Diş protezi ihracatına direkt uçuş engeli
Çelenk Özel Çok Amaçlı Diş Protez Laboratuvarı sahibi Muammer Çelenk, sektörün son yıllarda ulaştığı seviye hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Diş hastaneleri ve kliniklerden gelen dijital ölçülere göre, üç boyutlu üretim yapabilecek teknolojiye sahip olduklarını ve bu özelliğin Avrupa’ya ürün ihraç edebilecek bir avantaj olduğunu söyleyen Çelenk; Adana’dan Avrupa’ya direkt uçuşlar olmaması nedeniyle ihracat yapamadıklarını kaydetti. Çelenk, sektörün bir diğer sorununun da yetişmiş eleman bulmak olduğunu ifade etti.
***
Diş laboratuvarlarının çözüm bekleyen direkt uçuş ve eleman sorunu
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Adana’da faaliyet gösteren diş laboratuvarları, Avrupa standartlarındaki üretimleriyle dünya ülkelerinin dikkatini çekmeye başladı. Sektördeki yeniliklerden haberdar olmak ve ulaştığı seviye hakkında bilgi almak üzere, Çelenk Özel Çok Amaçlı Diş Protez Laboratuvarını ziyaret ederek, firma sahibi Muammer Çelenk ile bir röportaj gerçekleştirdim. Diş hastaneleri ve kliniklerden gelen dijital ölçülere göre, üç boyutlu üretim yapabilecek teknolojiye sahip olduklarını ve bu özelliğin Avrupa’ya ürün ihraç edebilecek bir avantaj olduğunu söyleyen Muammer Çelenk; Adana’dan Avrupa’ya direkt uçuşlar olmaması nedeniyle ihracat yapamadıklarını kaydetti. Sektörün bir diğer sorununun da yetişmiş eleman bulmak olduğunu ifade eden Çelenk, ‘’Eskiden, Çıraklık Eğitim Merkezleri vardı. 14-15 yaşlarında stajlarını yapıyorlar, işi öğreniyorlar ve 20 yaşına geldiklerinde ustalaşma yoluna giriyorlardı. Daha sonra Çıraklık Eğitim Merkezlerini kapattılar ve eleman sıkıntısı çekmeye başladık. Sağlık Meslek Liselerine diş protez bölümü açılırsa, bu yaramıza merhem olur diye düşünüyorum’’ dedi. İşte o röportaj;
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Bebeli köyünde, 1981 yılında Dünya’ya geldim. 1993 yılının mayıs ayında, ilkokul eğitimimi tamamladıktan sonra, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla çırak olarak mesleğe giriş yaptım. Amcam Yücel Çelenk’in kurucusu olduğu bu laboratuarda, 31 yıldır çalışma hayatım devam ediyor. Amcam, geçen yıl işletmeyi bana devrederek emekliye ayrıldı. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Laboratuvarınız ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Laboratuvarımızda zirkonyum, porselen, implant, lamine, inlay, onlay, CAD Software, CAM Software, Dental Porcelain, Artificial Teeth, Zirconia Porcelain Powder, Zirconia Blocks, Zirconium Block, Composite, Milling Tools, Laser Sintering, PMMA Blocks, Titanium Blocks, Glass ceramics çalışmalarını uzman ve deneyimli kadromuzla en üstün teknolojileri kullanarak hijyen ve steril ortamlarda üretmekteyiz. İleri teknoloji cihazlar ve kaliteli malzeme felsefesi ile üretimini gerçekleştiren laboratuarımız, birçok klinik ve hekime hizmet vermektedir.
Sektörde, yetiştirecek eleman bulmakta zorlanıldığı söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?
Yetişmiş veya yetiştirmek üzere eleman bulmak en temel sorunumuz… Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar, ebeveynler okumakta gözü olmayan çocuklarını, meslek sahibi olmaları amacıyla laboratuvarlara verirlerdi. O çocuk ise bir disiplin altında çalışır, işi en ince detayına kadar öğrenir ve kazancıyla da aile bütçesine katkı sağlardı. Tabi, zamanla usta konumuna eriştiğinde geliri de artar ve kendi hayatını kurup idame edecek özelliğe sahip olurdu. Bir anlamda geleceğini kurtarırdı. Ne yazık ki, mevcut eğitim sisteminde bu saydıklarım artık mümkün olmuyor. İlgili fakülte ve bölümlerden mezun üniversite mezunu gençleri çalıştırmak durumundayız; fakat onda da modelin eksikliğinden midir veya sistemin çarpıklığından mıdır bilinmez, üniversite mezunu gençlerden hiçbir verim alamıyoruz. Hiçbir şey bilmiyorlar. Teoride bir şeyler öğrenmişler, pratik desen sıfır… Bomboş kafayla işbaşı yapıyorlar ve onları da bir çırak gibi yetiştirmek zorunda kalıyoruz. Gençlerimizin çoğunluğu da zaman ve emek verme taraftarı olmuyor. Devlet memuru olma yönünde hedef değiştiriyorlar. Daha doğrusu biraz kolaycılığa kaçıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığının bu soruna acilen el atması gerektiği inancındayım. Aksi halde kalifiye eleman yetiştirmekte zorlandığımız için sektörümüzün geleceği tehlikeye girecek. Şu an bunun tehdidi altında çalışıyoruz. Eskiden, Çıraklık Eğitim Merkezleri vardı. Benim elemanlarımın yarısı oradan gelme. 14-15 yaşlarında stajlarını yapıyorlar, işi öğreniyorlar ve 20 yaşına geldiklerinde ustalaşma yoluna giriyorlardı. Daha sonra Çıraklık Eğitim Merkezlerini kapattılar ve eleman sıkıntısı çekmeye başladık. Sağlık Meslek Liselerine diş protez bölümü açılırsa, bu yaramıza merhem olur diye düşünüyorum.
Şu an kaç personel ile hizmet veriyorsunuz?
Şu an, mevcutta 15 kalifiye elemanımız yer alıyor. Firma sahibi olmama rağmen, işleri yetiştirmek için bir işçi gibi ben de çalışıyorum.
Misyonunuzu, vizyonunuzu, kalite politikanızı ve değerlerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Laboratuvarımızdaki bütün işler, kurduğumuz sistem üzerinden takibi yapılarak en kaliteli ve hızlı bir şekilde hekimlerimize ulaştırılmaktadır. Sektöründe deneyime sahip olmanın verdiği profeyonellikle; kaliteli hizmeti sağlamak ve memnuniyeti en üst seviyede tutmak, laboratuvarımız ve ekibinin en büyük amacıdır. Çalışanların da söz sahibi olduğu, katılımcı bir yönetimle pazara yön verebilen, güvenilir, aranan bir marka ve imaja sahip olduğumuz bir gerçektir. Deneyimli ve alanında uzman personelimiz ile uygun çalışma koşullarında, kaliteyi, yüksek teknolojiyi ve hijyeni sürekli iyileştirme kavramı içerisinde analiz ederek, en ekonomik ve estetik ürünleri hekimlerimize sunmak, kalite politikamızdır. Saygılı, dürüst, çalışkan, güvenilir ve tutarlı olmak, gerek firma içi gerekse dışında adaletli ve sorumluluk sahibi olmak, insana ve doğaya saygılı olmak ise ana değerlerimizi oluşturur. Müşterilerle her an bilgi paylaşımı ile bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da kalitemizi devam ettirmeyi hedefliyoruz. Üstlendiğimiz misyon ve vizyon çerçevesinde, çağdaş ve uluslararası standartlar doğrultusunda oluşturduğumuz yönetim sistemi bilimselliği, seçkin personel ile ekip çalışmasına güvenen her zaman daha iyiyi hedefleyen ve bu doğrultuda kurumsal gelişimini sürdüren, hasta memnuniyetine odaklı bir kalite anlayışına sahibiz.
Yetişmiş eleman sorunu olmasına rağmen Adana’nın mesleki anlamda potansiyelinin yüksek olduğu söyleniyor. Bu doğru mu?
Avrupa ülkelerinden, 3D teknolojisinin sunduğu imkanlar dahilinde sipariş alabilecek bir kapasiteye sahibiz; ancak bunu İzmir ve İstanbul yapıyor. Nedeni ise Adana’dan direkt uçuşların gerçekleştiği bir havaalanı olmaması… Aktarmalı uçuşlarda kargo ya hasar görüyor ya da kayboluyor veya zaman kaybı nedeniyle yerine geç ulaşıyor. Direkt uçuş avantajı sayesinde bu işi en iyi İzmir yapıyor. İhracatın kralı şu an İzmir… Hemen arkasından İstanbul geliyor. Bu iki şehirde mesleğimiz gelişmiş durumda.
Çukurova Havalimanı açıldığında, Avrupa’ya direkt uçuşlar sağlayacak bir konuma sahip olacak. Böylece, İzmir’le rekabet edecek pozisyona gelir miyiz?
Çukurova Havalimanı açılır ve temenni ettiğiniz gibi direkt uçuşlar sağlarsa, sektörümüz Avrupa ile rahatlıkla çalışabilir. Avrupa’daki bir klinik, 3D marifetiyle verdiği ölçüleri bize e-mail olarak gönderir, bizler de sıfır hata ile istenilen şekilde ürünü hazırlar ve göndeririz. Akıllara şu soru gelebilir; Avrupa neden Adana ile çalışmak istesin? Şöyle söyleyeyim; orada yapılan iş ile bizim yaptığımız iş arasında hiçbir kalite farkı yok. Kullandığımız malzemeler de zaten Avrupa’dan geliyor. Bizlerin verdiği fiyat, ekonomiden ötürü Avrupa’dakine göre daha ucuz… Onlara göre neredeyse bedavaya yapıyoruz. Bu da bizleri cazip kılıyor.
Adana’da kaç tane laboratuvar faaliyet gösteriyor?
Ne yazık ki Adana’da kaçak çalışan laboratuvar sayısı çok fazla. İl Sağlık Müdürlüğünden ruhsatını almadan derme çatma binalarda üretim yapıyorlar. Bunları tespit edip işlem yapmak devletin görevi. Resmi olarak 25 tane, kaçak olarak da 30’a yakın laboratuvar bulunuyor. Resmi faaliyet gösteren labortavurlardan hemen hemen 5 tanesi de Avrupa standartlarında faaliyet gösteriyor. Birlik ve beraberlik halinde ortak hareket edemediğimiz için bu sorunların üstesinden gelemiyoruz. Sorun devam ettiği müddetçe de kar marjını düşürmek zorunda kalıyoruz.
Merdiven altı tabir edilen yerler ile resmi laboratuvarlarda yapılan işler arasında ne gibi farklar var?
Merdiven altı kliniklerde yapılacak yanlış bir uygulama, kanserden daha tehlikeli sonuçlara yol açar. Bizim kullandığımız malzemelerin tamamı lisanslıdır ve Avrupa’dan gelmektedir. Merdiven altlarında ise sağlıksız ve kalitesiz malzemeler kullanılıyor. Devlet bunun önlemini buldu; ancak uygulamaya bir türlü geçemedi. Ürün Takip Sistemi diye bir sistem var. Bütün malzemeler bu sisteme kaydediliyor ve kayıtsız malzeme kullanamıyorsunuz. Bu sistem bir süre kullanıldı; fakat sonradan çok gevşetildi.
Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırıp vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim