Meslek hayatım boyunca insanları kırmamaya özel özen gösterdim.. Kimseye de eyvallah etmedim. Her zaman haddimi bildim.. Mesafeyi korudum, samimiyetleri istismar etmedim, samimiyetimin istismarına tepkisiz kalmadım.. Ama kimseyi kendimden üstün de görmedim.. Makam ve mevkisi ne olursa olsun saygıda da kusur etmeden.
Kısacası, kimseye diyet borcum olmadı.
Çoook valilerle önemli dostluklar kurdum.. Emniyet Müdürleri ya da kurum ve kuruluş temsilcileriyle son derece mesafeli ama iyiniyetli dostluklarım oldu.. Güven her zaman karşılıklı olur diye düşündüm, kafamda soru işareti bırakanlara mesafe koydum..
Merhum Ali Sepici ve sonraki tüm Belediye Başkanlarıyla seçilmiş ve gazeteci münasebetini sürekli ve güvene dayalı dostluklar kurdum.. Güvenirliğimizi dostlarımız bize değil, kendi çevresine anlattıklarına tanık olduk.. Ama karşılıklı iyi niyeti hiç kötüye kullanmadık..
Yani kimseye karşı bizim, bize de başkasının diyet borcu olmadı..
Dostluklarımız karşılıklı güvene dayalı ve kalıcı oldu.. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı gençlik yıllarından bu yana tanırım.. Tartıştığımız ya da görüş ayrılığımız olmuştur.. Ama birbirimize hiç kırıcı olmadık, saygıda kusur etmedik.. Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğundan bu yana makamında Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkan ve yöneticileriyle bir defa beraber olduk. Hayırlı olsun dedik. O günden bu yana işlerinin yoğunluğu nedeniyle de bir defa dahi makamına gitmedik..
Hayatımız boyunca birini aradığımızda yok dedirtildiğine tanık olmadık, ya da duymadık..
Çünkü münasebetlerimizi hep güvene dayalı ve beklentisiz kurduk.
Önceki gün bir Belediye Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü’nü aradık.. Telefon çaldı, kapatıldı.. Toplantıda olduğunu düşündük, arar diye bekledik.. Akşam da olsa arar, devlet tecrübesi görmüş biridir diye düşündük.. Yanıldık aramadı.. Bir gün sonra bekledik arayan soran yok. Bu kez kendisini değil, bir başkan yardımcısını Selçuk Özkök’ü aradık, durumu anlatırken, tepkimizi de gösterdik.. Tepkimizin o özel kalem müdürü ve Başkan’a ulaştırılmasını da istedik.. Dün de bekledik ama arama nezaketini bile gösteremedi.
O kişiyi Özel Kalem Müdürü olduktan sonra en ağır şekildre eleştirenlere karşı savunan BÖLGE olmuştur.. Bunun karşılığı olarak telefona çıkmamasına tepki göstermek değildir amacımız.. Bazı insanların göreve geldikten sonra, ruh halinin değişmesine, kompleks sahibi olmasınadır isyanımız..
YAZIK
Beyefendiye hatırlatmak istediğimiz şudur..
O makamlar gelir geçer.. O makamı hak edip etmediğini sokakta gezerken, eski dostlarınla karşılaşırken anlarsın.. Selam veren değil, selam vermemek için kaldırım değiştiren olursa, bilesin ki
SEN YANLIŞ ADAMSIN
Bir hatırlatmada daha bulunalım.. İnsanlar belli makamlara kendi iradeleriyle gelirse kıymetlidir.. Akrabalık ilişkisiyle gelirse o makamda koltuk hep iğnelidir.
OTURDUKÇA BATAR
Kısacası beyefendi.. Bizim kimseye diyet borcumuz yoktur.. Bunu en iyi bilenlerdir biri Seyhan Belediye Başkanı sayın Akif Kemal Akay’dır, diğeri yardımcısı sayın Selçuk Özkök’tür..
Son paragraf uzun yazının özetidir.. Ve herkesin haddini bilmesine yöneliktir.
