Uğur BAŞARAN
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TBMM Milli Eğitim komisyonu üyeleri ile bir araya gelerek yaptıkları toplantı neticesinde yeni eğitim şeklinin nasıl yapılacağı konusunda bilgilendirme yaptı.
Yapılan toplantı sonrası okulların 31 Ağustos’ta uzaktan eğitim yöntemiyle açılacağı ve 21 Eylül’de de kademeli olarak yüz yüze eğitime geçileceği bildirildi. Elbette bu durumun gidişatı, salgının seyrinin belirleyeceğinin altı da önemle çizildi.
Evet 31 Ağustos’tan itibaren okullarda uzaktan eğitimin startı verilecek. Çocuklar pandeminin patladığı ilk dönemlerde olduğu gibi uzaktan eğitimle eğitim hayatlarına devam edecekler. Salgın koşulları beklenilen şekilde ilerlerse de çocuklar o çok özledikleri sınıflarına 21 Eylül itibari ile kavuşmuş olacaklar. Yeni düzen ile birlikte öğrenciler 2 gün okula gelecek. Sınıflar yine yarıya bölünecek. 30 kişilik sınıfın A grubu pazartesi-salı, B grubu perşembe-cuma yüz yüze eğitim için sınıflarda olacak. Geri kalan zamanlarda evden, uzaktan eğitim takip edilecek.
Aileler de şaşkın bir şekilde bekleyişlerini sürdürüyorlar. Çocukları gibi onlarda sürecin nasıl işleyeceği konusunda kafalarındaki soru işaretlerine yanıt bulmaya çalışıyorlar.
Eğer salgın devam ederse çocukların okula gitme hayalleri bir müddet daha ertelenecek. Çocuklar elbette bu duruma üzülüyorlar ancak aileler özellikle de anne ve baba çalışan aileler bu durumdan daha fazla etkileniyor. Okulların açık olduğu dönemde, çocukları okulda olan aileler çocuklarının güvende olduğu bilirken şimdi onlar çalışmaya gittiklerinde çocuklarını evde tek bırakmak zorunda kalınca daha büyük stres yaşıyorlar.
Öte yandan ülkemizde maalesef tüm çocuklar eşit şartlarda yaşayamıyor. Ekonomik durumu iyi olan ailelerin evlerinde sınırsız internetleri, laptop, tablet ve bilgisayarları varken bazı çocukların evlerinde ne internet ne de bilgisayarı var.
Geride bıraktığımız uzaktan eğitim dönemde birçok çocuk uzaktan dersleri izleyebilmek için evinde interneti ve bilgisayarı olmadığından komşusuna ya da bir akrabasına gidip derslerini izlemeye çalıştı. Bu durum çocukların uzaktan eğitim konusunda eşit olmadıklarının en büyük kanıtı. Yani eğer uzaktan eğitim verilecekse Türkiye’de ki okula giden tüm çocuklara eşit şartlar sunulmalıdır.
Milli Eğitim Bakanı yaptığı acıkmada eğitim sürecini salgının seyrinin belirleyeceğini ifade etti. Yani bizler gerekli kurallara ne kadar uyarsak, bu konuya ne kadar hassas yaklaşırsak çocuklarımız da özledikleri okullarına daha erken zamanda dönecekler.
İnsanların kurallara uymaması, vurdumduymazlığı, ölüme meydan okurcasına hem kendi hayatlarını hem de diğer insanların hayatlarını tehlikeye atmaları neticesinde son zamanlarda vakalarda, yoğun bakım hasta sayılarında ve maalesef ki vefatlarda artışlar yaşanmaya başlandı. Mart ayından bu yana devlet yetkilileri, sağlık çalışanları, alanında uzman isimler uyarıyor. Maske, mesafe, hijyen kelimelerini kafamıza kazıdılar. Ama gelin görün ki düğünler aldı başını gidiyor. Ne mesafe var ne maske var. Her düğünün sonunda vaka sayıları artıyor.
Artık yapmayın… Normal hayatımıza dönmek birkaç kişinin dikkat etmesi ile olmuyor. Bir kişide olan virüs onlarca kişiyi etkiliyor. Bu şekilde sayılar katlanıyor, ölümler artıyor. Giden bizlerin hayatından, normal yaşantımızdan ve çocuklarımızın eğitimden oluyor.
İnsanların artık bu işi ciddiye almaları, almayanların ise işin ciddiyetini kavrayacakları şekilde cezalandırılmaları zorunluluk olmuştur. Nerede sosyal mesafeye dikkat etmeyen, maske takmayan, düğün düğün, cenaze cenaze dolaşan varsa hepsine bir dur diyecek cezaların verilmesini normal hayatına dönmek isteyen duyarlı herkes adına istiyoruz.
