DÜNYANIN TANIDIĞI UZMANLAR KONSÜLTASYON GEZİLERİ YAPTI

SEKİZİNCİ BÖLÜM
Michel Ferry, Susi Gomez, Didier Rochat, Profesör Yousri El-Sebay
Profesör Victoria Soroker ve Biagio Scannellio salon çalışmalarından önce kentin değişik bölgelerinde inceleme yaptılar.
Önceden de yazmıştım , tekrarlıyorım; Adana Çalıştayı ile bu uzmanların altısı ilk kez bir araya geldi. Her birinin geniş bilgi ve deneyimi olmakla beraber, Çalıştay boyunca birbirlerinden çok yararlandılar. Fakat en büyük yararı Adana olarak biz aldık. Mücadele sürecinde yaptıklarımızın en önemli etaplarına buradaki kollektif çalışma ve bilgi alışverişi ile erişmiş ve bazı işlemleri de dünyada ilk kez uygulayarak sürpriz sonuç alan kent olmuştuk.
Bulaşmanın en yoğun olduğu Atatürk Parkı, Ziyapaşa Bulvarı ile Hipodromda yapılan, yerel ve yaygın basının yakın ilgi gösterdiği incelemelerden sonra Karaisalı yoluna gidildi. Burada pek çok hurma ağacı tek tek ve özenle incelendi. Geçen her saatte, davetli pek çok konuk inceleme gezilerine katılırken, pek çoğu böcekle ilk kez karşılaşıyor ya da bölgelerindeki ağaçların neden öldüğünü ilk kez anlıyordu
Akşamüstü otelde yaptığımız toplantıda ilk kesin sonucu oybirliği ile belirttiler. Yoğun tezvirat kampanyalarının aksine, böcek Aytaç Durak tarafından ithal edilen ağaçlarla değil, önceden ve bilinmeyen bir nedenle gelmişti.
MİCHEL FERRY SAHNEDE
İspanya’nın Elche kendindeki çoğunluğu hurma çeşitleri olmak üzere 200 bin palmiyenin sorumluluğunu üstlenmiş olan Michel Ferry, “Gördüklerimiz içinde hala kurtarılabilecek ağaçlar olduğuna inanıyorum” derken, En deneyimli Profesör El-Sebay, “Bunlarla mücadele etmek çok zor. Mısırda yıllar yıla başvurmadığımız çare kalmadı ama bir türlü kesin başarı elde edemedik. Bunun yerine, yeni fidanları tamamen sterilize alanlarda yetiştirmeye karar verdik. İyi yolda olduğumuza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Hipodromdaki incelemelerde tamamen kurumuş ağaç gövdelerini merdiven üstünde inceleyen Profesör Soroker, böceğin ilk olarak buralara çok yakın bir yerlerde görülmüş olması gerektiğini iddia etti. Soroker’in tahmini, bir ay kadar sonra kesin olarak doğrulanmıştı.
EKREM HOCA’NIN ÖZVERİLİ GAYRETİ
Komaya girmiş bazı ağaçların ameliyatla hala da kurtarılma şansının var olup olmadığı tartışılırken Mısırlı Hoca, “İyi bir gözlem yapılabilirse elbette bu şans söz konusudur.” dedi.
Böcekler konusunda ülkedeki nadir uzmanlardan Profesör Ekrem Atakan o günlerde Doçentti. Uzmanların yanından ayrılmaksızın çalışmaları her etapta yakından izlerken, bir yandan da, “Ağaçların her biri gözle görülür-görülmez sayısız böceklerin konukçusudur. Kesilip yok edildiğinde bu böcekler de yok olacak. İlaçlama yapıldığında da aynı son söz konusu. Önemle belirtmeliyim ki, bu böceklerin bulundukları habitattan alınıp yok edilmesi doğal dengelerde tahminlerin ötesinde sıkıntılara yol açabilir. Bu yönden endişeliyim” diyordu.
Bir ara Ekrem Hoca ile baş-başa konuştuk. “Hocam… Ağaçlar öldükçe böcekler zaten yok olacak. Kurtarabilirsek, belli bir süre sonunda aynı ağaçlar yeniden konukçu olamaz mı?” diye sordum. Üzgünüm ama ben de böyle düşünüyorum. Kötünün iyisine yönelmek zorunlu artık” dedi.
PAZARTESİNE: ÇÖZÜMLER GELİYOR
SOROKER
KADINA BAKAR MISINIZ: İsrailli Profesör Victoria Soroker Hipodrom alanındaki incelemeler sırasında bir yerlerden bulduğu merdivene çıkarak ölü ağaçların boşalmış gövdelerine elleriyle dalıp sayısız koza ve böceği çıkararak meraklıların önüne serdi. Soroker, kendi ülkelerinde de bazı alanlarda böceğin ciddi zararlar vermeyi sürdürdüğünü ve Adana Çalıştayına katılan diğer uzmanlardan yeni bilgiler alacağına inanarak heyecan duyduğunu söylüyordu.
PARK
ATATÜRK PARKINDA: pek çok ağacın aniden sararıp kuruduğu ve adeta “Ağaçlar ayakta ölür” sözünü kanıtlarcasına duruşu elbette meraklılarına büyük ıstırap veriyordu. Uzmanlar bu alanda da dolaşırken sık sık durup tartıştılar.
ZİYAPAŞA
ZİYAPAŞA’DAKİ ACIKLI DURUM: Bir zamanlar bulvara ruh veren süs hurmaları bırkaç gün içinde peşpeşe ölünce, burası acıklı bir görünüme büründü. Ne yazık ki, Başkan Durak’ın görevden alınmasından sonra gelen yönetimler, bir bir saptayıp buraya dikmeyi düşündüğüm palmiyeler yerine değişik ağaçlar diktirerek kolaya kaçtılar ve Ziyapaşa’nın ruhuna azap verdiler.