük bir gizlilik içinde gerçekleşmişti. Konuk Başbakanı Adana Havaalanında Hariciye Vekilimiz (Dışişleri Bakanımız) Hüseyin Numan Menemencioğlu böyle karşılamıştı.