Çocuk emeği sömürüsü önlensin!

(HABER MERKEZİ)-12 Haziran 2023 Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu basın açıklaması düzenledi. İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasını Belgin Işık okudu.
Belgin Işık, “Çocuk işçiliği bir insan hakları sorunu olduğu gibi aynı zamanda emek sömürüsünün en vahşi şekillerinden birisidir. Ekonomik eşitsizliklerin, göçlerin ve işsizliğin artması hem dünyada hem de Türkiye’de çocuk işçiliği riskini ön plana çıkarmıştır” dedi.
Işık sözlerine şu şekilde devam etti;
“Çocuk haklarına yönelik en büyük ihlallerden birisidir çocuk işçiliği. Çocuk işçiliği ve sömürüsü bugünün dünyasında milyonlarca çocuk için her gün tekrar eden acı bir gerçektir. Bu çocuklar tehlikeli koşullar altında çalışmalarının yanı sıra çoğu zaman çocuk istismarına ve sömürüye de maruz kalmaktadırlar.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çocuk işçiliğini yasaklamaktadır. Ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına ilişkin Acil Eylem Sözleşmesi de çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli kararlardandır.
Konuyla ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat ve yaptırımlara rağmen sorunun çözülmediği ve/veya çözülmek istenmediği aksine her geçen gün dünyadaki gelişmelere paralel olarak çeşitlenerek arttığı, utanç kaynağı olarak da varlığını korumaya devam ettiği bilinen gerçektir.
Aileden, toplumdan, çocuk işgücüne olan talepten, eğitimden ve yetersiz mevzuat ve denetim eksikliğinden kaynaklanan nedenleri bulunan çocuk işçiliğini belli bir ücret karşılığında bir işverene karşı bağımlı şekilde iş görme edimini yerine getiren, ucuz ve esnek bir işgücü biçimi olarak tanımlayabiliriz.
Çocukların zihinsel, sosyal, fiziksel, ahlaki ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyen “işçilik,” onları köleleştirir. Çocukların ucuz emek karşılığında, çoğu zaman tehlikeli koşullarda, saatlerce çalıştırılmalarına yol açar. Çalışma koşulları; bu çocukların okula gitmelerine, akranlarıyla vakit geçirmelerine, oyun oynamalarına ve boş zamanlarını değerlendirmelerine engel olur, en kötüsü de işyerlerinde yaşanan kazaların, çocukların yaralanması, sakatlanması veya ölümleriyle sonuçlanmasına yol açmasıdır.
ISIG verilerine göre, 2022 yılında en az 64 çocuk işçi hayatını kaybetti. 14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı. Yine ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış gözüküyor. Çocuk işçilik 4 ila 8 yaş arasında başlıyor. Bu yaşta mevsimlik tarım işçisi, çoban ya da sokakta mendil satan çocuk ölümlerine rastlıyoruz. Ancak mevsimlik tarım işçisi çocuklarda ve sokakta çalıştırılan çocuklarda 8 yaşından itibaren bir artış var. 10-12 yaşlarda tekstil ve metalde çalışan çocukları görüyoruz. 13-14 yaşlarından itibaren tarım, inşaat, sanayi ve hizmetlerde çalışan sayıları milyonlara ulaşan çocuk işçi var.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun açıkladığı verilere göre dünya genelinde 5-14 yaşları arasında 152 milyon çocuk işçi, yaş aralığı 17 yaşa kadar genişletildiğinde ise 170 milyona yakın çocuk işçi bulunuyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’na göre ise dünya üzerinde her 10 çocuktan 1’i çalışıyor; bunların yarıya yakını ise tehlikeli çalışma koşullarıyla karşı karşıya bulunuyor.
Türkiye’de de durum küresel ölçekle karşılaştırıldığında daha iç açıcı değildir. 2022 yılı çocuk istatistiklerini açıklayan TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi iken bunun 22 milyon 578 bin 378’ini çocuklar oluşturdu. Çocuk nüfusun yüzde 51,3’ünü oğlan çocuklar, yüzde 48,7’sini kız çocuklar oluşturdu. Türkiye nüfusunun yüzde 26,5’ini çocuk nüfus oluşturdu. 2021’de bu oran yüzde 26,9’du.
Hane Halkı İşgücü Araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. 2021 yılında bu oran yüzde 16,4’tü. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oranın oğlan çocuklar için yüzde 27,0, kız çocuklar için yüzde 10,0 olduğu görüldü. 2021’de ise bu oran oğlan çocuklar için yüzde 22,9 kız çocuklar için yüzde 9,5’ti. TÜİK’in verilerinde 0-14 yaş grubundaki çocukların yer almadığı görülmektedir. Bu gözönüne alındığında çocuk işçi sayısının daha da yüksek olduğu düşünülebilir.
TÜİK Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarında mülteci çocuklar yer almamaktadır. Mülteci çocuk işçiler bugün Türkiye’de, Türkiye vatandaşlarının çocukları gibi sokaklarda, tekstil sektöründe, inşaat sektöründe ucuz işgücü olmuşlardır. Bunun nedeni de yine yoksulluktur ve mülteciler de yoksuldur.”