Fiyat artışları durdurulamıyor
Fakirleşerek ülkeyi büyütmeye çalışıyorlar
Hiç kimsenin aldığı maaş ay sonunu getirmesine yetmiyor
TÜİK eliyle yapılacak maaş zamları kırpılıyor
Çiftçiler gruplar halinde ekim işlerini bırakıyor
Amerikan parası (!) durmadan yükseliyor
Ve en kötüsü de tedbir alın(a)mıyor; aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleniyor!
“Milet geçim derdinde, politikacılar seçim derdinde” diye bir laf vardır halk arasında, işte tam o atmosfere girmiş bulunuyoruz! Muhalefet elbette ki sandığı işaret edecek, ancak iktidar tam anlamıyla koltuğu korumanın peşine düşmüş durumda.
Öyle olmasa bu kadar kötü ekonomik kararlar alınmazdı… Bir röportajda izledim; 72 yaşında bir yurttaş, “Böyle bir zam furyası ben görmedim” diyordu…
Yaşımız kemale yaklaştı, biz de eskidik sayılır. Gazeteci olmadan önce de, gazeteleri satır satır okurdum. Ben de “ Böylesini görmedim”…
Ülke ekonomisinin nereye gittiğine dair birkaç kişi haricinde kimse ağzını açmıyor. Fiyat artışlarına zam bile diyemeyen yandaş, iliştirme medyacılar, Millet İttifakı’nın adayı çıksın da, yalan haber bombardımanına tutalım diye tetikte bekliyorlar…
Ekonomi tıkırında
İşsizlik pahalılık
Konjonktür enflasyon
Milletçe fedakarlık
Kriz bunalım derken
Bilançoya bir baktık
Bu yıl iki misli kâr
Hayret şu işe bak sen
Nerden geldi bu kârlar
Kime gitti bu kârlar
Yukardaki dizeler, Timur Selçuk’un 80’li yıllarda yazdığı şiirin bir kısmı. Sonra besteleyip ülkenin diline pelesenk olan bir parçaya dönüştürdü.
Müziğiyle dinleyin tavsiye ederim. Tam da bugünleri anlatıyor. Lakin burada durmak gerekiyor. Aslında sanatçı o günleri anlatmak için yazmıştı.
Yani birileri ülkenin içinde bulunduğu durumu şarkılarla, şiirlerle veya yazılarla gündeme getirebiliyordu. Peki ya şimdi!
