Ekmekler çöpe atılıyor!

Ali AKILLI

Kurttepe Mahallesi’nde ki müstakil evlerden oluÅŸan sokaktan ne zaman geçsem,  yaÅŸlıbir kadın, evinin yakınındaki parkta kuÅŸlara ekmek ufalarken denk geliyor. Alışkın olduÄŸum bu manzarada, geçen hafta sonu sıra dışı bir diyaloga ÅŸahit oldum. YaÅŸlı kadının yanına bir adam yaklaÅŸtı.
“Dünyada insanlar açlıktan ölürken, kuÅŸlara ekmek vermekten suçluluk duymuyor musunuz?” Kadın, adamın sert tepkisine insani bir yanıt verdi. “Üzgünüm ama ekmekleri o kadar uzaÄŸa atamam ki!”

***

Günde 7 milyon ekmeğin çöpe atıldığı bir ülkede, görkemli iftar sofralarından kalanlarla kaç insan doyar acaba? Evindeki ekmek kırıntılarını bile israf etmeyen bir kadından, o adamın öğrenmesi gereken o kadar çok şey varken. Yaşlı kadının verdiği cevabın asaletine başımızı eğelim.
Çünkü ekmek israfına da karşıyım. Düşünce israfına da.

***

Yıllar önce çok sevdiÄŸim bir besteciye sormuÅŸtum. “Doların iniÅŸi ve çıkışı, gitarının tellerine dokunuÅŸunu etkiliyor mu?” “Yoo” demiÅŸti “asla.” “Müzik yaparken maddiyatın hesabını yaparsak, gönül tellerimiz de kopar, gitarımızın telleri de.” Bu cevabı yıllar oldu unutmadım. O yüzden sanatın israfına da karşıyım! Sevginin israfına da.

***

Bir lise öğretmeni derste öğrencilerine bir teklifte bulunur. “Yarın birer torba ve 5’er kilo patates getireceksiniz.” Ertesi sabah öğrencilerin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.
Öğretmen, “Bugüne dek affetmeyi istemediÄŸiniz her kiÅŸi için 1 patates alın, o kiÅŸinin adını patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun” der. Bazı öğrenciler torbalarına üçer beÅŸer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse aÄŸzına kadar dolmuÅŸtur. Öğretmen ödevi tamamlar. “Bir hafta boyunca nereye giderseniz bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız.” Aradan 1 hafta geçer. Kendilerinden istenileni yapmış olan öğrenciler ÅŸikayete baÅŸlar. “Hocam bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor.” Öğretmen anlamlı bir hayat dersi verir. “Görüyorsunuz ki, affetmeyerek aslında kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ağır yüklere mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kiÅŸiye bağış olarak düşünüyoruz. Halbuki affetmek kendimize verdiÄŸimiz bir ödüldür.” Çünkü bazı insanlardan nefret etmeye bile deÄŸmez. O yüzden duygu israfına da karşıyım. Nefret israfına da.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor