‘DAYANMA GÜCÜMÜZ KALMADI’ DİYEN TÜRK-İŞ’TEN 81 İL’DE OTURMA EYLEMİ

Türk-Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, şunları söyledi;; “TÜRK-İŞ yönetim kurulu olarak, Başkanlar Kurulunu Olağan üstü toplantıya çağırdık Yeni eylem takvimini açıklayacağız. Bu kez biz de eylemin içinde olacağız. Profesyonel yöneticiler olarak, Gidip Kızılay Meydanında oturacağız ve hakkımızı alana kadar da kalkmayacağız. Sizler de 81 ilimizde bize katılacaksınız. Kent meydanlarında oturacaksınız, Bize yapılan bu haksızlığa karşı Sesinizi yükselteceksiniz. Hep birlikte direneceğiz… Direneceğiz… Direne direne kazanacağız…” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)-Türk-Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Adana Şubesi’nin 15’nci olağan genel kurulunda önemli mesajlar verdi. Alemdar, “Yeni eylem takvimini açıklayacağız. Bu kez biz de eylemin içinde olacağız. Profesyonel yöneticiler olarak, gidip Kızılay Meydanında oturacağız Ve hakkımızı alana kadar da kalkmayacağız. Sizler de 81 ilimizde bize katılacaksınız. Kent meydanlarında oturacaksınız, Bize yapılan bu haksızlığa karşı Sesinizi yükselteceksiniz. Hep birlikte direneceğiz… Direneceğiz… Direne direne kazanacağız” dedi.
Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikası’nın 15’nci Olağan Genel Kurulu yapıldı. Tek liste halinde gidilen genel kurulda mevcut Şube Başkanı Rasim Mart, güven tazeleyerek yeniden Başkan seçildi. Genel Kurul saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Divan Başkanlığını
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, yaparken genel kurula Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Adana Şube Başkanları da katıldı. Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Koop-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Rasim Mart, ülkemizin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durumun kısa bir değerlendirmesini yaptı. Hayat şartlarının her geçen gün ağırlaştığı günümüzde, çalışanların kazanılmış haklarının daha da yükseltilmesi adına sıkı bir çalışma ve örgütlenme temposunda olduklarını ifade ederek “4 bin 267 olan üye sayımızı 7 bin 253’e yükselterek önemli bir başarı sağlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Koop-İş Sendikasının bayrağını daha da yükseklere dikmek için var gücümüzle çalışacağımızın sözü veriyorum” dedi. Rasim Mart, bu zamana kadar kendisine her konuda destek olan Genel Başkan Eyüp Alemdar ve Genel Merkez yöneticilerine teşekkür etti.
Daha sonra kürsüye gelen Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, sözlerine geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de meydana gelen üzücü yangın felaketinde söndürme çalışmaları sırasında hayatlarını kaybedenlere Yüce Allah’tan rahmet kederli ailelerine sabır dileyerek başladı.
Alemdar, Kamuda 600 bin işçiyi ilgilendiren ve bir süredir devam eden, Bakanlığın önerdiği zam teklifini geri çekmesiyle bir başka boyuta gelen, Toplu İş Sözleşme görüşmelerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, şunları söyledi:
SÜREÇ ÇOK UZADI DAYANMA GÜCÜMÜZ KALMADI.
“TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu, Uzun zamandır Hükümet adına sözleşmeleri yürüten Çalışma Bakanlığı ve işveren sendikası TÜHİS ile Pazarlıkları sürdürüyor. Yapılan uzun müzakereler sonucunda, Hükümet son olarak 1400 TL’nin altında kalan günlük ücretin Bu rakama çekilmesi, 1400 TL ve üzerindeki ücretlere Günlük 40 TL seyyanen zam verilmesi, Birinci altı ay için yüzde 24, Diğer altı aylar için de Gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılması Şeklinde bir teklifte bulundu. Bu teklif de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından Bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. TÜRK-İŞ olarak yaptığımız değerlendirmede, Bu oranlar makul bulundu. Ancak sosyal haklarla ilgili bazı pürüzlerin giderilmesi için Görüşmelere devam edildi. Bu teklifin ardından Hiçbirimizin beklemediği, ummadığı bir gelişme yaşandı. Ne yazık ki, ekonomi yönetimi İkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylarda Gerçekleşen enflasyon oranının Kamu işçilerine verilmemesi yönünde bir baskı uygulayarak İkinci altı ay için Yalnızca yüzde 10’luk bir oranı teklif etti. Bunun üzerine TÜHİS ve Çalışma Bakanlığı Son teklifi geri çekti. Uzun yıllardır sendika yöneticiliği yapıyorum. Yüzlerce toplu sözleşme gördüm, müzakere ettim, imzaladım. İnanın bana, Hayatımda ilk kez böyle bir duruma tanıklık ediyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle Bu sürecin zorlu geçeceğini biliyorduk. Ben de yaptığımız çeşitli toplantılarda İşimizin kolay olmadığını, Hatta sürecin çok zor geçeceğini defalarca dile getirdim. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle
İstediğimiz oranlara ulaşmakta zorlanacağımızı Çeşitli vesilelerle söyledim. Hükümetin uyguladığı sıkı para politikası gereğince İşçileri, memurları, emeklileri ve asgari ücretlileri Zor günlerin beklediğini defalarca ifade ettim. Çünkü yaşadığımız süreç Hiçbirimiz için kolay değil. Dünyanın her yerinde yaşanan kaos, Küresel ekonomik düzende ortaya çıkan çalkantılar, Savaşlar, iç karışıklıklar, göçler… İnanın bana, bunların hepsi Bizim ekmeğimize doğrudan etki ediyor. Dünyada yaşanan her olumsuz gelişmenin sonunda, Bizler de sıkıntılı günlerin içinden geçiyoruz.
“KÜRESEL KRİZİN FATURASINI İŞÇİ ÖDÜYOR”
Son dönemde, Küresel bir kriz yaşanıyor. Yalnızca ülkemizde değil, Dünyanın birçok ülkesinde bu krizin etkiler görünüyor. Sorunlar çözülmek bir yana, Her geçen gün katlanarak artıyor.
Avrupa ülkelerinde, Özellikle Çin’in müdahil olduğu gelişmelerle birlikte,
Yaşanan ticaret savaşları sonucunda. Büyük bir kriz var. Dev gibi fabrikalar bir, bir kapanıyor, On binlerce işçi işsiz kalıyor. Ne yazık ki böylesi dönemlerde, Yaşanan her türlü olumsuzluğun, krizin faturasını Tüm dünyada emekçiler ödüyor. Ülkemizde de yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle, Emeğiyle geçinenler, Yani toplumun büyük bir kesimi, Ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. Kapanan ya da daralan işyerleri nedeniyle Binlerce insan işsizlikle yüz yüze geliyor.
Özellikler tekstil ve diğer bazı sektörlerde yaşanan daralma, İhracattaki düşüş, Tehlike çanlarının bizim için de çalmasına neden oluyor. Biz çalışma yaşamında, Bundan kısa bir süre öncesine kadar, Başka sorunları, başka konuları konuşurken, Artık bunları dile getiremiyoruz bile… Çünkü biz artık bugün, Evine ekmek götürmekte zorlanan milyonları, Pazarda filesini dolduramadan evine dönenleri, Çocuğuna harçlık veremeyenleri konuşuyoruz. Bir türlü durmayan enflasyonu, Hayat pahalılığını konuşuyoruz. Biz bugün, Eriyen ücretlerimizi konuşuyoruz. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, Bir yandan kayıplarımız artarken, Her gün artan fiyatlar karşısında, Alım gücümüz düşerken, Bir de yürürlükteki vergi sistemi nedeniyle Soframızdan neredeyse her gün, Bir dilim ekmek daha azalıyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, biz ne kadar başarılı sözleşmeler yapsak da, Ne kadar yüksek zam oranlarına imza atsak da, Enflasyon, hayat pahalılığı ve vergiler nedeniyle Elde etiğimiz kazanımlarımız kısa sürede eriyor.
