DİŞ HEKİMİ DENİZ İNCE, DİŞ KAYBINA NEDEN OLAN FAKTÖRLERE DİKKAT ÇEKTİ

HABER: GÜLESER KELEŞ

Diş Hekimi Deniz İnce, en yaygın nedenler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli bilgiler vererek şunları söyledi;

Çocukluk döneminde süt dişlerinin kaybı ve yerine daha güçlü dişlerin çıkması zihinlerde hoş bir anı olarak kalır. Ancak, yetişkinlikte durum böyle değildir. Yaşanan diş kayıpları ağız sağlığını bozmakla kalmaz, aynı zamanda görünümü, yemek yeme fonksiyonunu, konuşmayı ve özgüveni de olumsuz etkiler. Diş kayıplarına neden olabilecek durumlara yönelik önlemlerin alınmaması durumda ise çok daha üzücü ve geri dönülemez sonuçlar ortaya çıkar. Peki, hangi durumlar diş kaybı ile sonuçlanır ve bunları nasıl önleyebilirsiniz

Diş Eti Hastalığı

Diş kayıplarının başlıca sebebi, sessizce ilerleyebilen diş eti hastalıklarıdır. Hafif kızarıklıklarla başlayan ve şişme, ağrı, kanama gibi semptomlarla devam eden diş eti hastalıkları, çoğunluklar kişiler tarafından ciddiye alınmamaktadır. “Bir şey olmaz”, “fırçalayınca geçer” veya “kendiliğinden geçer” düşüncesiyle hareket edilmesi ise hastalığın kısa sürede daha kötü sonuçlar doğurmasına yol açmaktadır. Diş eti hastalığının ilerlemesiyle dişleri tutan kemikler zarar görür ve kemik erimesi başlar. Sonuç ise aslında hiçbir çürümenin olmadığı dişlerinizin sallanması ve düşmesidir. Bu problemin önlenebilmesi için:Günde en az 2 kez dişlerinizi fırçalayın ve mutlaka diş ipi kullanın. 6 ayda bir yapılması tavsiye edilen diş hekimi ziyaretlerini ertelemeyin. Diş muayenesi için hasta olmayı beklemeyin.

Diş Sıkma (Bruksizm)

Bruksizm olarak bilinen diş sıkma veya diş gıcırdatma hastalığı, uyku sırasında diş sıkma ile seyreden kas aktivitesinin normalden 3 kat fazla olmasıyla kendini gösterir. Uyku esnasında yapılan bu bilinçsiz sıkma ve gıcırdatma, diş minesinin aşınmasına ve devamında dişlerde çatlaklar oluşmasına neden olur. Çatlayan dişler ise zaman içerisinde zayıflar ve düşer.Diş sıkma sorunu yaşayan hastalarda uygulanan yaygın tedavi yöntemi gece plağı kullanımı ve çene botoksudur. Bununla birlikte gün içerisinde çene kasları kontrol edilmeli, dişlerin sıkıldığı anlaşıldığında stresi azaltmaya yardımcı yöntemlere başvurulmalıdır. Yoga ve meditasyon gibi teknikler ve nefes egzersizleri de stresi azaltmada faydalı olacaktır.

Diyabet

Kronik bir hastalık olan diyabet, ağız içi dokuların iyileşmesini zorlaştırmakta ve özellikle diş eti hastalıklarına yatkınlığı artırmaktadır. Ağız sağlığının bu gizli düşmanı, bağışıklık sistemini zayıflatır ve diş etlerinizin iyileşmesini güçleştirir. Bu da ağzı, olası enfeksiyonlara ve bunları yaratacağı hastalıklara çok daha açık hale getirir. Diş eti hastalıklarına davetiye çıkmasının akabinde ise diş kaybı riski önemli ölçüde artar. Diş Hekimi Deniz İnce, diş kaybı yaşanmaması adına özellikle diyabet hastalarına şu önerilerde bulunuyor: “Kan şekerini düzenli takip etmek hem genel vücut sağlığı hem de ağız sağlığı için önemlidir. Öte yandan herhangi bir kontrol veya tedavi öncesinde, diş hekiminize diyabet hastası olduğunuzu lütfen söyleyin. Bu, size özel bir tedavi planlaması yapılması ve gerekli önlemlerin alınması adına önemlidir. Ve ağız bakımınıza, olması gerekenden çok daha fazla özen gösterin. Bu sayede uzun yıllar boyunca sağlıklı dişlerle yaş almanız mümkün olur.”

