Bir döneme damgasını vuran Demokrat Parti, eski günlerine dönüş yolunda Çukurova Belediye Başkanlığı’nı kazanmak için güçlü bir isimle yola çıktı. Başkan Adayı Bülent Alper, yalnız DP’liler arasında değil, Çukurova’ya alternatif arayan seçmenler nezdinde de heyecan yarattı. Seçim çalışmaları hakkında sorularımızı yanıtlayan Bülent Alper, ‘’Seçmenin, ittifak adı altında ki yapılanmalarla, zorla seçtirilmeye çalışılan adayları kabul etmeyecekleri kanaatindeyim’’ diyerek başarılı olacağını ifade etti.
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE)-Ağız ve diş sağlığına kavuşmak için koltuğuna oturanların önerisiyle hizmet alanını belediyecilik üzerinden genişletmeye karar veren Diş Hekimi Bülent Alper, Demokrat Parti Çukurova Belediye Başkan Adayı olarak seçmenlerin huzuruna çıktı. Yalnız mesleğinin değil, siyasetin de tecrübeli, dürüst ve çalışkan bir ismi olan Bülent Alper, bu özellikleriyle farklı arayış içinde olan Çukurova ahalisinin birinci alternatifi olarak görünüyor. Sürpriz yapmaya en yakın aday olan Alper, işini şansa bırakmamak adına sokak sokak dolaşıp sorunları yerinde dinliyor ve halka çözüm önerilerini anlatıyor. Siyaset arenasında olduğu kadar kahvehanelerde ve berber dükkanlarında ismi sıklıkla zikredilmeye başlayan Bülent Alper ile seçim çalışmaları, hedefleri ve seçilmesi halinde yapacakları hakkında konuştuk.
Halkın yakından tanıdığı birisiniz ama biraz daha detaylı öğrenmek için soruyorum; Diş Hekimi Bülent Alper kimdir?
Adana’nın Tepebağ Mahallesi’nde 1966 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla, Kazım Karabekir İlkokulu, Tepebağ Ortaokulu, Ata Lisesi ve Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Mezun olduğum 1989 yılından beri mesleğimi Adana’da sürdürmekteyim. Kendime ait 3 adet polikliniğim bulunuyor. Sağlık Turizmi Derneği Kurucu Üyesiyim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
Mesleğinizde gösterdiğiniz özen ve itina sayesinde insanların daha güzel gülümsemesine vesile oluyorsunuz. Başkan seçilmeniz halinde, Çukurova ilçesinde yaşayanlar bu kez belediyecilik hizmetlerinizle gülümsemeye devam edecek mi?
30 yıllık meslek hayatım boyunca, insanları sağlığına kavuşturmak amacıyla, her zaman ‘insana hizmet, hakka hizmet’ prensibiyle hareket ettim. Bugün yine aynı bilinçle yola çıkmış durumdayım. Belediye başkanlığına talip olma kararını, muayene ve tedaviye gelen 3 nesil insanlarımızın teveccühü doğrultusunda alma gereği duydum. ‘İşinizi çok iyi yapıyorsunuz, Çukurova için de iyi şeyler yapmayı düşünmüyor musunuz?’ şeklinde ve buna benzer arzularını dile getirenler, aday olarak halkın huzuruna çıkmama vesile oldular. Adana’nın Çukurova’sı; İstanbul Kadıköy ve Ankara Çankaya tarzında nezih bir ilçedir. Yaşayan insanların eğitim seviyesi gayet yüksek. Fakat ne yazık ki yeteri kadar hizmet alamadığını görüyoruz. İlçemiz, bir bütün olarak potansiyellerin gerisine düşmüş durumda. Çünkü 21. yüzyılın kent dinamiklerini ve kent anlayışını sahiplenen, yeniden üreten bir anlayış yok. Çukurova, kendisiyle kıyaslanan ilçelerin gelişimine ayak uyduramadı. Bunun sorumlusu kesinlikle ve kesinlikle geçmiş belediyelerin yanlış yönetimiydi. Adana’da oldukça güzel örgütlenmiş sivil toplum kuruluşları var, meslek odaları çok aktif çalışıyor, iş adamları, sendikalar içi örgütlenme şahane şekilde yapılanmış. Demir ağ gibi örülmüş bir metropol düzeni var Adana’da. Bu durum belediye başkanlarına çok güzel avantaj sağlıyor. Bu yapılanma ile belediye başkanıysanız yapacağınız tek şey destek vermek ve ayrışmış o dinamik grupları birleştirmektir. İnsanlar harekete geçmek için destek bekliyor, halkın buna ihtiyacı var. Herkesin başkanı olmayı bu yüzden istiyorum ben. Halkın bu enerjisini doğru ve yararlı kullanmak istiyorum ki küsmesinler. Bu şehre sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının yararının bilincinde olan başkanlar gelmeli.
Eğitim seviyesinin yüksek olduğunu vurguladınız. Dolayısıyla seçmenler körü körüne değil de daha bilinçli oy kullanmaya yatkınlar. Yani bir partiyi değil de kişiyi destekleyecek potansiyele de sahipler. Bu sizin için bir avantaj olabilir mi?
Siyasette geleneksel bir kavram vardır. ‘Yerel seçimlerde partiye değil de kişiye oy verilir…’ Bu çok doğru bir tespittir. Her ne kadar bir siyasi partinin kalesiymiş gibi algılansa da, seçmenler sandık başında bütün ezberleri bozabilecek yapıdadırlar. Seçmenin, ittifak adı altında ki yapılanmalarla, zorla seçtirilmeye çalışılan adayları kabul etmeyecekleri kanaatindeyim. Sadece Çukurova değil, Adana’nın geneli zorlamalara ve dayatmalara boyun eğmeyecektir. Bunun örneğini daha önce de gördük.
İlçede tespit ettiğiniz sorunlar ve projeleriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Biraz dediniz ama halkın eksik kaldığı hizmetler saymakla bitmiyor ne yazık ki. Mesela ilçemiz engelliye ve sporseverlere yeterli imkanı sunamıyor. Engelli arkadaşlarımız için hayata geçmiş güncel projeler yok, bisiklet yolları yetersiz, ilçemizde muhteşem bir bisiklet grubu var. Yaşlılar için parklar ve emekli evlerinden başka alan göremiyoruz. Yaşlıların sosyalleşip güzel vakit geçirecekleri alanlar inşa edeceğiz. Projelerimiz arasında onlara ayırdığımız büyük bir bölüm var. Çukurova bölgesinde üniversiteli gençlerimiz çok fazla. Onlar için özellikle okul aylarında artan, direk üniversitelere giden araçlar tahsis etmemiz gerekiyor. Belediye binasına ulaşım da halk için oldukça zahmetli. Onun da çaresine bakacağız. Çünkü halkla ne kadar temas halinde olursam o kadar iyi hizmet edebilirim. Elektrik, su, kanalizasyon gibi sorunların da hala devam ettiğinin bilincindeyim. Hala yeterince ışıklanmayan mahalleler, caddeler olduğunu da biliyorum. Yağmur yağdığında göllenme sorunuyla karşılaşıyoruz. Kaldırım ve yolların bakımsızlığını, kanalizasyon sorunlarını bizzat halktan dinledim. Bu imkanların halka sunulmuyor oluşu, Çukurova’yı geriye götürüyor. Konser ve açık hava etkinliklerinin düzenlenebileceği, insanların ailece vakit geçirebileceği bir kent meydanı yok Çukurova’da. Yerel halk işten, okuldan çıkar çıkmaz eve dönüyor. Doğal olarak insanların hayatları monotonlaşarak sıkıcı hale geliyor. Sıkılan bir topluluğa tüm kolaylıkları sağlasanız da memnun etmeniz zordur. Çünkü sürekli olarak yaptıkları faaliyetlerden memnun değiller. Memnun etmek de yine biz belediyelerin işi olacak. İnsanların sosyalleşmelerine, iletişim kurmalarına yardımcı olmak zorundayız. Onlara parklar, emekli evleri gibi alanlar dışında sosyalleşecekleri alanlar yaratmalıyız. İnsanların stres atacakları, eğlenecekleri farklı ortamlardan arkadaş edinebilecekleri imkânlar sunmamız gerekiyor. Temel sorunlardan biri daha bunu kesinlikle es geçemem; Adana’da üretim yok, işsizlik had safhada. Genç nüfusumuz var fakat istihdam alanlarımız yetersiz. Bunun için de geliştirdiğimiz ve geliştirmekte olduğumuz projelerimiz mevcut. Gençlere istihdam alanı sağlamaya çalışacağımız birçok projeyi geliştirdik ve geliştirmeye de devam edeceğiz. Başkan olduğum zaman zaten göreceksiniz. Belediye sorunlarının yanında Adana’nın temelinde yatan sosyal hayat yetersizliği de halkı tatmin etmiyor. Gençler üniversite okumaya geliyor fakat sadece okula gidip evlerine ya da yurtlarına dönüyorlar. Sosyal aktiviteleri yok. Doğal güzelliklerimizin ortaya çıkması için kent projelerimiz mevcut. Sayamadığım birçok alanda yenilikçi ve güncel projelerle geliyoruz. Bu süre içinde gençler bizimle ve hayatla barışık bir döneme girecek. Çukurova Belediyesi sınırları içinde yaşayan herkes gülümseyene kadar durmadan çalışacağız. Prestijli bir değil birçok projemiz var. Ve çok iddialı olduğumuzu da belirtmek istiyorum.
Adaylığınızın, Demokrat Parti’nin sembolü olan kıratın şahlanmasına katkı sağlayacağını düşünüyor musunuz?
Dürüst kişiliğime ve temiz geçmişime elbette güveniyorum. Demokrat Parti’nin de çok ciddi bir potansiyeli var aslında. İnsanların diğer partilere verdiği kredi artık tükendi. İnsanlar hem demokrasi hem de ekonomik anlamda kendilerini sıkışmış hissediyorlar ve ‘Eski partilerimiz nerede?’ diye soruyorlar. 2015 seçimlerinden bugüne kadar takip ettiğim seçim istatistiklerinde yüzde 11’lik bir kesimi kararsız seçmen kitlesi oluşturuyor. Ben kararsızların da kararı olmak istiyorum. Aynı zamanda dönemin şartlarını göz önüne aldığımızda, güçlü partilerin seçmen kaybettiğini, seçmelerini küstürdüğünü de görüyoruz. Ben o kaybedilen seçmenlere sesleniyorum ‘Onları değil sizin dediğiniz olacak.’ Seçilmem ile birlikte Çukurova’da birçok değişiklik olacak ve bu değişiklikleri en hızlı şekilde hayata geçireceğimizden halkımızın şüphesi olmasın.
Belediye personeli ve işçileri arasında, ‘Farklı partiden biri gelirse bizi işten çıkarır, kendi partililerini alır’’ gibi bir kaygı var. Bu endişeler hakkında neler söylemek istersiniz?
Göreve gelirsek insanların ekmeğiyle oynamak gibi bir niyetimiz kesinlikle olamaz. Bizim görevimiz daha da istihdam alanları açmaktır. Belediyenin ekonomisi, şehrin ekonomisine artı değerler kazandırmalıdır. Yani değil işçi çıkarmak, sadece Çukurova ilçesi için değil, kentin genelinde işsizliğe karşı mücadele vereceğiz.
Sağlık Turizmi Derneği Kurucu Üyesi olmanız nedeniyle bir soru yönelteceğim. Büyük umutlar bağlanan Sağlık turizminden Adana beklenen verimi alamadı. Adana’nın bu alanda cazibe merkezi haline getirilmesi için ne gibi çalışmalar yapılması gerekiyor?
Kentimiz, gayet donanımlı hastanelere sahip olmakla beraber, coğrafi koşullarından dolayı, kış aylarında dahi insanların rahatlıkla seyahat edebileceği bir şehirdir. Bu nedenle, farklı şehir ve ülkelerde ki insanların direk uçuşlarla buraya gelebilmelerini sağlamak gerekiyor. Hasta, Adana’ya aktarmalı gelebiliyorsa bunun cazibesi olmaz. Bu konuda çok mücadele verdik. Nispeten birkaç ülkeden direk uçuşlar başladı. Belediye olarak otellere konaklama anlamında destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sağlık turizmine gelen kişi, normal turistten 10 kat daha fazla harcama yapar. Ciddi bir döviz bırakarak gider. O nedenle sağlık turizmine ciddi bir şekilde özen gösterilmesi gerekmektedir.
Yoğun programınıza rağmen bu röportajın gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.