EMEKLİ SEFALETE MAHKÛM EDİLDİ MEMUR ZOR KOŞULLARDA YAŞIYOR
İşte biz, bu dönemde sözleşme masasına böylesine zor ve ağır koşullarda oturduk. Koşullar ne kadar kötü olursa olsun, Bu sözleşme, öncekilerden ne kadar zor olursa olsun, Biz masada da, alanlarda da mücadele ettik. Temsil ettiğimiz kitlenin hak ve çıkarları için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bizim derdimiz, hedefimiz, beklentimiz, Bu işi masada bitirmekti. Dostça el sıkışmak, hakkımızı almanın huzuruyla, İşimizin başına dönmekti. O nedenle biz, Hiç macera peşinde olmadık… Biz kavga meraklısı olmadık… Bu işi barış içinde masa başında bitirmek için Elimizden geleni ortaya koyduk. Bakın, Ülkemiz tarihinde belki de ilk kez, Asgari ücretliye enflasyonun altında artış verildi. Hatırlayın, Yıllık enflasyon yüzde 45 olarak açıklandı Asgari ücrete yıllık yüzde 30 artış yapıldı. Ülkemiz tarihinde ilk kez, SGK’dan aylık alan 16 milyon emeklinin yaklaşık 13 milyonu asgari ücretin altında aylık alıyor. Bu da demektir ki, Emeklilerimizin büyük bölümü Sefalet ücretine mahkûm edilmiş durumda. Memurlar, zor koşullarda yaşıyor. Aldıkları zamlardan memnun olmadıklarını ifade ediyor. Özel sektörde işçiler, Yalnızca işlerini korumak için Düşük oranlı zamlara imza atıyor. Ülkemizde ekonomik açıdan Olağanüstü bir dönemi yaşıyoruz. Krizden çıkış adı altında uygulanan Ve bir türlü başarılı olamayan Maliye politikaları nedeniyle,
İşçiler, memurlar, emekliler, Sorumlusu olmadıkları koşulların bedelini ödüyor. Biz de bu koşullarda mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle, Bize karşı yapılan bu muamele, Yanlıştır… Haksızdır… Adaletsizdir… Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bundan sonra bize düşen görev, Mücadelemizi yükseltmektir. Hakkımızı alana kadar direnmektir.
TÜRK İŞ TEPE KADROSU OTURMA EYLEMİ YAPACAK
TÜRK-İŞ yönetim kurulu olarak, Başkanlar Kurulunu Olağan üstü toplantıya çağırdık Yeni eylem takvimini açıklayacağız. Bu kez biz de eylemin içinde olacağız. Profesyonel yöneticiler olarak, Gidip Kızılay Meydanında oturacağız ve hakkımızı alana kadar da kalkmayacağız. Sizler de 81 ilimizde bize katılacaksınız. Kent meydanlarında oturacaksınız, Bize yapılan bu haksızlığa karşı Sesinizi yükselteceksiniz. Hep birlikte direneceğiz… Direneceğiz… Direne direne kazanacağız…
BEDEL ÖDEMEKTEN BIKTIK
Biz artık bedel ödemekten bıktık… Artık sorumlusu olmadığımız krizlerin Mağduru olmaktan usandık. Bakın Biraz önce vergi diliminden söz ettim.
Artık herkes kabul ediyor ki, Bugün emekçilerin üzerinde Büyük bir yük oluşturan vergiler nedeniyle Ücretlerimiz her geçen gün eriyor. Yılda 12 ay çalışıyoruz, Elimize 10,5 aylık ücret geçiyor. Ülkemizdeki gelir vergisinin yüzde 65 civarındaki kısmı, Emekçiler tarafından karşılanıyor. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 35 olan Dolaylı vergi oranı, Ülkemizde yüzde 65’ten fazla gerçekleşiyor. Hem ücretlerimizden kesilen Hem de ödediğimiz dolaylı vergilerle, Bütün vergi yükü biz çalışanların omuzunda.
ADİL BİR VERGİ DÜZENLEMESİ YAPILMALI
Buradan bir kez daha söylüyorum… Bizim talebimiz çok açık, çok net. Biz, adil bir vergi düzenlemesinin yapılmasını, Anayasamızda belirtildiği gibi Çok kazanandan çok, Az kazanandan az vergi alınmasını talep ediyoruz. Biz, Ocak ayında aldığımız ücreti Aralık ayında da almak istiyoruz.
Biz adil bir vergi düzeni istiyoruz… Biz bu vergi konusunun peşini bırakmamaya kararlıyız.
O nedenle eylemlerimize devam edeceğiz
TÜRKİYE’DE 5’NCİ BÜYÜK SENDİKAYIZ
Biraz fazla karanlık bir tablo çizdiğimin farkındayım. O nedenle biraz da iyi gelişmelerden söz etmek istiyorum. Bakın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Üç gün önce sendikal istatistikleri açıkladı.
Gururla söylüyorum ki, 2024 sonu itibariyle EYT ve diğer nedenlerle on binin üzerindeki arkadaşımızın Emekli olmalarına rağmen Koop-İş Sendikası, 121 bin 987 üyesiyle
İşkolunda birinci TÜRK-İŞ Konfederasyonu içinde ikinci Tüm sendikalar içinde beşinci büyük sendika olmayı başardı. Yalnızca Bizim Sendikamız değil, Tüm sendikaların üye sayılarını mutlaka arttırması, Ülkemizde sendikalaşma oranının yükselmesi gerekmektedir. 2003 yılında yalnızca 9 bin üyeyle başladığımız Bu uzun ve zorlu serüveni, Bugün bu sayıyla taçlandırmanın Mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu süreçte emeği geçen herkese, teşekkür ediyorum.
BİRLİKTELİĞİMİZLE TÜM ENGELLERİ AŞACAĞIZ
İşçi sınıfının sorunları çok fazla görünüyor. Ancak bu sorunların hepimizin sorunu olduğunu biliyoruz. Tüm sorunlarımız, tüm sıkıntılarımız ortak. Bu sorunların çözümü ise birlikte, Güçlü bir mücadele vermekten geçiyor. Biz, Demokratik platformlarda, Vergi dilimlerine, kıdem tazminatına,
Yoksulluğa, örgütlenmeye, işsizliğe, iş kazalarına, Emeğin hak ettiği değere ulaşmasına engel olan
Tüm yaptırımlara karşı ortak bir ses çıkaracağız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Bu Cumhuriyeti kuranlara, yaşatanlara olan şükran borcumuzu işçi sınıfını insan onuruna yakışan
Yaşam koşullarına ulaştırarak ödeyeceğiz. Birlikteliğimizle tüm engelleri aşacak, Her bir emekçinin desteğiyle mücadelemizi güçlendireceğiz. O nedenle, Bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz.
Biz, Hak ve özgürlüklerimizi sonuna kadar kullanacağımız Demokratik bir ülkede, Sendikal haklarımızı kullanmak, Özgürce örgütlenebilmek, Sendikamızın çatısı altında, Kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Biz, Özgür toplu pazarlık düzeninde, Hakkımızı sonuna kadar almak, Üyelerimizi hak ettikleri refah seviyesine ulaştırmak istiyoruz. Biz, Az kazanandan az, Çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Biz, İş kazalarında can vermek istemiyoruz… Biz, bu ülkede çalışmak, üretmek,
Ancak ürettiğimizi hakça paylaşmak istiyoruz. Biz, İnsanca yaşamak istiyoruz.” Konuşmaların ardından seçime geçildi. Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay’dan gelen delegeler oylarını kullandı ve mevcut Şube Başkanı Rasim Mart, 135 delegenin büyük bir oy çokluğunu alarak yeniden Başkan seçildi, Başkan Rasim Mart’ın Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu: Şube Sekreteri: Feyzeddin Soylu, Şube Mali Sekreteri: Yılmaz Ayaz, Şube Teşkilat Sekreteri: Emrah Türkmen ve Şube Eğitim Sekreteri Ömer Cinoğlu