Çukurova Belediyesi, Eylül ayında etkin olacak
HABER: YENER EKİNCİ
Çukurova Belediye Meclisi’nin temmuz ayı ilk toplantısı, önceki gün gerçekleşti. İki maddenin görüşüldüğü toplantıda, Gaziantep’in Karkamış Belediyesi ile Çukurova İlçe Belediyesi arasında kardeş şehir ilişkisi kurulması ve Orhan Kemal Kültür Merkezi’nin tahsis ücretlerinin güncellenmesi kararları alındı.
İŞE GELMEYEN PERSONELLER TESPİT EDİLİYOR
Oturum öncesi yaptığı konuşmada yönetici kadrosunun belirlendiğine dikkat çeken Başkan Emrah Kozay, eylül ayı itibarıyla işleyen bir belediye olarak hizmete hazır hale gelineceğini vurguladı. Belediye bünyesinde toplam 2 bin personelin çalıştığını belirten Kozay, ‘’739 adet temizlik personeli var; ancak 290 tanesi işe gelmiyor. Bunları tespit ediyor ve rotasyon çalışmalarımızı bu ay içinde tamamlamayı hedefliyoruz’’ dedi.
ÇAKIROĞLU, CEYHAN DEPREMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Toplantıda gündem dışı söz alan CHP meclis üyesi ve inşaat mühendisi Yekda Murat Çakıroğlu, Ceyhan depreminin 26’ncı yıldönümü nedeniyle farkındalık içeren bir konuşma yaptı. Elim olayda hayatını kaybeden 145 vatandaşımızı rahmetle anarak sözlerine başlayan Çakıroğlu, ‘’O gün, yerin altından yükselen uğultu, hepimizin yüreğini dağladı. Ceyhan’ın sokakları, bir anda yıkıntıya dönüştü. O an, hepimiz bir kez daha depremin ne kadar acımasız bir gerçek olduğunu idrak ettik ve maalesef 6 şubat depremleri bize bu acıları tekrar yaşattı. Bir inşaat yüksek mühendisi olarak, o günün izlerini hala hatırlıyorum. Yıkılan binalar, enkaz altında kalan canlar, çaresizlik içinde bekleyen insanlar… O an, mesleğimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım’’ dedi.
‘’DEPREME KARŞI ATILAN ADIMLAR YETERSİZ’’
Deprem, bir doğa olayıdır, ancak afete dönüşmesinin nedeni insan faktörüdür. Plansız yapılaşma, denetimsizlik, yanlış malzeme kullanımı ve mühendislik hataları, depremin yıkıcı etkisini katbekat artırır. Ceyhan depremi ve ardından yaşadığımız 6 Şubat depremi, bize acı bir ders verdi. O günden bugüne, deprem konusunda önemli adımlar atıldı; ancak yeterli mi? Maalesef HAYIR! 2012 yılında, bir çalışmada takribi 7 milyon yapı çürük olarak tespit edilmiştir. Çukurova Belediyesi olarak, depreme karşı daha güvenli bir kent oluşturmak için bizim de mutlaka projelerimiz olacaktır.! Belediye Evleri Kentsel dönüşüm projesi Başkanımızın seçim sürecinde en önemli vaatlerinden biriydi. Önümüzdeki 5 yıllık hizmet sürecinde başkanımızın bu projeyi hayata geçireceğine dair inancım tamdır. Bizler de bu konuda kendisine gereken desteği vermeye her zaman hazırız; ancak tamamen güvenli yapılar oluşturmakta yeterli değil. Depreme karşı bilinçli bir toplum oluşturmak da büyük önem taşıyor. Bu nedenle, halkımızı deprem konusunda eğitmeye, farkındalık yaratmaya devam etmeliyiz. Ceyhan depremi, hafızalarımızda derin bir yara bıraktı. Ancak bu yara, geleceğe umutla bakmamıza engel olmamalı. Depreme hazırlıklı olmak, hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için, bilimden ve teknikten yararlanmalı, deprem konusunda uzmanların görüşlerine kulak vermeliyiz.’’
SITKI KESKİN: MADIMAK KATLİAMI’NI UNUTTURMAYACAĞIZ
Toplantıda gündem dışı söz alan CHP meclis üyesi Sıtkı Keskin, Sivas Katliamı’nın yıldönümüne ilişkin bir konuşma yaptı. Keskin, yaptığı konuşmada şunları kaydetti;
‘’Onlar, düşüncelerini, sanatlarını ve yüreklerini bu ülkenin insanlarına adamıştı. Her biri, kendi alanında bir ışık, bir umut kaynağıydı. Ancak, o gün Madımak Oteli’nde yükselen alevler, sadece bedenlerini değil, aynı zamanda ülkemizin geleceğine dair umutlarımızı da yakıp kül etti. Bugün, bu acı olayın üzerinden 31 yıl geçmiş bulunuyor. Ancak acımız hala taze, öfkemiz hala diri. Madımak oteli hala yanıyor yanmakta… Değerli isimler ve daha niceleri, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde hayata veda ettiler. Olayın ardından dönemin başbakanı Tansu Çiller şöyle diyordu, ‘’Çok şükür otelin dışındaki vatandaşlarımıza bir şey olmadı.’’
Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise Güvenlik güçlerini ve yetkililere yönelik ihmalkarlık eleştirilerine karşı “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” diyerek ilgilileri uyardı. Yaşananları, ” Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybu vardır” İçişleri bakanı Mehmet Gazioğlu, “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” diyorlardı. Başbakan yardımcısı Erdal İnönü ise Yetkim yoktu engelleyemedim diyordu. Başlatılan soruşturmalar ve yaşanan hukuki süreç sonucunda adalet sağlanamadı. Adaletin tam olarak sağlanamaması, mağdurların aileleri ve kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Yargılama sürecinde birçok sanık ceza aldıysa da, yıllar içinde bazıları için af ve zaman aşımı gibi nedenlerle cezalar düşürüldü veya uygulamadan kaldırıldı. Hatta bazılarına ise sahte kimlik verilerek saklandı korundu ve ancak öldüklerinde mezarlıkta anlaşıldı suçlu oldukları. Katliamın yaşandığı Madımak Oteli, uzun yıllar boyunca olayın sembolü olarak kaldı. 2010 yılında, otel binası “Sivas Bilim ve Kültür Merkezi” olarak dönüştürüldü. Katillerin ve bu vahşi saldırıyı gerçekleştirenlerin tam anlamıyla cezalandırılmaması, toplumsal güvensizliği ve adalete olan inancı zedeledi. Hukukun üstünlüğüne olan güvenin sarsılması, toplumun vicdanında derin yaralar açtı. Bu cezasızlık, aynı zamanda benzer olayların tekrar yaşanabileceği korkusunu da beraberinde getirdi. Bugün burada, Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden canlarımızı anıyor, adaletin yerini bulması için olan inancımızı bir kez daha dile getiriyoruz. Ateşe semah dönenlere selam olsun. Sivas değil Adalet Hukuk yanıyor Madımak sönmedi Unutmadık madımak davası zaman aşımına uğramasını hayırlı olsun diyenleride, olaylardan sonra gazanız mübarek olsun diyenleri de unutmadık hakka yürüyen canları da unutmadık, unutturmayacağız.’’