Diş Çürükleri

Diş çürükleri, sık karşılaşılan ve ciddiye alınması gereken önemli bir ağız sağlığı sorunudur. Genellikle ilerleyip sinirleri etkilemediği veya diş kırılmasına yol açmadığı sürece acı vermez. Bu da sorunun çoğunlukla göz ardı edilmesine veya tedavinin ertelenmesine göz ardı edilmesine neden olur. Ancak tedavi edilmeyen çürükler, zamanla dişin yapısını bozar ve çekim gerektirecek kadar ciddi hasarlar meydana getirir. Özellikle arka dişlerde fark edilmeyen çürükler, ilerleyip köke ulaştığında çekim kaçınılmaz hale gelir.Diş çürümelerinin önüne geçmek içinse uyulması gereken birkaç basit kural vardır. Şekerli ve asitli yiyecek ve içeceklerin çok önelidir. Bu grup yiyecek ve içeceklerin tüketiminin hemen ardından iyi bir fırçalama yapılması, diş sağlığını destekleyecektir. Ayrıca, ilk çürük belirtilerinin fark edilmesiyle birlikte vakit kaybetmeden uzman diş hekimine başvurulması gerekir. Erken tanı ile hem tedavi kolaylaşır hem de daha büyük sorunların önüne geçilir.

Diş Taşlarının Düzenli Temizletilmesi

Diş taşları, bakteri yuvasıdır. Bu bakteriler ise özellikle diş eti hastalıklarının hızla ilerlemesi adına gerekli zemini hazırlar. Temizletilmeyen diş taşları ise başta kötü ağız kokusuna ve ilerleyen süreçte diş kaybına yol açabilir.Diş Hekimi Deniz İnce, mutlaka yılda en az iki kez diş taşı temizliği yaptırılmasını önermektedir. Ayrıca evde alınacak basit önlemler de diş taşı oluşumunu engelleyebilir. Bunun için düzenli diş ipi kullanımına özen gösterilmeli, doğru ve düzenli fırçalama yapılmalı, ağız gargarası kullanılmalı, sigara ve alkol tüketimi sınırlandırılmalı ve sağlıklı beslenilmelidir. Bu adımlar ağız ve diş sağlığınızı destekleyecektir.

Yetersiz Ağız Hijyeni

Dişlerinizi fırçalamayı atlamak, yüzeysel bir fırçalama yapmak veya “günde bir kere yeter” düşüncesine inanmak, diş sağlığı için verilecek en kötü kararlar arasındadır. Çünkü, bakteri plağı her gün oluşur ve temizlenmezse dişlerinizi elinizden alır. Diş çürüklerinin ve diş eti hastalıklarının ana nedeni olan plak oluşumunun diş kaybına yol açmaması içinse diş ipi kullanmayı alışkanlık haline getirmek önemlidir.Sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce dişler mutlaka yeterli sürede ve doğru şekilde fırçalanmalı, gerekirse antibakteriyel bir gargara kullanılmalıdır. Diş bakım rutini, herhangi bir güzellik rutini ile karıştırılmamalı, bunun sağlık için gerekli olduğu anlaşılmalıdır.Diş kaybı yaşamak istemiyorsanız, ağız bakım rutininize özen gösterin. Dişleriniz, gülüşünüzün ve sağlığınızın en değerli parçasıdır. Onlara ne kadar iyi bakarsanız, o kadar uzun süre sizinle kalırlar.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor