“Çocuklarımızın yarını için bugün yolsuzluğa dur de!”

İnovatif Stratejik Araştırmalar Merkezi (İNOSAM) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, vakıf merkezinde gerçekleştirilen “Rüşvetin Zincirlerini Kırmak: Türkiye’nin Geleceği İçin Haykırış!” başlıklı konuşmasında “Çocuklarımızın yarını için bugün yolsuzluğa dur de” dedi.

Gürkan Avcı, konuşmasında daha sonra şunları söyledi;

Sevgili basın mensupları, değerli vatandaşlarımız,

Konuşmama ülkemizde son bir haftada yaşanan gündeme değinerek başlamak istiyorum. Maalesef yaşadıklarımız demokrasiye, özgürlüklere, hukuka ve adalete indirilmiş ağır bir darbedir. Siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanması, fikirlerin hapsedilmesi, ifade özgürlüğünün zincire vurulmasıdır. Beş çiçeği burnunda teğmenin ordumuzdan ihraç edilmesi ise, vatan sevgisinin, askerlik ruhunun ve gençlerimizin teamül etmiş düşüncelerinin yok sayılmasıdır. Bu kararlar, ülkemizin kalbinden, demokrasinin temel taşlarını çekip almaktadır. Her bir tutuklama, her bir ihraç, bizi biraz daha karanlığa sürüklerken, geleceğimizin aydınlık umutlarını da yok etmektedir. Ancak unutmayalım ki, bu zor günlerde bile umudumuzu, inancımızı ve cesaretimizi kaybetmeyeceğiz. Türkiye’nin gerçek yüzü, bu antidemokratik kararlara sessiz kalmamak, sesimizi yükseltmek ve adaletin, özgürlüğün yeniden tesis edilmesi için mücadele etmektir. Çünkü bizler, bu toprakların özgür, demokratik ve adil geleceğini inşa edecek olanlar olarak, bu karanlığı aydınlatmakla yükümlüyüz.

Basın açıklamamızın gündemine dönecek olursak. Bugün burada, Türkiye’nin dört bir yanında, belediyelerde, kamu kurumlarında, özel sektörde yaşanan yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet olaylarından ötürü toplandık. Son dönemlerde, belediyelerin ihale süreçlerinde milyonlarca lira değerindeki yolsuzluklar, hastanelerde sağlık hizmeti alabilmek için ödenen kirli paralar, okullarda öğretmenlerin ve öğrencilerin geleceğini satın alma çabaları, hepimizin bildiği, ama belki de sesini yeterince yükseltemediği gerçekler.

YOLSUZLUĞUN KARANLIĞINDAN ŞEFFAFLIĞIN IŞIĞINA: TÜRKİYE’NİN YENİDEN DOĞUŞU

Bu ülkenin insanları, haber bültenlerinde, gazete manşetlerinde, sosyal medyada her gün yeni bir yolsuzluk skandalı, rüşvet ağı, hırsızlık vakası ile karşılaşıyor. Bir şirketin devlet ihalesini alabilmek için milyonlarca lira ödediği iddiaları, bir belediye başkanının çuval dolusu rüşvet paralarıyla yakalandığı söylentiler, bir bakanın çocuğunun mal varlığının bir gecede nasıl katlandığı, bu ülkenin gündeminden düşmüyor.

Bu yozlaşma, sadece maddi kayıplara değil, bu ülkenin ahlaki ve manevi değerlerine de büyük darbe vuruyor. Her birimiz, bu yozlaşmanın bir parçası olmadan yaşamaya çalışırken, çocuklarımızın geleceğini, bu ülkenin namusunu, adaletini, şeffaflığını korumak için buradayız.

DÜRÜSTLÜK DEVRİMİ: BU ÜLKENİN NAMUSUNU GERİ İSTİYORUZ

Bugün, bu basın açıklaması ile, bu karanlığa ışık tutmak, sessizliği bozmak ve tüm kamuoyunun dikkatini, bu vahim durumun üzerine çekmek için buradayız. Artık yeter, diyoruz. Bu ülkenin geleceği, çocuklarımızın yarınları, bu karanlıktan kurtarılmalı. Bu, sadece bir eleştiri değil, bu ülkenin geleceği için bir uyanış, bir isyan çağrısıdır.

Sevgili Basın Mensupları, Değerli Vatandaşlarımız,

Bugün, ülkemizin içine düştüğü en karanlık ve utanç verici durumları açığa vurmak, sessizliğin ve kayıtsızlığın arkasına saklananları ifşa etmek için buradayız. Türkiye, yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvetin gölgesinde kalmış, bu karanlıkla mücadele etmek şöyle dursun, onu besleyen ve büyüten bir düzenle yüz yüze.

YOLSUZLUĞA KARŞI SAVAŞ BAŞLIYOR: TÜRKİYE’NİN UYANIŞI

İktidarıyla, muhalefetiyle, belediyesiyle, kamu kurumlarıyla ve özel sektörüyle bu yozlaşma her yere sinmiş durumda. İktidar, bu problemleri görmezden gelerek, muhalefet ise kendi çıkarları doğrultusunda sessiz kalarak, adeta bir danışıklı dövüş tiyatrosu gibi her şey, bu makus talihimizi değiştirmek için adım atmamaktadır. Bu durum sadece bugünümüzü değil, çocuklarımızın geleceğini de ipotek altına almaktadır.

Bir ülkenin temel taşları olan dürüstlük, şeffaflık ve adalet, bugün Türkiye’de ayaklar altına alınmış, yerlerde sürünmektedir. Siyasi partiler, kamu kurumları ve özel sektördeki yöneticiler, rüşvetin, yolsuzluğun ve hırsızlığın baş mimarları olarak bu ülkeyi çürütmektedir.

HIRSIZLIĞIN GÖLGESİ ALTINDA BİR GELECEK DEĞİL, ŞEFFAFLIK VE ADALET İSTİYORUZ!

Bu çürüme, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda ahlaki ve kültürel bir erozyona da yol açmaktadır. Gençlerimiz, bu düzenin içinde büyürken, dürüstlük ve adaletin değil, kısa yoldan zengin olmanın ve güç kazanmanın yollarını öğreniyorlar. Bu, ülkemizin geleceğini, çocuklarımızın umutlarını yok ediyor.

Hepimiz biliyoruz ki, bu ülkenin insanları dürüstlüğü, adaleti ve şeffaflığı, namuslu, şerefli ve haysiyetli yöneticileri hak ediyor. Ancak, yetkililer ve ilgililer, bu vahim durumu değiştirmek için ne bir eleştiri getiriyor ne de bir proje geliştiriyor. Siyaset kurumu, bu yozlaşmanın içinde kaybolmuş, kendi çıkarlarını ülkenin ve milletin çıkarlarının önüne koymuş durumda. Vatanı milleti değil cebini düşünüyor; gençler, işsizler umurunda değil koltuğunu, çıkarını, şahsi menfaatini kolluyor, kovalıyor!

YOLSUZLUK BATAKLIĞINDAN KURTULUŞ: TÜRKİYE’NİN NAMUS İSYANI

Bu basın açıklaması, bu karanlığa bir ışık tutmak, bu suskunluğu bozmak ve herkesi bu duruma karşı harekete geçmeye bir çağrıdır! Bizler, İNOSAM olarak, bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın yarınları için, yolsuzluğa, hırsızlığa, torpile, iltimasa, adam kayırmaya ve rüşvete karşı savaş açıyoruz.

Bu ülkenin her bir ferdini, her bir kurumu, bu utanç verici tabloyu değiştirmek için birlik olmaya, sesini yükseltmeye ve adaletin gerçek manada tesis edilmesi için mücadele etmeye davet ediyoruz.

HIRSIZLIĞA, RÜŞVETE, YOLSUZLUĞA SON: VATANIN ÇIĞLIĞI

Artık yeter! Bu ülkeyi, bu karanlıktan kurtarmak için tüm gücümüzle karşı koymalıyız, bedeli ne olursa olsun en sert şekillerde karşı çıkmalıyız. Yoksa deniz bitti! Türkiye, dürüstlüğü ve adaletiyle yeniden ayağa kalkmalıdır ki kalkacaktır. Çünkü biz, bu ülkenin insanları, bu karanlığı aydınlatacak güneşiz.

Bugün burada, sadece bir eleştiri yapmak için değil, bir uyanış çağrısı yapmak için toplandık. Bu ülke, bu millet, bu topraklar, daha fazla yolsuzluk, daha fazla rüşvet, daha fazla hırsızlık kaldıramaz.

ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN: YOLSUZLUKLA SAVAŞIN MANİFESTOSU

Bakın, bu yozlaşma sadece yüksek mevkilerde değil, hayatımızın her alanında, her köşesinde. Belediyelerde, hastanelerde, okullarda, inşaat sektöründe, finanstan tutun gıda sektörüne kadar her yerde! Bu yozlaşma, sadece zengin olanları değil, en fakirinden en zenginine kadar herkesi etkiliyor. Bu sistemin kurbanı, çocuklarımız, geleceğimiz oluyor.

Hepimiz biliyoruz ki, bir toplumun temelinde dürüstlük olmalıdır. Ancak bizler, güzel ülkemiz Türkiye’mizi sarsan, çatlatan, yıkan bir düzenle karşı karşıyayız. Bu düzen, dürüst olmayı değil, yolsuzluğu, hırsızlığı ödüllendiriyor. Bu düzen, çalışmayı değil, rüşvetle işleri halletmeyi öğretiyor gençlerimize.

Bugün, burada, bu açıklamayı yaparken, sadece bir eleştiri yapmıyoruz; bu ülkenin geleceği adına bir uyarıda bulunuyoruz. Bu uyarı, iktidara da, muhalefete de, her birimize. Bu uyarı, artık yeter, bu karanlığı dağıtmanın zamanı geldi diyor.

RÜŞVETİN İMPARATORLUĞUNA KARŞI: HALKIN ADALET DEVRİMİ

Bu ülkenin insanları, dürüst, çalışkan, adaletli ve şeffaf bir yönetimi hak ediyor. Ancak, bugünkü sistem, bu değerleri ayaklar altına alıyor. Öyle ki, artık bir bakanı, bir belediye başkanını, bir milletvekilini yolsuzlukla anmadığımız gün yok gibi. Bu durum, bizim ülkemiz için, bizim çocuklarımız için, bizim geleceğimiz için büyük bir tehdit.

Bu vahamet kesbeden durum büyük milletimizin, asil ve necip milletimizin mayasını, inancını, asaletini, ahlakını bozmaya namzet çok tehlikeli bir virüs halini almıştır.

Bu yozlaşma, sadece maddi değil, manevi değerlerimizi de yok ediyor. İnancımızı, imanımızı, bizi biz yapan değerlerimizi zehirli bir yılan gibi kemiriyor. Ailelerimiz, toplumumuz, kültürümüz, bu çürümenin içinde kayboluyor. İşte bu yüzden, bizler, bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için, bu çürümeye dur demek zorundayız.

DÜRÜSTLÜK İÇİN AYAKLANMA: YOLSUZLUĞUN SONU, ŞEFFAFLIĞIN BAŞLANGICI

Artık, bu ülkeyi yönetenlerden, bu ülkenin geleceğini şekillendirenlerden, hem iktidardan hem de muhalefetten, bu yozlaşmayı durdurmak için somut adımlar bekliyoruz. Beklentimiz, sadece sözde değil, eylemde bir değişim. Beklentimiz, rüşvetin, yolsuzluğun, hırsızlığın kökünü kazımak için kapsamlı, kararlı ve şeffaf projelerdir.

Bu ülkenin her bir vatandaşına sesleniyorum: Artık sessiz kalmayın, bu karanlığa ışık tutun. Sesinizi yükseltin, çünkü bu ülke sizin, bu gelecek çocuklarınızın. Bu ülkenin her bir köşesinde, her bir kurumunda, dürüstlüğün, adaletin, şeffaflığın yeniden egemen olması için mücadele edin.

VATANIN GERÇEK SAHİPLERİ VE MUHAFIZLARI BİZİZ. BİZ ANNE BABALARIZ!

Bu basın açıklaması, sadece bir başlangıç. Bugün burada söylediklerimiz, yarın her birimizin adımlarıyla devam edecek. Bu ülkeyi, bu karanlıktan kurtaracak olan, bizleriz, hepimiziz. Çünkü Türkiye, bizimdir ve bu vatanın gerçek sahipleri ve muhafızları bizleriz, o hırsız yöneticiler değil, biz, güzel ülkemizi bu karanlıktan çıkaracak güce sahibiz. Hiçbir yere Avrupa’ya Amerika’ya  gitmiyoruz, güzel vatanımızı terk etmiyoruz, bu güzel ülkemizde doğduk kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz ve burada öleceğiz, bu aziz milletimizi yalnız ve sahipsiz bırakmıyoruz.

Bu ülkenin geleceği, dürüst ve adil bir toplum olma yolunda atacağımız her adımla şekillenecek. Bu, bizim sorumluluğumuz, bu bizim mücadelemiz.

Değerli Basın Mensupları, Sevgili Vatandaşlarımız,

Yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlıkla mücadele etmek sadece sözle değil, somut adımlarla, güçlü projelerle mümkün. İşte bu sorunu nasıl çözeceğimizin yollarından da bahsetmek ve siz kıymetli halkımızı bilgilendirmek istiyorum.

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik:

Tüm kamu kurumlarında, belediyelerde ve özel sektörde şeffaflık sağlamak için dijital sistemler kurulmalı. Her işlem, her ödeme, her sözleşme kamuya açık hale getirilmeli. Siyasetçilerin, belediye başkanlarının, üst düzey yöneticilerin ve kamu görevlilerinin ve aile efradının mal varlıkları ve gelirleri düzenli olarak denetlenmeli. Şeffaf bir mal bildirimi sistemi oluşturulmalı.

Güçlü Denetim Mekanizmaları:

Bağımsız ve güçlü denetim kurumları oluşturulmalı veya mevcut olanların bağımsızlığı ve yetkileri artırılmalı. Bu kurumlar, yolsuzluk iddialarını hızlı ve adil bir şekilde soruşturmalı. Denetim kurumları, siyasi müdahalelerden tamamen arındırılmalı, böylece gerçek bir hesap verebilirlik sağlanmalıdır.

Eğitim ve Bilinçlendirme:

Okullarda, üniversitelerde ve toplumun her kesiminde yolsuzlukla mücadele bilinci aşılanmalı. Dürüstlüğün, etik değerlerin önemi üzerine eğitimler rol model şahsiyetler üzerinden verilmelidir. Medya, yolsuzluk olaylarını cesurca ve objektif bir şekilde ele almalı, toplumu bilgilendirmelidir.

Hukuki Düzenlemeler ve Cezalar:

Yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık suçlarının cezaları ağır ve caydırıcı olmalıdır. Hukuki süreçler hızlandırılmalı, yargı bağımsızlığı güçlendirilmeli. Suçluların mal varlıklarına el konulmalı ve bu varlıklar kamu yararına kullanılmalıdır.

Katılımcı Demokrasi:

Halkın yönetime katılımı teşvik edilmeli. Sivil toplum kuruluşları, vatandaş inisiyatifleri güçlendirilmeli. Toplumun her kesimi, yönetimde söz sahibi olmalı. Yerel yönetimlerde katılımcı bütçe uygulamaları hayata geçirilerek, halkın kaynakların nasıl kullanılacağı üzerinde söz hakkı olmalıdır.

Teknoloji ve Yenilik:

Blockchain gibi teknolojiler kullanılarak, her türlü mali işlemde izlenebilirlik sağlanmalı. Dijital kimlik sistemleriyle, kimlik doğrulama ve dolandırıcılık önleme yöntemleri geliştirilmelidir.

Etik Kurallar ve Etik Komisyonları:

Her kurum ve kuruluşta etik komisyonları kurulmalı, bu komisyonlar çalışanların etik davranışlarını denetlemeli. Siyasi partilerde de etik kurallar belirlenmeli ve bu kurallara uyulması sağlanmalıdır.

Uluslararası İş birliği:

Uluslararası yolsuzlukla mücadele kurumları ve anlaşmaları ile iş birliği yapılarak, yurt dışına kaçırılan paraların geri getirilmesi sağlanmalıdır.

ADALETİN ÇIĞLIĞI: YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Sevgili vatandaşlar, bu yollar, bu adımlar, sadece bir başlangıç. Bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için, bu adımları birlikte atmalıyız. Her birey, her kurum, her siyasi parti, bu sorumluluğu üstlenmeli. Unutmayın, değişim bizim elimizde. Dürüstlük, adalet ve şeffaflık, bu toprakların yeniden doğuşu için şarttır, gereklidir.

Bu basın açıklaması, sadece bir söz değil, bir taahhüttür. Türkiye’nin her bir köşesinde bu değişimi görmek için, mücadele etmeye, çalışmaya devam edeceğiz. Bu ülke, bu toplum, bu gelecek, hepimizin. Ve hepimiz, onu hak ettiği yere taşıyacağız.

Saygılarımla, teşekkür ederim. (BÜLTEN)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor