DARBECİLER YETERİ KADAR İNSANIN ÖLMESİNİ BEKLEDİ

ALTINCI BÖLÜM

İlk günlerde, halk çoğunluğu tarafından sevinçle karşılanan 12 Eylül Darbesi’ne uzanan yolu aslında Evren ve arkadaşlarının özenle açtığı sonradan anlaşılacaktı. Halbuki ülkede bir buçuk yıl aşkın süredir sıkıyönetim vardı. Başta asayiş ve huzur olmak üzere pek çok konu askeri yönetim sahasında sayılırdı. Grevleri, lokavtları yasaklayabiliyor, sokağa tam veya kısmî çıkma yasağı getirebiliyor, hâkim kararı olmaksızın arama yapabiliyor ve gerekli görürse tutuklama kararı aldırtabiliyordu. Telefonları diledikleri gibi dinleyebiliyorlardı. Ellerindeki silâh, mühimmat ve cihazlar zaten en son teknolojiye sahip sayılırdı.

Bütün bunlara karşın, her gün ortalama 33 yurttaş can veriyor, kan akışı durdurulamıyordu. Kısacası, 12 Eylül sonrası askerin asayiş-huzur kavramına giren hangi olanakları olduysa,  aynıları Darbe öncesinde de ellerindeydi…

EROL MÜTERCİMLER BAKINIZ NE SÖYLEDİ

Siyasi yorum ve derin araştırmalarıyla isim yapmış olan Profesör Erol Mütercimler 12 Eylül’ün ülkeye çok büyük zarar verdiğini ve asla ilk bildirilerinin aksine plânlı, programlı, olayları engellemek yerine özellikle darbeye neden olarak göz ardı edildiğini çarpıcı ifadelerle anlatıyor.

Bir televizyon söyleşindeki yorumlarına bakalım;

BİRİNCİ KÖTÜLÜK: 12 Eylül, NATO’cu, Amerikancı faşist bir darbedir.

İKİNCİ KÖTÜLÜK: 12 Eylül İslamofaşizmin bu ülkede yaratılması, yerleştirilmesi içi yaptırılmış bir darbedir.

ÜÇÜNCÜ KÖTÜLÜK: ABD ve NATO istemediği sürece Türkiye’de askeri darbe yapılamaz.

DÖRDÜNCÜ KÖTÜLÜK: Hukuk Devletini yok ettiler. Bir çocuk asıldı, 17 yaşında Erdal Eren. Yüksek Askeri Mahkeme idam kararını bozdu. Bozma nedeni olarak da, maktûlün arkadan ateş edilerek öldürüldüğü ve bu nedenle Erdal tarafından vurulmuş olamayacağı yazılmıştı. Dinlemediler. Emirle, kemik yaşı büyütüldü ve karar infaz edildi.

12 Eylül’cüler bir de Muhbir Vatandaş modası çıkardılar. Azılılar, hoşlanmadıkları masum insanları işlenmemiş eylemle suçlayıp ihbar ederek tutuklanmalarını sağlıyordu. Aynı kişiler, arkalarında yığınla suç olmasına karşın “makbul vatandaş” sınıfına sokulabiliyordu. O zamanki Muhbir Vatandaş tanımı sonraki dönemlerde Gizli tanık olarak nitelendirilecekti.

BEŞİNCİ KÖTÜLÜK: Atatürkçü diyerek geldiler fakat Atatürk İlkelerine aykırı davranışlardan çekinmediler. Örneğin Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunu kapattılar. Okullarda seçmeli olarak okutulan din dersini zorunlu hale getirdiler…

YETERİNCE İNSANIN ÖLMESİ BEKLENMİŞ

İnanılmaz iddia!.. İnsafın, vicdanın, aklın asla kabul etmeyeceği düşünce… Darbeciler, kafalarına darbeyi koymuş; bunu sözüm ona meşru zemine oturtmak istemişler. Yeterince insan kanı aktıktan sonra düğmeye basmayı öngörüp bir yıl daha beklemişler. Bunu, Kenan Evren’i Çankaya’ya çıkarma için kan akmasına göz yumarak yaptıklarını Demirel’in sözleri de doğruluyor. Ancak, Mütercimler, iddiasını somut görüşme ve tesbitlere bağlıyor; aynı iddiaları defalarca yazmış, pek çok gazetede de yer almış söyledikleri. Mütercimlere yeniden kulak verelim:

Bu harekât 1979 yılında yapılacakmış. 3 Şubat 1986 tarihinde emekli Orgeneral Bedrettin Demirel’le Çankaya Köşkünde görüştüm. Sordum; “Darbe plân ve emirleri içeren zarflar dağıtılmışken sonradan toplanmış. Bu nedir?” 

“Evet çocuğum…” dedi, “Bir yıl önce yapacaktık. Biz komutanlar olarak toplandık ve şu kararı verdik; yeteri sayıda insan ölmediği için halk bu müdahaleyi kabul etmez. Ve bir yıl bekledik…”

Darbeye kadar günde ortalama 33 kişi öldü.

Darbeden hemen sonra 658 bin kişi tutuklandı. Nasıl oluyor bu? Demek ki her şey ince ince ve zaman içinde hazırlanmış ki, bir anda yüzbinler toplandı.

YARIN: 12 EYLÜL SABAHINA DÖNÜYORUZ

 

 

MÜTERCİMLER

 

İNANILMAZ SÖYLEM: Profesör Erol Mütercimler siyasi tahlil ve ayrıntılı  araştırmalarıyla isim yapmış yorumcu-yazardır. Bir dönem Adana’da Kolordu Komutanlığı yapan Orgeneral Bedrettin Demirel’in, “Darbe 1979’da yapılacaktı. Fakat yeterince insanın ölmesini  bekledik.” dediğini

Yer ve tarih belirterek ifade eden Mütercimler’e göre 12 Eylül NATO’cu ve ABD’ci faşizmi yaratmış.

EREN

HUKUK’TA KARA SAYFA: Erdal Eren cinayetle suçlanıp idama mahkum edildi. Karar Askeri Yüksek Mahkeme tarafından, “Öldürülene arkadan kurşunlanmış, Erdal yapmış olamaz” görüşüyle bozuldu. Ancak emir idam yönündeydi. Bu kez de yaşının küçüklüğü sorun oldu. Yine bir emir ve Erdal Eren’in kemik yaşı itibariyle idama uygun(!) olduğu anlaşıldı. Gencecik çocuğun yaşamı, işlemediği cinayet suçuyla ipte sonlandırıldı. 

NOBRIUM:

EVREN NOBRIUM ALMIŞ: 12 Eylül günü halka ekranda hitap etmeye hazırlanırken heyecanlanmıştı kenan Evren. İlk kez ekranda hitap edecekti. Çekingenliğini atmak için sinir yatıştırıcı olan Nobrium içerek geçti kameranın karşısına. Ancak TV kameralarına çabuk alıştı ve sık sık Konsey üyeleriyle birlikte toplantılar yaptı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor