“Çorlu tren kazası yürekleri yakıyor”
ANKARA (BÖLGE) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’de son yıllarda insana yatırım yerine insanlığın ranta ve kâra dönük hırsa yenik düştüğünü vurguladı.
CHP grubunun demiryollarının durumu ve yaşanan kazaların nedenlerinin araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu önergenin gerekçelerini partisi adına anlatan Dr. Şevkin, kazanın ihmaller zinciri neticesinde oluştuğunu, ailelerini kaybeden insanların demokratik tepkilerine şiddetle karşılık verildiğini dile getirdi.
8 Temmuz 2018’de elim bir tren kazası sonucu ne yazık ki 25 vatandaşın hayatını kaybettiğini ve 340 vatandaşın yaralandığını hatırlatan Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’de ve dünyada en güvenli ulaşım aracı olması gereken demir yollarında meydana gelen bu kazanın herkesin şapkasının önüne koyup düşünmesi gereken bir olay olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Temmuz 2018’de olay üzerine bir rapor düzenlediğini, raporda da belirtildiği gibi demiryolu dolgusunun yeterince tekniğe uygun yapılmadığının ve esas sorunun özelleştirme uygulamalarından kaynaklandığının belirtildiğini dile getiren Dr. Şevkin,”TCDD’ye ait raylarda yıllardır süregelen yol bekçileri uygulamasının da devre dışı bırakılması sonucu arızaları belirleyebilecek kimsenin bulunmaması diğer bir vahamettir” dedi.
TALİHSİZLİK!
Çorlu’dan geçen Halkalı-Muratlı demir yolu hattının
menfez bakım ihalesinin ödenek emri çıkmaması nedeniyle iptal edildiğini
kaydeden Dr. Şevkin, “Zira Halkalı’daki menfezlerin bakıma muhtaç hâlde olduğu,
ihaleye çıkarılmasına rağmen ihalenin iptal edilmesi büyük bir talihsizliktir. Türkiye’de
son yıllarda insana yatırım yerine insanlığın ranta ve kâra dönük hırsa yenik
düştüğü, ne yazık ki Türkiye’de yaşanan maden facialarında, kara yollarında
yaşadığımız kazalarda ve âdeta iş cinayetlerine dönüşen iş kazalarıyla karşımıza
çıkmaktadır” diye konuştu.
Yağmur, sel, deprem, heyelan gibi hadiselerin birer doğal olayı olduğunu ancak insanoğlunun bilimi, teknolojiyi ve aklını kullanarak bu doğa olaylarını afete dönüştürmekten kurtarabileceğini ifade eden Dr. Şevkin, “Ama ne yazık ki Türkiye son yıllarda bu bilimsellikten uzaklaşır hâle gelmiştir. Rayların daha ucuza mal edilmesinin istenmesi nedeniyle çok ucuz malzeme, taşeron işçiliğe başvurulması, emek, iş gücü ve malzemeden feragat edilmesi gibi sebeplerle ne yazık ki yeni kazalara yol açılmaktadır. Biz artık yurttaşlarımızı madenlerde, iş kazalarında, yollarda, kara yollarında, demir yollarında kaybetmek istemiyoruz” dedi.
YAĞIŞ ORTALAMASI DİKKATE ALINMADI!
Tren kazasında menfezin yeterli olmadığı ve aşırı yağış nedeniyle tıkandığının bilindiğini vurgulayan Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz ki bu teknik incelemeler yapıldığında -kara yollarında dahi- beş yüz yıllık yağış ortalamasının alınması zorunludur ama ne yazık ki verilen raporlarda sadece yedi yıllık yağışların baz alındığı görülmüştür. Oysa o günün yağışlarında raporlarda 34,7 milimetre ortalama yağış olduğu söylenmiştir ancak meteorolojik veriler 1940 ve 2017 yılları içerisinde özellikle 17.054 nolu tren istasyonunda temmuz ayında ortalama yağışın 50 milimetre civarında olduğunu ortaya koymuştur. Peki, nerede mühendislik? Neden mühendisler bunu hesabını yaparak gerekli büyüklükte bir menfez çalışması yapmamıştır? Ayrıca, bu kontrollerin düzenli olarak yapılması gerekirken neden biz tren yolu bekçilerinden tasarruf yoluna gittik? Teknoloji bu kadar gelişmişken acaba neden sinyalizasyon yok, neden? Bunu neyle izah edebiliriz, hangi mühendisliğe dayandırabiliriz? Bu kadar insanın canını nasıl yok pahasına sayabiliriz ve tekniği yok sayabiliriz?
SORUMLULAR
YARGILANMALI
Orada yağışın yüksekliği ve gelen ince malzeme
nedeniyle menfezden tam olarak suyun geçmemiş olması ve rayların askıda kalması
sonucu bu tren kazası meydana gelmiştir. Bu, doğal drenajın da önünü tıkamış
olduğu için elbette gelmiştir. Vermiş olduğumuz soru önergesine verilen yanıtta
Ulaştırma Bakanlığı bunu doğrulamaktadır ama ne yazık ki şu anda sadece 4
çalışan dışında ne yöneten ne de Bakanlık sorumlu tutulmaktadır.
İHALE
İPTALİNİ NASIL İZAH EDECEKSİNİZ?
Kazanın gerçekleştiği alandaki traverslerin
dağılmasına sebep olan bir kalite sorununa kimse işaret etmemektedir. Kazanın
meydana geldiği hattaki travers ve dolgu malzemeleri ve bunların denetimi hangi
firmalar tarafından yapılmaktadır? Geçen yol üzerindeki izleme, bakım, onarım,
denetim çalışmaları yapılmakta mıdır, hangi kurum tarafından yapılmaktadır? Ve
en önemlisi, Çorlu tren kazası güzergâhında, 11 Haziran 2018 tarih ve
2018/2.933.039 ihale kayıt nolu 14’üncü Demir Yolu Bakım Müdürlüğü
mıntıkası Muratlı-Halkalı arası menfez bakım ve taş duvar işleri ihalesi 22
Haziran 2018 tarihinde gerekli ödeneklerin tahsisi geciktiğinden dolayı iptal
edilmiştir, bunu nasıl izah edeceğiz?
AKP, ÖNERGEYİ REDDETTİ!
Kazada yöneticilerin bu davadan muaf tutulması çok büyük handikaptır, mutlaka sorumlular cezalandırılmalıdır. Bugün aramızda da bulunan yakınlarını kaybeden çok değerli kardeşlerimiz ne yazık ki polis baskısına ve biber gazına maruz kalmışlardır. Bu görüntülerdeki uygulamalar, bugün haklarını aramak isteyen 25 canın ailelerine uygulanmıştır, kabul edilebilir bir durum değildir. Örneğin kazada 9 yaşındaki oğlunu kaybeden Mısra Öz Sel tam on bir aydır mücadele veriyor, hak hukuk mücadelesi veriyor. Buradan saygılarımı gönderiyorum. Bütün kardeşlerimin haklarını arayacağız. Bizim amacımız burada hiçbir insanın ölmemesi, tekniğin, mühendisliğin baz alınması ve bundan sonra ne demir yollarında ne kara yollarında ne madenlerde iş cinayetlerinde hiçbir insanın ölmemesidir.”
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin’in gerekçeleri anlatmasının ardından Çorlu Tren Kazası’yla ilgili CHP grubunun sunduğu araştırma önergesi AKP oylarıyla reddedildi.