ADANA (BÖLGE)- İyi Parti Adana Milletvekili M.Metanet Çulhaoğlu yeni açıklanan Ekonomik Program ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın basın toplantısı gecesi elektrik faturalarına yüzde 14.9 zam daha geldi. Bu zamlar vatandaşlarımızın temel gıda ve ihtiyaç malzemeleri ile artarak devam edeceğine işaret ediyor. Çünkü; Ülke yönetiminde Üretimden uzak, sadece vatandaşlarının sırtında zam ve ceza silahını kullanan ve bunu kağıt üstünde başarı gibi gösterme çabası içinde olan bir anlayış var.
Son 1 yıl içinde elektrik ve doğalgaza 5’er kez zam yapılırken, bu zamların hemen hepsi gece yarısı tebliğleri ile duyuruldu.Bu yıl yenilenen İstanbul seçimlerinin hemen sonrası elektrik faturalarına yüzde 15 zam yaptılar. Bunu bu güne kadar olan kısa dönem içerisinde 4 kez zam yaparak devam ettirdiler.
Hal böyle olunca vatandaşlarımız artık prize, kombiye ve elektrik düğmesine dokunmaya korkar oldu. Çünkü son bir yılda doğalgaz ve elektriğe en son yapılanla birlikte 10 kez zam yapılırken, sadece 2 kez göstermelik indirim geldi. Yani Kaşıkla verip, kepçe ile aldılar.Hazine ve Maliye Bakanı tarafından kaçıncısını açıkladığını bile takip etmekte zorlandığımız yeni ekonomik proğramlarına gelince;
Açıklanan Yeni Ekonomi Programına, program bile diyemeyiz. Çünkü;Ekonomik programlar, hedef tespit eder, tespit edilen hedeflere hangi politikalarla ve nasıl ulaşılacağını belirler. Açıklanan programa göre; 2019 yılında yüzde 0.5 büyüme bekleniyor. Bir ekonomide gelir artışı, fert başına GSYH da büyüme oranı ile ölçülür. Türkiye de nüfus artış hızı yüzde 1.2 ‘dir. 2019 yüzde 0.5 büyüme demek fert başına gelirde yüzde 0,96 küçülme demektir. Yani gelir artışı olmayacak aksine düşüşü olacaktır.Kaldı ki 2019 yılında, GSYH ilk çeyrek yüzde 2.4 oranında küçüldü. İkinci Çeyrek yüzde 1.5 oranında küçüldü. Yılın ikinci yarısında ekonomide kısmi bir canlanma var gibi gösteriliyor, Ancak bu daha çok iç dinamiklerden gelen bu harekettir. 2019 yılında ilk iki çeyreğindeki eksi büyümeyi telafi etmesi ve pozitif büyüme getirmesi oldukça zor görünüyor.
Ak Partinin bu yılcari açığı kapatıyoruz demesi de ekonomide ki çok büyük küçülmeden ileri geldi. Yani Onu da başarı olarak gösterme gayretindeler. Bu gün başkanlık sistemi ile devlet yeni sisteme adapte olamadı, Hukuk ve Demokraside güç kaybettik. Bu şartlarda yerli ve yabancı yatırım yapamaz. Bu konuda yabancıların talepleri’de olmaz.
Cari dengenin kalıcı olarak düzelmesi için üretimde aramalı ithal girdi oranını azaltmak gerekir. Ayrıca lüks tüketim mallarının düşürülmesi yanında, Çin gibi ülkelerdenithal ettiğimiz bir çok ürüne de üreticimizi ve tüketicimizi korumak için kota koymamız gerekmektedir.Enflasyon’da bu sene yüzde 12, seneye yüzde 8.5 hedefi bu günkü gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Nedeni de ekonomimizdeki yüksek kırılganlık devam ettiği ve TL’ye düşük güven olduğu sürece, dahası jeopolitik nedenlerle, yeni kur şokları çok yüksek olasılıktır. Kronikleşen enflasyonu önlemek için önce bütçe kaynakları popülizm yerine yatırımlara yöneltilmeli, bürokraside liyakat esasına geçilmeli devlette kurumsal yapı kurulmalı, piyasadaki tarafgir yapılar ve kartelleşme önlenmelidir.
Yine açıklanan Programda 2019 yılı için GSYH yüzde 0.5 ve 2020 yılı içinse yüzde 5 büyüme hedef alınıyor. Buna karşılık işsizlik devam ediyor. 2019 da İşsizliğin yüksek seyretmesinin nedeni, üretimde kullanılan ithal aramalı ve hammadde girdi oranın yüksek olmasıdır. Üretimde ithal girdi oranını yüzde 40’lardan yüzde 10’lara düşürmek gerekir. Bunun içinde aramalı ve hammadde üretiminde ithal ikamesi (Daha önce yurt dışında ithal edilmekte olan malların, uygulanan koruyucu ve özendirici önlemlerle yurt içinde üretilmesini öngören bir sanayileşme stratejisidir. İthal ikamesi ile dış koruma daima el ele gider).politikası uygulamak gerekir. Teşvikleri bu sektöre yönlendirmek gerekir. Özet olarak, bu yeni açıklanan gerçeklikten uzak Yeni Ekonomik Proğram ile krizden çıkmamız zordur. Ciddi olarak, yeniden planlamaya dönmemiz ve bu planlama kapsamında istikrar programı yapmamız gerekmektedir. Günübirlik alınan ve ileriye dönük olmayan hiçbir proğram bu güne kadar başarılı olamadı, olamazda. Muhalefeti dinlemeyen, yapısal eleştirilere bile tahammül göstermeyen, Hazine ve Maliyemizi velhasıl bütün ekonomimizi damada emanet eden
