Malum önümüz seçim ve aslında partiler sahaya ineli çok oldu.
Tabi perde arkasında yapılan plan ve programlarda da hayli mesafe alındı.
Propaganda süreci başladıktan sonra herkes elindeki kartları sahaya sürecek…
Daha düne kadar zamların altında inim inim inleyen halkımız, kara kışın nasıl geçeceğini sorguladığı süreçte, son günlerdeki olayların peşine takılmak zorunda kaldı.
Gerçi cüzdanlarındaki gerçeklik, bir an olsun onları yalnız bırakmaz, her attıkları adımda yoksullukları yanlarındadır ama son yaşanılanlar tabi ki her şeyin önüne geçti.
Önce haince terör saldırısı, ardından 6 yaşındaki kızımızın başına getirilen organize kötülük.
İki olay da öyle sineye çekilecek türden değil.
Terörle de, 6 yaşındaki bebenin başına bu halleri getiren şer odaklarıyla da mücadele etmek Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci görevidir.
Her iki olayla da devletin güvenlik ve adalet sağlayıcıları ilgileniyor.
Artık bekleyip göreceğiz.
Ancak biraz önce yukarıda yazdık cüzdanlardaki sakinlik ve boşluk sürekli fakirliği yüzlere vuruyor.
Yurttaşların farklı sorunları, dertleri olsa da, dönüp dolaşıp ekonomik yokluk ortak payda oluyor.
Hal böyle olunca da Aralık ayından beklentiler yükseldi.
Emekli, EYT’li ve asgari ücretliler farklı hayallerin peşindeler.
Önümüz seçim olduğu için de bu hayallerin kurulmasında hiç bir sakınca yok!
Lakin seçim öncesi vaatler art arda sıralanırken bile iktidar cimri davranıyor.
Anladığım kadarıyla EYT ve Asgari ücret konusunda bu kez patronların sesi daha gür çıkacak.
Neyse, umarız bir kez olsun “çalışanlardan eser yel”…
İşte böyle bir ortamda kara kışa girildi.
Bakmayın siz “İstanbul’da kar yağmadan memlekete kış gelmez” laflarına, doğuda millet kayak yapıyor…
Ve çok yakında doğal gaz ve elektrik faturalarıyla müşerref olacağız.
İşte o zaman cüzdanlardaki sakinlik ve boşluk, yerini ödenemeyen faturalara bırakacak.
