ÇUKUROVA BEREKETİ

‘Adam diksen yetişir’ denilen bu topraklarda hareketli günler yaşanıyor. Bir taraftan hasat edilme zamanı gelen portakal, mandalina, greyfurt ve limon için sezon devam ederken yeni ürünlerin ekilmesi için de yavaş yavaş hazırlıklar yapılmaya başlanılıyor.

2020 yılına baktığımızda iklim olarak ağaç ve bitkileri olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Ancak buna rağmen 2020 yılı üretici için kazanç yılı oldu diyebiliriz birkaç ürün dışında. Örneğin bu yıl karpuz para etmedi, beyaz soğanda yine kısa süreliğine de olsa bir dönem para etmedi. Bunun dışında kalan kavun, domates, biber, mısır, soya, portakal, limon, mandalina, pamuk, fasulye ve patates gibi ürünlerin özellikle de portakal gibi her yıl üreticisinin para etmediğinden dert yandığı bu güzel meyvenin para ettiğini görüyoruz.

Zaman zaman üreticiler endişeli anlar yaşa da aslında 2020 yılın Çukurova’da tarım yılı oldu. Hemen hemen tüm ürünlerde kurak geçen bir iklime rağmen kazanç sağlayan üreticiler, şu günlerde büyük bir sevinç ve heyecanla 2021 yılının hazırlığını yapıyor.

Tarlasını en yeni tarım araçları ile işlerken, tohumun en kalitelisini tercih ediyor. Gübre ve ilaç konusunda da seçici davranıyor. Çünkü bu girdiler ürünün kalitesini belirlediği gibi satışını da etkiliyor. Tarlasında büyük bir aşk ve sevgiyle çalışan üretici tohumunu ederken bir taraftan da ekim işlemi tamamlandıktan sonra, tohumların çimlenmesini sağlayacak yağışların çok geç kalmadan Çukurova’nın bereketli toprakları üzerine düşmesi…

Yıllar önce pamuk üretiminde zarar eden üreticiler, bu yıl azda olsa ekmiş oldukları pamuktan para kazandı. Belki de pamuk Çukurova’ya bereketli geldi. Şuanda tarım arazilerini boş görmek mümkün değil. Bazı tarlalarda aileler, bazılarında ise tarla sahibi tarafından işçiler çalıştırılıyor. Aslında onların tek bir ortak yönleri var, o da; gelecek yıl elde edecekleri tarım ürünlerini en kaliteli bir şekilde yetiştirilmesi için tarlada gereken önlemleri yerine getirmek.

Umarım bunca emek ve heyecan boşuna gitmez ve 2021 yılı yine üreticinin yılı olur. Üreticilerin en büyük kazançları yurt dışına sattıkları mallar olduğu için ihracata yönelik ürünleri yetiştirmeli ve uygun olmayan ürünleri asla ihracat etmeye teşebbüs etmemesi gerekiyor. Çünkü bir kasada üründe yaşanacak küçücük bir sorun, tüm Türkiye’deki üreticileri de kapsayabilir.

 O yüzden çiftçilerimizin duyarlı olması gerekiyor. Üretim aşamasında göstermiş olduğu hassasiyeti yine satarken de göstermelidir. Örneğin narenciye üreticileri için söylemek gerekirse üzerinde standardın üzerinde ilaç kalıntısı olmaması, ürünlerin özenle seçilip paketlenmesine kadar aynı hassasiyetin devam ettirilmesi gerekiyor.

İhracat hem üreticilere kazandırdığı gibi hem de ülke ekonomisi açısından önemli bir gelir kalemini oluşturuyor. Bu nedenle Çukurova’nın bereketinin dünyaya sunumunda da özenli olunması ve ihracatının daha da arttırılması için nelerin yapılabilir olduğunun üzerine sorumluluk düşen herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor