Çulhaoğlu, “Tedbir paketinde vatandaş yok’

(HABER
MERKEZİ)-İYİ Parti Adana Milletvekili Dt. M. Metanet Çulhaoğlu; koranavirüs
salgını nedeniyle açıklanan tedbir paketinde halkımızın olmadığını söyledi.Çulhaoğlu
yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti
Bilindiği gibi
Korona virüsün Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmasından bu yana 156 ülkede, 200
binden fazla kişi enfekte oldu, binlerce kişi solunum yetmezliği başta olmak
üzere Korona virüsün yol açtığı çeşitli sağlık sorunları sebebiyle hayatını
kaybetti. İYİ Parti olarak Çinin Wuhan kentinde ortaya çıkan ve diğer ülkelere
yayılan bu hastalığın bir pandemi olacağını ve Türkiye’nin acil tedbirler
alması gerektiğini 30 Ocak 2020’de verdiğimiz önergede ifade etmiştik.
Küreselleşme ile birlikte ulaşım teknolojilerinin ve yoğunluğunun böylesine
arttığı bir dönemde hiçbir ülke; insandan insana 1 metreden yakın temasla hava
yoluyla ,enfekte yüzeye dokunma İle bulaşabilen bir virüs riskinden uzak
değildir. Ülkece karşı karşıya olduğumuz bu salgın riskini İYİ Parti olarak
aylar önce görmüş ve Meclis gündemine taşımak için gerekli teşebbüslerde
bulunmuştuk. Ne yazık ki, olası bir sağlık krizi görmezden gelinmiş ve bu
doğrultuda verdiğimiz önerge, partizan bir anlayışla Ak Parti ve MHP oylarıyla
reddedilmişti. Bugün geldiğimiz noktada; Ocak ayında uyardığımız gibi, Asya’da
başlayan bu salgın, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olağan dışı koşulların
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu dakikadan itibaren de Sağlık Bakanının iyi
niyetli gayretleri olmuş fakat bu gayretler hükümetin vurdumduymazlığı yüzünden
yetersiz kalmıştır. Birçok ülkede salgından kaynaklanan felaketlere tanık
olduk. Ülkemiz, salgının neredeyse en son ulaştığı ülkelerden biri ama maalesef
bu durumu avantaja dönüştüremediğimiz de bir gerçektir. Sürecin başında
verdiğimiz araştırma önergesi AK Parti’nin “kaderci” yaklaşımı ile reddedilmiş
olmasaydı bugün Sağlık Bakanının gösterdiği özveri yetersiz kalmayabilirdi.
Virüs Avrupa’ya yayıldığında uçak seferlerini iptal etmek için neyi bekledik?
Eğitim- öğretime ara verilmemesinden doğacak risklerin, camilerimizde oluşan
kalabalıktan doğacak tehlikelerin farkına varılması neden bu kadar zaman aldı?
Salgının ülkemize yayılmayacağının garantisi neydi, tedbir almak için ne
beklendiğinin halen cevabı yok. İçinde bulunduğumuz bu sağlık krizi sona
erdiğinde gündeme getirilmesi gereken bir başka öncelikli konu da Şehir
Hastaneleri’dir. Bugün İtalya’ya baktığımızda, korona virüs ile savaşan
hastanelerin diğer hastalıkları tedavi eden hastanelerden ayrıldığını
görüyoruz. Yani enfekte kişiler diğer sağlık sorunu olan hastalarla farklı
ortamlarda tedavi ediliyor. Bu da gösteriyor ki; şehir hastanelerimizde
olduğu gibi, sağlık kurumlarının tek merkezde toplanması bilhassa salgın
durumlarında tedavinin aksamasına neden olmaktadır. Güney Kore bugüne kadar 280
binden fazla tetkik yapmıştır. Bizim ise yaptığımız testlerin sayısı 8 bin
civarında kalmıştır. 18.03.2020 Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından
açıklanan destek paketinin kime ne faydasının olacağı da anlaşılamamıştır. Zira
kapatılan dükkanların ya da işleri azalmış, zarar eden işletmelerin personel ve
kira giderlerine destek olmak dururken vergi ödemelerinin ertelenmesi ne derece
doğrudur. Çalışmaya devam eden işletmelerin ciroları düştü ve nakit sorunu
yaşamaya başladılar. Acilen kira ve personel giderleri için destek verilmezse
işsizliğin önü alınamayacaktır. Ayrıca durgunluğun başladığı şubat ve mart
dönemlerinin vergilerinin de ertelenmesi gerekmektedir. Vatandaşlarımıza kısaca
biz size destek veremiyoruz ama bankalardan kredi çekmenize yardımcı olacağız
denmektedir. Yani Korona virüsten önce de vatandaş kredisini ödeyemezken,
onları yeniden bankalara yönlendirmenin mantıklı bir izahı yoktur. Kredi
borçlarının altında ezilen vatandaşlarımızın yükünü azaltmak varken sırtlarına
yeni krediler yüklemenin derdine düşülmüştür. Vatandaşlarımız bir kez olsun
kendi sorununa yönelik çözüm beklemekteyken hükümet yine beş müteahhite nasıl
daha fazla kazandıracağının peşine düştü. İşletmeler kar edemiyor, çalışanlar
işlerini kaybediyor, Cumhurbaşkanı ise bu insanlara ev almak için kolaylık
sağladık diyor. Birçok ülke bu virüse karşı ekonomik tedbir paketi açıkladı.
Hepsinin temelinde “tüm çalışan ve işletmelerin herhangi bir kayba
uğratılmayacağı anlayışı var, bizde açıklanan pakette ise en önce
müteahhitleri kurtarmak var. Açıklanan 100 milyar TL’ lik paketin çoğunluğu da
gelecekteki gelirlerden vazgeçme yöntemi ile veriliyor. Hibe ve benzeri destek
verilemiyor. Çünkü hazinemizin kasası boş. Tüm dünyanın yaptığı gibi biran önce
çalışanları, esnafı, dar gelirliyi, çiftçiyi kısaca 83 milyonu kapsayan bir
paketin açıklanması gerekmektedir.
Sağlık Bakanının “sağlık çalışanlarını sadece alkışlamayın “sözünü hükümetinde dikkate alarak ,özveri ile görev yapan sağlık çalışanlarının tamamına üç ay bir’er maaş tutarında ikramiye vermelidir. Muayenehane ve polikliniklerde hizmet veren diş hekimleride açıklanan ekonomik paket kapsamına alınmalıdır.
Düşük maaş alan emekli vatandaşların 3 ay elektrik ve su paralarının hükümet tarafından ödenmesi ekonomik tedbir paketine alınmalıdır..