EĞİTİM SEN, ONURLU YAŞAM TALEP EDİYOR

(HABER MERKEZİ)- Eğitim Sen Adana Şubesi, 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme süreci öncesinde, taleplerini kamuoyuna duyurmak amacıyla Gazipaşa Çocuk Parkı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada bir konuşma yapan Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Fatih Toprak, Fatih Toprak, “Yalnızca maaş değil, onurlu yaşam ve kamusal eğitim talep ediyoruz”

“Eğitim Sen Olarak Toplu Sözleşme Taleplerimizde Israrcı, Birleşik Mücadelede Kararlıyız!” başlığıyla yapılan açıklamaya, KESK Adana Şubeler Platformu bileşenleri, CHP ve Halkevleri de destek verdi. Açıklamayı, Eğitim Sen Adana Şubesi adına Şube Sekreteri Fatih Toprak okudu.

Basın açıklamasında, kamu emekçileri adına yapılan önceki yedi toplu sözleşme döneminde emekçilerin temel taleplerinin sistemli biçimde görmezden gelindiği, sözleşmelerin maaş zammına indirgenerek sosyal, demokratik ve özlük hakların ötelenmeye devam ettiği vurgulandı.

Eğitim emekçilerinin düşük ücretlerle yaşamaya zorlandığına, ek işler yaparak geçimlerini sağlamaya çalıştıklarına dikkat çekilerek, “OECD ülkeleri arasında en düşük gelir seviyesine sahip eğitim ve bilim emekçileri olarak tarihsel bir itibar kaybı yaşıyoruz” denildi.

Fatih Toprak, “Yalnızca maaş değil, onurlu yaşam ve kamusal eğitim talep ediyoruz” diyerek yaptığı konuşmasında daha sonra şunları söyledi;

Eğitim ve bilim emekçilerinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal, özlük, demokratik ve mesleki haklarının güvence altına alınması için mücadele edildiği belirtildi.

Taleplerimiz sadece bizim değil; eğitim hizmeti alan milyonlarca öğrenci ve veli adınadır” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen’in Başlıca Toplu Sözleşme Talepleri Şunlardır:

En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, reel enflasyon dikkate alınmalı, refah payı uygulanmalıdır.

Taban aylık yükseltilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı, ek ders ücretleri %50 artırılmalı ve temel maaşa orantılı hale getirilmelidir.

Gelir vergisi dilimleri adil hale getirilmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.

Kira, ulaşım, çocuk ve kreş gibi sosyal yardımlar artırılmalı; kira yardımı dahil temel yaşam giderleri desteklenmelidir.

Eğitim ödeneği, tüm eğitim ve bilim emekçilerine en az bir maaş tutarında verilmelidir.

Ücretli, sözleşmeli ve vekil öğretmenlik uygulamalarına son verilmeli; tüm öğretmenler güvenceli olarak kadroya alınmalıdır.

Öğretmen alımında mülakat kaldırılmalı; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi antidemokratik uygulamalara son verilmelidir.

KHK ile hukuksuz şekilde ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileri görevlerine iade edilmelidir.

3600 ek gösterge tüm eğitim ve bilim emekçilerine verilmelidir.

Sicil affı hayata geçirilmeli; geçmişe dönük cezai/idari kayıtlar silinmelidir.

Angarya çalışmaya son verilmeli; mesai dışı görev tanımları kaldırılmalıdır.

Kamusal, parasız kreşler tüm kamu kurumlarında açılmalıdır.

Kadınlara yönelik mobbing ve ayrımcılıkla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Eşit işe eşit ücret sağlanmalı, haklar kurumlar arası standart hale getirilmelidir.

MEB bünyesindeki idari ve teknik personelin özlük hakları iyileştirilmelidir.

Üniversitelerde ücret adaletsizlikleri giderilmeli, akademik-idari personelin hakları güvenceye alınmalıdır.

Kamusal eğitimin ticarileştirilmesine ve ÇEDES gibi projelerle dinselleştirilmesine son verilmelidir.

Her öğrenciye ücretsiz bir öğün yemek ve temiz su sağlanmalıdır.

Acilen en az 150 bin öğretmen ataması yapılmalı; personel açıkları kadrolu istihdam yoluyla kapatılmalıdır.

“Yetkili Sendika Masaya Gerçek Taleplerle Oturmalı”

Fatih Toprak, açıklamanın sonunda yetkili sendikaya da çağrıda bulunarak şunları söyledi:

“Bu kez masaya kamu emekçilerinin gerçek talepleriyle oturun. O masada yetki sahibi olabilirsiniz ama meşruiyetin sahibi biziz!”

Eğitim Sen, toplu sözleşme sürecini ağustos ayına sıkıştırmayacağını, grevli toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere tüm talepler için mücadelenin süreceğini duyurdu.

Toplu sözleşme süreci, iktidarın belirlediği dar çerçevelere sıkıştırılamaz. Bu süreçte, tüm kamu emekçilerinin örgütlü gücü belirleyici olacaktır. Taleplerimizin karşılanması, hangi sendikaya üye olduğu fark etmeksizin tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ortak mücadelesine bağlıdır.

Buradan yetkili sendikaya da sesleniyoruz: Bu kez masaya kamu emekçilerinin gerçek talepleriyle oturun. O masada yetki sahibi olabilirsiniz ama meşruiyetin sahibi biziz!

Eğitim Sen olarak sadece ağustos ayıyla ya da toplu sözleşme süreciyle sınırlı değil, sürecin öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere, grevli toplu sözleşme hakkımız başta olmak üzere tüm taleplerimiz için her alanda mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor