E Spor’un çocuk ve gençler üzerindeki etkileri

RÖPORTAJ: Salih Onur BAŞKAN

ADANA (BÖLGE)-Uzun ismiyle elektronik sporlar, kısa ismiyle ise e-spor, 2000’li yılların başlarında Türkiye’de  ödüllü turnuvaların ivme kazanmasıyla varlığını hissettiren ve oyuncuların, profesyonel takımlar bünyesinde resmi lig ve etkinliklerde oyun oynayarak hayatlarını kazandığı bir spor dalı olarak Türkiyede’de önemsenmeye başladı. Adana Gündoğdu Koleji’nde kalite koordinasyon yöneticisi olarak çalışan aynı zamanda Türkiye Elektronik Sporlar Federasyonu il temsilcisi olan Yusuf Genç ile E sporun faydaları, E spor ile akademik başarı ilişkisi üzerine konuştuk

E spor ile tanışmanız ve il temsilciliğine kadar uzanan bu süreci bize anlatabilir misiniz?

Oyun dünyası ile tanıştıktan sonra, lise ve üniversite yıllarım hatta kariyer hayatımın vazgeçilmez bir tutkusu olmuştu bilgisayar oyunları. E-spor hakkındaki çalışmalarım öncelikli olarak yöneticilik yaptığım Gündoğdu Kolejinde başladı. Öğrencilerin oyun başında çok zaman geçirmesi ve velilerin bu durumdan rahatsız olması dolayısıyla akademik kaygıları çok fazla artmıştı. Bu duruma çözüm olarak, öğrencileri oyunlar konusunda bilgilendirmek istedim, ilk olarak hem ders çalışmalarını sağlamalı hem de haftanın  belirli günleri ve saatleri oyun oynamalarına müsaade etmeliydim. Yaptığım anketler, çalışmalar sonucu çok büyük bir kitlenin e-spor ile sağlayabileceğini keşfettim. Gündoğdu kolejinde eğitsel kulüp olarak e-spor çalışmalarının başladığını öğrencilere duyurdum ve kulübe katılım için akademik şartlar belirledim. Bu sayede hem sevdikleri bir alanda uğraşacaklardı hem de akademik ortalamalarını yüksek tutmaları gerekiyordu. Bir süre sonra Türkiye Elektronik Sporlar Federasyonu ile yolların kesişti. Adana il Temsilciliğine başvurumu yaptım ve kısa süre sonra adaylığım onaylandı. İlk olarak İstanbul da büyük spor kulüpleri ve oyun firmaları ile görüşmeler gerçekleştirdim. Oyun evlerini, çalışma alanlarını teknik donanımlarını, ortamlarını keşfetmek istedim. Turnuvaları, oyunları ve kitleleri yakından gördüm ve yapacaklarımı kafamda planlamıştım.

Günümüzde e-spor ile ilgilenen öğrenciler  sosyal anlamda kendilerini pek geliştiremiyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bilgisayar oyunlarına alışkın olan, çok uzun saatlerce bilgisayar başında vakit geçiren öğrencilerin kökenine indiğimiz zaman ailevi problemler yaşadığını görmekteyiz. Bunu sosyolojik çalışmalar da söylüyor. Aile ile benim en çok vurguladığım şeyler akademik başarının birlikte getireceği şeylerdir. Hatta çocuğa sadece akademik yönde bakmak yerine tümü ile değerlendirmek gerekir. Bütünsel yaklaşımla baktığımız zaman sosyal gelişimi, kişisel gelişimi, fiziksel gelişimi çok önemlidir. Ama sosyal anlamda bir öğrencinin bir oyunda iyi olması demek kendini gerçek hayatta da daha özgüvenli, daha yetenekli, daha farkındalık yaratmış hissetmesine sebep oluyor. Herhangi bir oyunda bir yeteneğe ya da dereceye sahip bir öğrenci arkadaş ortamında saygı görüyor. Sadece oyun oynadığı camiaya değil gerçek hayatta da onunla övgü ile bahsedebiliyorlar. Tabi bu  özellikle o öğrencinin akademik gelişimi, arkadaş ilişkileri beraberinde getirdiği şeyler olumlu ise çok daha pozitif, girişken, kültürlü, teknik ve akademik anlamda da kendini geliştirmiş öğrenciler olarak kendini yetiştiyorlar.

Velilere , öğrencilerin sınav dönemine hazırlanırken bilgisayar oyunları ile ilişkileri hakkında tavsiyeleriniz nelerdir?

Biz buna genelde velilerde sıkça karşılaştığımız bir durum olan ‘’Akademik Kaygı’’ diyoruz. Olaya şöyle bakmak lazım, oyunların mantığını anlamamız gerekiyor. Bir veli olarak ilk sorumluluğumuz hangi oyunu oynadıklarını bilmek lazım hatta öğrencinin başında durup onu izleyerek ne yaptıklarını, nasıl bir oyun olduğunu , hangi oyunu oynadığını, nasıl bir oyun olduğunu sohbet ederek konuşmamız konuşturmamız gerekiyor. Çünkü ilgili oldukları bir alanda ebeveynler olarak bizim de ilgilendiğimizi hissettirmemiz gereklidir. Kontrolü elden bırakmamak gerekiyor. Bilgisayar başında geçirdikleri süre boyunca seslerini duyabileceğimiz bir ortamda kapıların açık olması gerekiyor. Bu da şunun için, diğer ahlaki olayların önlenmesi, küfür, hakaret içerikli konuşmaların, sinir stres gibi davranışların ailesini duyabileceğinden ve çocuğun sürekli kontrol altında olduğunu hissetmesi lazım. Peki ne şartlarda yapmamız lazım? Sınava hazırlanan bir öğrenci grubu için kontrolün daha sıkı olması lazım. Fakat  ara sınıflardaki gelişiminde örneğin ortaokulda 5,6,7. sınıf , lise yıllarında ise 9,10,11. Sınıf öğrenciler için durum şu, örneğin 6. Sınıf öğrencisini ele alalım. Öğrenci okuldan döndükten sonra eve gidiyor saat 18:00 gibi bütün işleri bitmiş oluyor. Fakat ona yapması gerekenleri hatırlatmak, öğrenci olduğunu hissettirmemiz gerekiyor.

Yürütmüş olduğunuz projeler ve Adana  İl Temsilcisi olarak hedefleriniz nelerdir?

İl temsilcisi olarak öncelikle hedefim E-sporun, spor dalı olduğunu bilinç, amaç ve disiplin gerektirdiğini ulaşabildiğim kitlelere anlatmak oldu, Adanada E-spor’a dair aktif ve resmi çalışmalar yapmak için faaliyet planı hazırladım. Etkinlikler, eğitim seminerleri ve turnuvalar takvime eklendi. Bunun yanında E-spor merkezi veya e-spor kulübü kurmak isteyen oyunculara, yatırımcılara kurum sahiplerine yardımcı olmak, onlara yol göstermek birinci vazifem haline geldi. Adana e-spor camiasının ilgi gören, ses getiren ve ileride çok organizasyonlarına ev sahipliği yapacak illerin başında gelmesini amaçlıyorum

Siz de bir E-spor oyuncusu olarak bu alanda Adana da elde etmiş olduğunuz bir başarı var. Gençlere örnek olmak adına tavsiyeleriniz ve söylemek istedikleriniz nelerdir?

E-spor ile ilgili kendimden yola çıktığım zaman bilgisayar ile ilk tanıştığım yılları hatırlıyorum yani bir çok oyunu oynamaya başlamıştık hatta o zamanlar oyun bulmak çok mesele idi. İnternet kafelerden cd’ye oyun çektirmeler oyun indirmeler çok sıkıntılı idi. Tabi ki de o dönem bilgisayarlarında özellikleri şimdi ile kıyaslanamaz. Lise hayatında biraz daha aşırı oyun oynamaya başlamıştım. Özellikle online oyunlar mesela’’knight online ‘’, ‘’metin 2 ‘’, Tabi ki bunun haricince arkadaş ortamında eğlenmek için oynadığımız ’’pes , fifa’’ gibi oyunlar vardı. Bu oyunlar çok fazla zamanımızı aldı, çok fazla derslerimizden geri kaldık. Ailelerimiz ile ters düşmek gibi birçok olumsuzluklarıyla karşılaştık. Fakat bu durumu nasıl olumlu yöne çevirmeye başladım, tabi ki her şey ailem sayesinde oldu. Ailemin üzerimdeki etkisi ve kontrolü ile gerçekleşti. Ailem gerekli özeni göstermeseydi aşırı derecede vakit kaybetmiş olacaktım. Sınavlara hazırlanırken özen gösterip sınavlara hazırlanıp bir yerlere gelemeyecektim. Üniversite hayatında şunu fark ettim , bazı şeylerden fedakarlık yapmak gerekiyordu özellikle sınava hazırlandığım sene. Fedakarlık yaptım ama tüm keyfimi bir kenara koymadım. Belirli aralıklarda , sıkıldığım zamanlar oyun oynadım . Hatta bir süre sonra oyunlardan sıkıldığım da oldu. Farklı sorumluluklarım vardı aileme karşı kendime karşı bunları yerine getirmeye çalıştım. Üniversiteye geçtiğimde şunu biliyordum ki daha rahat bir ortamda istediğim şekilde istediğim kadar oyun oynayabilecektim. Üniversite hayatında da yine aynı şekilde profesyonel olarak turnuvalara katıldım. Büyük oyunlarda dereceler elde ettim. Üniversite hayatımın sonunda şunu fark ettim ki bir iş hayatı bekliyor bizi. Gelecek kaygısı başladı. Bütünü ile insana baktığımızda bunların hepsi bizi bekleyen sorunlardı. Askerlik, iş bulmak, kariyer kaygısı, gelecek kaygısı gibi. Bütün bunları toparladığımızda kendimi akademik anlamda geliştirmeye karar verdim. Yüksek lisans tezi hazırlıyordum bunları yaparken bir yandan oyun oynamaya devam ediyordum. Ama oyun oynamak hiçbir zaman kariyerimin ya da özel hayatımın önüne geçmedi. Belirli bir yaş grubu ile ilgili e-spor ile ilgil gelecek düşünenler için şunu tavsiye edebilirim , e-spor hayatlarının bir kısmında yer aldığı zaman pozitif etki sağlayabilecek onlara katkı sağlayabilecek hatta maddi ve manevi anlamda kazanç sağlayabilecekleri bir alan. Bunun yanında şunu asla unutmamaları gerekir, E-spora dair bir gelecek planı yapıldığı zaman ülkemizin şartları ve günümüz koşullarını göz önünde bulundurmaları gerekir. Yani 23,24,25 yaşlarına geldiklerinde kazandıkları maddi kazanç ile birlikte bir gelecek yatırımı yapacaklar mı? Bu işi kaç yaşına kadar devam ettirecekler? Sosyal hayatlarından uzaklaşmamaları lazım. Tüm bu söylediklerimi birlikte düzenli ve ölçülü bir biçimde bir arada götürebildikleri sürece teknik anlamda eğitimci, antrenör olarak devam edebilirler. Bir e-spor merkezinde çalışabilirler teknik ekip ya da oyuncu olarak devam edebilirler. Ülkemiz de bu konuda teknolojiye ayak uydurmaya başladı. Unutmamak gerekli hayatın gerçeklerinin de farkına varmalıyız

Özgeçmiş

YUSUF GENÇ

15 Ağustos 1990 İstanbul

Lise- Adana Ticaret Borsası Lisesi

Üniversite: Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi- Felsefe

: Aristotales -Mantığı ve Ludwig Wittgenstein -Analitik Mantığı üzerine tez ve akademik çalışmalar

-Anadolu Üniversitesi- WEB Tasarımı ve Kodlama

Eğitimler

-İnsan kaynakları ve kalite yönetimi eğitimi

-İstanbul Gelişim üniversitesi – Eğitim koçluğu ve tercih danışmanlığı eğitimi

İş Hayatı

-Adana Erkan okulları – Rehber Öğretmen ve Müdür yar.-2014-2016

-Marmara Okulları- Müdür yar. ve Eğitim Koordinatörü-2016-2018

 -Adana Gündoğdu Kolejinde – Kalite Koordinasyon Yöneticisi-2018 – Devam etmekte

-Türkiye Elektronik Sporlar Federasyonu ( TESFED) Adana İl Temsilcisi    2019- Devam etmekte         

Verdiği eğitimler

-YKS sınav sistemi- YKS tercih danışmanlığı

-LGS sınav sistemi- LGS tercih danışmanlığı    

-Geleceğin Meslekleri

-Sınav Kaygısı

-E-Spor’un Faydaları

-E-Spor ile Akademik Başarı ilişkisi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor