Yaz tatili göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Şimdi, caddelerde okul çantası satan tezgâhlar, vitrinlerde renk renk defterler, kalemler…
Bir de velilerin yüzünde hesap kitap yapan o tanıdık ifade. Çünkü okulların açılmasına az kaldı ve kırtasiye listeleri çoktan cep telefonlarına düştü.
Eskiden defter, kalem, silgi almak çocuk için bayram gibiydi; şimdi veliler için biraz da “bütçe hesabı” anlamına geliyor. Zira fiyatlar geçen yıla göre ciddi şekilde artmış durumda.
Bir çocuğun sadece defter, kalem, boya, çanta masrafı bile aile bütçesinde hatırı sayılır bir yer tutuyor. Hele bir de forma, ayakkabı, yardımcı kitap derken rakam iyice büyüyor.
Veliler haklı olarak “Çocuğun eğitiminden kısmayız ama bu kadar yük altından nasıl kalkacağız?” diyor. Bir yandan da çocuklarının heyecanını kırmamak için alışverişi keyifli hale getirmeye çalışıyorlar.
Kırtasiye esnafı ise durumu iki yönlü yaşıyor. Bir yandan satış sezonunun başlamasına sevinçli, diğer yandan maliyetlerin yüksekliğinden şikâyetçi. Onlar da müşteriyle orta yolu bulmanın derdinde.
Okul zili çaldığında sınıflar yine cıvıl cıvıl olacak. Ama o zil çalmadan önce, velilerin cebinde sessiz bir alarm çoktan çalmaya başladı bile. Eğitim masrafları, velilerin en büyük gündemi olmaya devam ediyor.
Kırtasiye ürünleri en ucuz marketlerde bile cep yakıyor. Hal böyle olunca da anne babalar kara kara düşünüyor. Özellikle dar gelirli ve çocuk sayısı fazla aileler için kırtasiye ürünlerini satın almak içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Evet okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Çocuklar ister istemez sevinçli ve mutlular… Ancak ülkemizdeki çok sayıda anne ve baba çocuklarına yansıtmamaya çalışsa da ağır masraflar karşısında çaresiz…
