Eğitimin önemi önlemi arttırıyor

Bilgisi, birikim ve tecrübesiyle alanında öne çıkan isimlerden biri olan İş Güvenliği Uzmanı Necati Ulaştırıcı, Türkiye’de binlerce çalışanın hayatına son veren iş kazalarının kader olmadığını ve eğitim bu sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi. Ulaştırıcı, son yıllarda ağırlık verilen bilinç oluşturmaya yönelik çabaların takdir edilecek düzeyde olduğunu ifade etti.

Röportaj: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE)-Günümüzde meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları, dünyada her yıl milyonlarca çalışanın hayatına mal oluyor. İstatistiki verilere göre, Türkiye ölümlü kazalarda Avrupa birincisi… Ancak birçok ülke bu konuda ki verilerini Türkiye gibi şeffaf bir şekilde paylaşmadığı için rakamlar aleyhimize gibi görünebiliyor. Zira ülkemizde son yıllarda yapılan ciddi çalışmalar, kazalara önleyici bir kalkan oluşturmayı başarmış durumda. Konuyla alakalı son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak üzere, işinin ehli kabul edilen bir isim olan İş Güvenliği Uzmanı Necati Ulaştırıcı’yla, iş sağlığı ve güvenliği üzerine konuştuk. Anaokulu düzeyinden üniversitelere kadar uzanan eğitimlerin toplumu bilinçlendirdiğini söyleyen Necati Ulaştırıcı, yakın gelecekte iş güvenliği kültürünün oluşacağına inandığını söyledi.

Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?

Adana’da, 1985 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; Yavuzlar İlkokulu, Emine Nabi Menemencioğlu Ortaokulu, Şehit Temel Cingöz Lisesi ve Çukurova Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun oldum. Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaya başladım. Bunun yanı sıra, ailemize ait olan Köksal Hırdavat firmasında yönetici olarak görev yapıyorum. Evli ve bir çocuk babasıyım.

Size göre, Türkiye’de iş sağlığı ve iş güvenliğine ne kadar hassasiyet gösteriliyor?

İş kazalarında Türkiye’nin Avrupa’da birinci ve dünyada 3’ncü olduğuna dair bir kanı var ancak bu veriler, diğer ülkeler kendi verilerini paylaşmadığı için yüksekmiş gibi görünüyor. Birçok ülke verilerini paylaşmadığından sıralamada birinci görülmemiz çok normal. Diğer ülkeler de verilerini paylaşsa, sıralamada geriye gideceğimiz aşikar. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş kazalarının önüne geçmek adına ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor. Bizler de buna destek veriyoruz. Bilinç oluşturmak amacıyla sürdürülen faaliyetler ana okulu seviyesine kadar indirgenmiş durumda. Bende, 5 yaşında ki oğlumun bağlı bulunduğu sınıfta bir sunum yaptım. Onların anlayacağı şekilde videolar ve görseller hazırlayarak, ‘ağaç yaşken eğilir’ mantığıyla hareket ettik. Ne kadar eğitim verilirse, kazaların önüne o kadar geçilmiş olacaktır. Yakın gelecekte, iş güvenliği kültürünün ülkemizde oluşacağına inanıyorum. Bundan 5 yıl önce iş güvenliğiyle alakalı bir kitap arasanız bulamazdınız. Çünkü yoktu. Fakat şimdi ilkokul çocuklarına yönelik kaynaklar bulunuyor.

İşçileri iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumaya yönelik önlemleri almak için oluşturulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulama kapsamı nedir?

6331 sayılı Kanun, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine uygulanmakla birlikte bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekilleri, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanları kapsar. Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri, afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri, ev hizmetleri, çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar ve hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetlerinde çalışanlar anılan düzenleme kapsamında değildir.

 İş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu neden ertelendi?

7033 sayılı Torba Kanun ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde 01.07.2017’den 01.07.2020’ye ötelenmiştir. Risk değerlendirmesi, sağlık gözetimi, çalışanların İSG eğitimi gibi diğer yükümlülükler ise halihazırda tüm işyerleri için yürürlüktedir. Erteleme sayesinde kamu kurumları ile bakkal, emlak bürosu, avukatlık bürosu gibi 50’ den az çalışanı olan işyerleri bu 3 yıllık sürede iş sağlığı ve güvenliği konusunda dışarıdan hizmet almaya gerek duymaksızın söz konusu hizmetleri, Genel Müdürlük ile protokol yapılan açık öğretim kurumları ve üniversitelerden eğitim almak suretiyle kendileri yerine getirebileceklerdir. Böylece bu kapsamda yer alan işyerlerinde işveren veya işveren vekiline eğitim alabilmeleri için 3 yıl süre tanınmaktadır.

 İSG profesyonellerinin (işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli) yetkileri nelerdir?

İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.

 Hangi işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmalıdır?

31/12/2012 tarihi itibariyle çalışan sayısı ve tehlike sınıfı farkı gözetmeksizin kamu da dahil tüm işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılacaktır.

 Kamuda İSG profesyonellerinin görevlendirilmesi ne zaman yürürlüğe girecektir?

Kanunun 38 inci maddesi gereği işyerinde İSG profesyonellerinin görevlendirilmesi; 4857 sayılı İş Kanunu’nun mülga 81 inci maddesi kapsamında 50’den fazla işçi statüsünde çalışanı bulunan kamu kurumları ile tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan özel sektöre ait işyerlerinde yürürlüktedir. 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Kimler iş güvenliği uzmanı olabilmektedir?

29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik”in dördüncü maddesinin (f) bendinde “İş güvenliği uzmanı: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı,” ve (ı) bendinde ise “Teknik eleman: Teknik öğretmenler, fizikçi, kimyager veya biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği lisans veya ön lisans programı mezunlarını, ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Mevzuatta yer almayan bölüm mezunları iş güvenliği uzmanı olamamaktadır.

Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) nedir?

Kişisel koruyucu donanım, mevzuattaki tanımıyla; kişiyi bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine karşı korumak amacıyla tasarlanmış ve üretilmiş kişilerce takılan, tutulan ve giyilen her türlü donanımı ifade eder. İşyerlerinde çalışanlarca kullanılan baret, koruyucu gözlük, toz maskesi gibi ürünler kişisel koruyucu donanımlara örnek verilebilir.

Kişisel koruyucu donanımların iş sağlığı ve güvenliğindeki yeri ve önemi nedir?

Mevzuatımızda belirlenen risklerin toplu koruma tedbirleriyle önlenemediği veya alınan teknik önlemlere rağmen istenilen düzeye indirilemediği hâllerde kişisel koruyucu donanımlar kullanılmalıdır. Tedbirler hiyerarşisinin son halkası kişisel koruyucu donanım olmakla birlikte bu kişisel koruyucu donanımların diğer tedbirlere göre daha önemsiz olduğu anlamına gelmemektedir. Keza, iş kazası sonucu yaralanma ve meslek hastalıkları ile kişi arasındaki son bariyer kişisel koruyucu donanım olup bundan öte başka bir tedbir bulunmamaktadır.

Aynı zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası disiplin kurulu görevi yürütüyorsunuz. İSG – SEN neden kuruldu ?

İş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının mesleki sorunlarına çözüm üretecek örgütlü bir yapı özlemi; mevcut sistem içerisinde iş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının yaptıkları iş dolayısıyla bir meslek olarak öngörülmemesi; özlük hakları,çalışma şartları,meslek etiği,haksız yargılanma gibi daha bir çok problemin artması;İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası’nın kurulmasına sebep olmuştur.

Bu sohbetin gerçekleşmesine vakit ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür ederim, yayın hayatınızda başarılar dilerim

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor