Diyet yapmak hiç bu kadar ekonomik ve kolay olmamıştı

Özel indirimden faydalanmak için: 0 (535) 051 97 01

Röportaj: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Adana gibi yağlı yemekleriyle meşhur bir kentte yaşıyorsanız, kilo problemleriyle mutsuz olmanız kaçınılmaz bir gerçektir. Daha sağlıklı beslenme inancınızı yükselmeye ihtiyacınız varsa, Cemalpaşa Mahallesi’nde ki kliniğinde hizmet veren Diyetisyen Uğur Yolcu ile yaptığımız bu röportajı mutlaka sonuna kadar okuyun.

Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?

Adana’da, 1997 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; İsmet İnönü İlköğretim Okulu, 24 Kasım Anadolu Lisesi, Lefke Avrupa Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldum. Lisans eğitimim süresince birçok nitelikli kongreye katılım sağladım ve farklı alanlardaki uzman kişilerden sertifikalar aldım. Lisans eğitimimin son yılında farklı kurum ve kuruluşlarda alanımla ilgili bölümlerde stajlarımı en iyi şekilde tamamladım. Bunlardan bazıları; Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Hastalıkları Polikliniği, Yetişkin Hasta Polikliniği, Obezite Merkezi ve Toplu Beslenme Sistemleri bölümünde tamamladım. Sheraton Grand Adana Otel’de, dünya mutfağı yemekleri, farklı servis çeşitleri, satın almadan servis edilmeye kadar her aşamasında gözlem yapma şansı buldum. Boş zamanlarım spor yaparak geçiyor.

Sağlıklı beslenme sizin için ne ifade ediyor?

Bana göre sağlıklı beslemek ruh, beden ve zihnin doyurulmasıdır. Bunun için hepimizin ihtiyaçları farklıdır. Bu ihtiyaçlar bir uzman tarafından listelenebilir ama en önemli teması da kişiyi mutlu edip, diyeti sürdürülebilir kılmasıdır.

Diyet denilince aklımıza kibrit kutusu büyüklüğünde peynir ve bir elma gibi yiyeceklerden oluşan menüler geliyor. Yasaklı listeler olmadan da diyet yapılamaz

Diyet denilince ne yazık ki ülkemizde Ayşe Baysal’la birlikte bir kibrit kutusu peynir, bir elma olarak algılanıyor. Diyet bireyleri aç bırakarak zayıflatmak olarak lanse edildi. Oysa, kilo alırken bile uyulması gereken bir diyet listesi vardır. Kişinin sağlık durumu göz önünde bulundurularak, kilo alması veya kilo vermesi için uygun diyet listesi hazırlanır. Örneğin karaciğer rahatlığı bulunan biri de diyet yapabilir. Yasaksız doğru seçimler yapmayı öğrenerek diyetin mutluluk olduğunu savunuyorum.

Diyette sıklıkla yapılan hatalar nelerdir?

Daha ince olma hevesi, aynada daha fit bedenler görme isteği diyetlere ve diyet ürünlere olan ilgiyi artırdı. Milyonları ilgilendiren bu hassas konu, bu kadar da yoğun rağbet görünce elbette doğru yanlış uygulamalar her zaman olduğu gibi bize göz kırpıyor. Bu da kişilerin sağlıklarını düşünmeden ne pahasına olursa incelme isteğiyle hatalı yollara sapmalarına neden oluyor. Bana göre bu yollardan en tehlikelisi de ‘zayıflatan ilaçlar’ adı altında satılan ürünlere kontrolsüz bir şekilde ilgi gösterilmesi ve açlık diyetleri uygulanmasıdır. Popüler diyetleri uygulamak yerine, şahsımıza özgü hazırlanmış diyetlerle sağlıklı kilo vermek çok daha faydalı olacaktır. Aksi halde diyet esnasında yaptığımız hatalar, geri dönüşü olmayan sağlık problemleri yaşamamıza neden olabilir. Çok fazla sosyal medyada doğru olmayan reklamlara maruz kalmak da, sıklıkla yapışan hatalara sebep olabiliyor. Bu hatalara düşmemek, zayıflayacağım derken vücudumuza eziyet etmeden ve sağlığımızı yitirmeden incelmek için acele etmemeli, kendi vücudumuza uygun sağlıklı listeleri uygulamalıyız.

Danışanların arasında kilo vermek isteyen, size gelmeden önce defalarca farklı diyetler denemesine rağmen kendine hakim olamadığı için başarısız olanları nasıl motive ediyor ve nasıl bir beslenme öneriyorsunuz?

Çoğu zaman danışanlarımın ihtiyaçlarını, hatalarını, kaçırma noktalarını çok iyi gözlemlediğim için motive edeceğim nokta da kişinin ihtiyacına göre değişiyor aslında. Sadece diyet yazıp yollamak değil, o kişinin geçen bir haftalık süreçte neler yaşadığını, nelerde zorlandığını masaya yatırarak birlikte çözüme kavuşturuyoruz. Bu da motivasyonumuzu yükseltiyor. Bunun yanı sıra ne istediklerini sık sık öğrenip, listelerimizi ona göre şekillendiriyoruz. Benim listelerimde yasak hiçbir gıda yoktur; doğru pişirme tekniği ile doğru miktarda yemeyi öğretmek temel hedeftir. Örneğin bazı haftalar hiç diyet yapmak istemeyen birisini koruma olarak geçirdiğim zamanlar da olabiliyor. Bu tamamen kişinin o haftaki ruh haline göre değişen bir durumdur.

Hep kilo vermek isteyenlerden bahsediyoruz, bir de kilo almak isteyenler ve genellikle hüsrana uğrayanlar var. Kilo alamayanlar için genel olarak ne tavsiye ediyorsunuz?

Bu, sosyal medya üzerinden bana da sıkça gelen bir soru. Maalesef kilo almak çok kolaymış gibi bir algı hatası var; ama kilo vermekten daha da zor olabiliyor. Burada kişinin yaptığı hatalar tespit edilip, kan testine bakılıp herhangi bir fizyolojik sorun olup olmadığından emin olarak kişiye özel listeler hazırlanması gerekiyor. Buradan çok matbu bir öneride bulunmak kolay değil aslında; ama bu kişilerin özellikle yemek yeme ile ilgili sorunları olduğu için, temel amacımız yedikleri tabakları daha besleyici hale getirmek olmalıdır. Örneğin pilav yiyecekse sade bir pilav yemesindense havuçlu, bezelyeli bir pilav hazırlamak; sebze yemeklerini bulgurlu ve kıymalı tercih etmek; sütlü tatlıları üzerine bol fındık ile tercih etmek gibi. Amaç aynı hacimde yemeği besinsel olarak daha zengin bir hale getirmektir. Asla fast-food gibi abur cuburlarla sağlıksız bir şekilde kilo almamaları gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.

Gıda takviyelerine (Vitamin, mineral gibi) bakış açınız nasıl? Kullanılmalı mı?

Toprağın erozyona uğraması, tarımın giderek sunileşmesiyle besinlerden alamadığımız yetersiz vitamin-mineraller olabiliyor. Dolayısıyla düzenli olarak kan tetkikleri ile vitamin-mineral durumuna baktırmak gerekir. Vitamin D, omega-3, B12, demir gibi yetersizliği sık gözlemlenen vitamin-mineraller yetersizlikleri besinlerle ve hatta gerekirse doktor kontrolünde takviyeler ile destekleyerek tamamlamak gerekebilir. Özellikle de kulaktan dolma bilgilerle değil de, hangi ilacı ne kadar miktarda kullanmamız gerektiği konusunda uzmandan destek almanız gerektiğini önemle vurguluyorum. Bazı yetersizlikler gıdalarla alınabilirken, bazılarında da takviye almamız gerekebilir. Bu noktada da iştahımı açar veya kilo alırım endişesi ile korkarak tüketmemezlik etmeyin.

Sağlıklı bir büyüme ve gelişme süreci için çocukların nasıl beslenmesi gerekir?

Çok geniş bir kitleyi hedefleyen bir soru olduğu için çocuğun yaşına, fiziksel aktivitesine, okula gidip gitmemesine göre değişen bir durumdur. Genel olarak gözlemlerime göre, anneler anaokuluna başlayana kadar çocuklarını en iyi şekilde beslemek için elinden geleni yapıyor. Ama okula gittikten sonra işler biraz karışıyor. Doğum günleri, arkadaş çevresi, kantinler, marketler nedeniyle paketli gıdalara eğilim artıyor. Hedefimiz genelde bu paketli gıdalardan, gazlı içeceklerden uzak tutmak, mümkün olduğunca evde yemelerini sağlamak, yemeği savaş haline dönüştürmeden çocuklarımıza doğru bir şekilde rol model olarak onlara beslenme bilincini iyi oluşturmalıyız.

Türk insanının beslenme alışkanlıklarını nasıl buluyorsunuz? Sık yapılan hatalar nelerdir?

Dünya mutfakları içinde ilk üç mutfak arasında gösterilen Türk Mutfağı, geçmişten günümüze köklü bir kültürel değere sahip olan mutfaklardan biridir. Genel olarak çorbalar, tahıllı etli ve sebzeli hazırlanan sulu yemek türleri, zeytinyağlılar, hamur işi, kızartma, tatlılar ve geleneksel içeceklerden meydana gelen Türk mutfağı; pekmez, bulgur, yoğurt, tarhana, gibi kendine özgü çeşitli gıda çeşitlerini de barındırdığından sağlıklı ve dengeli beslenmeye ve vejeteryan mutfağına da kaynak olacak niteliktedir. Yöreden yöreye farklılık gösteren beslenme biçimleri, özel günlerde, düğün, sünnet gibi kutlamalarda ve dini törenlerde kutsal bir ritüele dönüşmektedir. Türkiye’de bölgeden bölgeye farklılık gösteren yemek kültürü Adana’da sakatat ağırlıklı olurken, Ege bölgesinde bir ilimizde daha çok sebze ağırlıklı besinler tüketilebiliyor. Hepimize iyi gelen süper bir besin yoktur. Herkesin ihtiyacı birbirinden farklıdır. Ama ortak noktada buluşturacak olursak en sık yapılan yanlış kızartma ve kavurmanın sık tercih edilmesi. Bunun yanı sıra hala ara öğün düzeni oturmadı. Genelde toplumumuz 2 öğün ile yetiniyor, bu da tabi metabolizmayı yavaşlatıyor. Öte yandan su içme gibi bir alışkanlığımız da yok. Bu da yapılan ikinci yanlış. Şeker ve tuz tüketimi de oldukça fazla. Günde 6 gram tuz almamız gerekirken, toplumumuzda 18 gram tuz tüketiliyor.

‘Maddi külfet’ olur düşüncesiyle insanlar diyetisyene gitmeye çekiniyorlar. Uzman kontrolünde zayıflamak veya kilo almak pahalı bir iş mi?

Kesinlikle değil. Her bütçeye uyan bir fiyat tarifemiz var.

Son olarak Bölge Gazetesi okurları için özel bir indirim uygulama imkanınız var mı?

Gazeteniz okurlarına, hafta bir seans olmak üzere, aylık 200 lira gibi bir rakam uygulayabiliriz.

Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor