ÇİFTÇİLER BUGÜN ANKARA’DA ‘TÜKENİYORUZ’ DİYECEKLER
Çiftçiler, tarlada para etmeyen ürünlerin, çarşıda-pazarda fahiş fiyata satıldığını, kendilerinin ise kredileri ödeyemediklerini, tesislerine haciz geldiğini söyleyerek, faizlerin kaldırılmasını, ana borcun 5 eşit taksitte ödenmesini isteyecekler.
Borçlarının, holdinglere yapıldığı gibi silinmesini değil, faizlerin silinmesini istediklerini söyleyen çiftçiler, “Ana paranın 5 eşit taksitte ödenmesini istiyoruz” diyeceklerini belirttiler.
ADANA (BÖLGE)-Türkiye’nin değişik illerindeki çiftçilerin bugün Ankara’da bir araya gelerek, tükendiklerini, borç batağında olduklarını ve borç faizlerinin kaldırılrak, ana paranın 5 eşit taksitte ödenmesini isteyecekleri bildirildi.
Bugün Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni ziyaret edecek olan çiftçiler, Kredileri ödeyemedikleri için traktörleri, tarlaları, hayvancılık, süt üretimi yaptıkları tesislere gelen hacizlere çözün bulunması için seslerini duyurmaya çalışacaklar.
“Borçlarımızın holdinglere yapıldığı gibi silinmesini istemiyoruz, faizlerin silinmesini, anaparanın taksitlendirilmesini istiyoruz” diyeceklerini ifade eden çiftçilerin, tarlada para etmeyen ürünlerin, çarşı pazarda fahiş fiyatlara satıldığı sisteme de dikkat çekecek.
“ÇİFTÇİ, TÜKETİCİ SOYULUYOR, SÖMÜRÜLÜYOR”
Çarşıda, pazarda ürünlerin ateş pahası olmasının nedeninin söylendiği gibi ne pandemi ne kuraklık ne de girdilerin pahalı olmasından kaynaklandığını söyleyen çiftçiler “Çiftçinin serasında, tarlasında çiftçiyle konuşsunlar, o ürünleri kaça verdiğini sorsunlar, tarladaki fiyatlar ile pazardaki fiyat farkının sorumlusunun çiftçi olmadığı ortaya çıkar. Gübreye, mazota, ilaca, fideye zam geliyor , ama çiftçinin ürettiği ürüne hiçbir zaman zam gelmiyor. Hep aynı fiyata alınıyor. Bir takım kişiler çiftçinin sırtından kazanıyor sadece. Şu anda hem çiftçi hem tüketici soyuluyor, sömürülüyor. Her iki kesimin de hakları yeniliyor. Biz serada, tarlada ter içinde üretiyoruz, altı ay kahır çekiyoruz, aldığımız kredinin borcunu ödeyemiyoruz, her şeyimiz haczediliyor, birileri ise bizim sırtımızdandan zenginliğine zenginlik katıyor. Böyle adalet olur mu? Yazıktır, zehir zıkkım olsun” diyerek çiftçinin bu sistem nedeniyle sıkıntı içinde olduğunu söylediler..
“FAİZLER SİLİNSİN, ANA PARA 5 TAKSİTTE ÖDENSİN”
Müdahale edilmeyen bu sistem nedeniyle çiftçilerin kredilerini ödeyemez hale geldiğini, traktörüne, tarlasına, hayvancılık, süt üretimi yaptığı tesislere haciz geldiğini belirten üreticiler şöyle dediler;,
“Sadece Amasya Büyükkızılca’da Tarım Kredi Kooperatifine 500 çiftçinin borcu var. 100’ü aşkın kişi borcunu hiç ödeyemiyor. Çiftçinin dayanacak gücü kalmadı. Daha önce dört kez Ankara’ya gittik, derdimizi anlatmaya çalıştık. Hiçbirinden sonuç çıkmadı. Biz, Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatif borçlarının faizlerinin tümüyle silinmesi, anaparanın 5 eşit parçaya bölünmesini istiyoruz”
Bu arada, Haklarını arayan bazı çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi müdürleri tarafından basın mensuplarıyla görüşmemeleri konusunda uyarıldıklarını, hacizle tehdit edildiklerini öne sürüldü.
YÜZDE 80’İ AKP’Lİ
Her siyasi partiden çiftçinin birlikte hareket ettiğini, sosyal medya üzerinden bir araya geldiklerini söyleyen çiftçi Ömer Sarı da konuyla ilgili şöyle konuştu; “Ankara’ya gelecek olan çiftçilerin hepsinin sorunu aynı ve mağdur oldukları için kendiliğinden, sosyal medya üzerinden bir araya geliyorlar. Sesini yükselten, Ankara’ya gidenlerin yüzde 80’i AKP’li. Örneğin ben AKP’liyim. Benim köyümden gelen 30-40 kişinin tamamı aynı partili. Aramızda her siyasi partiden insan var. Hepimizin ortak noktası, ekmeğimizin peşinde olmamız. Bu bir ekmek kavgası. Kimse bizi birilerinin yönlendirdiğini söylemesin”
SESLERİNİ VİDEO MESAJLA DUYURMAYA ÇALIŞTILAR
Çiftçiler Ankara yolculuğu öncesinde sosyal medya kanallarında içinde bulundukları durumu anlatan şu paylaşımlarda bulundular;
Alaattin Şeker (Amasya): Ben seracıyım. Fide almam gerekiyor, kredi borcum yüzünden alamıyorum. Tarım Kredi’nin yüzde 30 katkı payı ile yüzde 27 faizleri silinirse önümüz açılır, biz de önümüzdeki yıl için fide alabiliriz.
Ali Apaydın (Ardahan): Ardahan’da 7 ay, bazen -30 derecenin altına varan soğukta hayvan yetiştiriyorum. Bankalar, Tarım Kredi, çiftçinin kanına girmiş emiyor. Cumhurbaşkanımız faize karşı olduğunu söylüyor, bizim faizlerimizi neden silmiyor. Sayın Cumhurbaşkanım, çitçi her zaman sizin yanınızda oldu, siz ise bizi ortada bıraktınız.
Ali Sarı (Amasya): Ankara’ya dört kez geldik, sesimizi duymadınız. Duymadığınız sürece bir daha bir daha geleceğiz.
Başar yıldırım (Sivas): Hayvancılık yapanların dertlerini neden duymuyorsunuz? Girdi maliyetleri yüksek. Dayanacak gücümüz kalmadı. Suçumuz üretmek mi? Biz borçlarımızın silinmesini talep etmiyoruz, faizlerin silinmesini ve taksitlendirme istiyoruz. Denizdeki yatçının litresini 3 liraya yaktığı mazotun litresini biz niye 7 liraya yakıyoruz. Holdinglerin borcuna gelince affedilsin, çiftçinin borcuna gelince olmasın. Desteklerden de aflardan da zengin sermaye yararlansın. Yazık değil mi bize?
Mehmet Kani (İzmir): Borç batağına girmemizin nedeni ithalat. Canlı hayvan, karkas et, süt ürünleri ithal ede ede hayvancılık öldü. Bizi bu duruma düşüren siyasilerin bizi çıkarması gerekiyor. Çaresi de ithalatın kesilmesi. Biz holdingler gibi borçlarımızın silinmesini istemiyoruz. Faizlerin silinerek makul bir ödeme takvimiyle ödemek istiyoruz.
Ufuk Varlı (Samsun): Ektiğimiz mahsuller para etmiyor ve girdiler çok yüksek. Para kazanamıyoruz, kazanamayınca da borçlarımızı ödeyemiyoruz. Ürettiğim karnabaharı 30 kuruşa verdim. Tüketici ise pahalıya alıyor. Parayı ise aracılar kazanıyor.