Emekliler kira yardımı istiyor
Türkiye Emekliler Derneği Başkanlar Kurulu toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan derneğin Adana Şube Başkanı Seyfi İyiyürek, toplantının sonuç bildirgesi hakkında yaptığı açıklamada, “Emeklinin sıkıntısı had safhada. Özellikle 1000 TL ve altında emekli maaşı alan emeklilere kira yardımı yapılmalı. Bunun müjdesini bekliyoruz.” dedi.
ADANA(BÖLGE) – Türkiye Emekliler Derneği(TÜED) Başkanlar Kurulu toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan TÜED Adana Şube Başkanı Seyfi İyiyürek, hükümetten bir müjde beklediklerini ifade ederek,” Emeklinin geçim sıkıntısı had safhaya yükseldi. Özellikle 1000 TL ve altında emekli aylığı alan emeklilere kira ve yakacak yardımı yapılmalıdır.” dedi.
Türkiye Emekliler Derneği Başkanlar Kurulu Olağan Toplantısı’nın sonuç bildirgesini kamu oyuyla paylaşan Başkan İyiyürek, Türkiye’nin seçimsiz bir döneme girmesinin sorunların çözümü için bir fırsat olduğunu, sosyal güvenlik sistemimizin yürütümünde farklı ve eşit olmayan uygulamaların değiştirilmesi ve insanca yaşamaya yetecek emekli aylığının ödenmesinin talep edildiğine dikkat çekti.
Sonuç bildirgesinde, özellikle, emekli aylıklarının hesaplanmasında ve artışında eşitliğin olmamasının, sosyal güvenliğin evrensel ilkeleriyle çeliştiğinin karara bağlandığını ifade eden Başkan İyiyürek, sonuç bildirgesinde yer alan isteklerini şöyle sıraladı:
“2019 Temmuz ayında, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yapılan yüzde 5,01 zam ile memur emeklilerine yapılan yüzde 6,01 artış, mutfak harcamalarının iki günlük giderini karşılamaktan uzak kalmıştır. Haziran ayının son haftasında ve Temmuz ayında; elektriğe, çaya, şekere ve bir çok maddeye yapılan yüzde 15 zamlar, emekli aylıklarına yapılan artışın üç katıdır. Böyle bir artış sistemiyle emeklilerimizin aylıkları küçülmeye devam edecektir. Enflasyon nedeniyle aylıklarda oluşan kaybın telafisi için ‘seyyanen zam’ yapılmalı, emeklilerimize refahtan pay verilmelidir.
Emekli aylıklarındaki kayıplar, dul ve yetim aylıklarının da küçülmesini getirmiştir. Emekli aylıkları hesaplama sistemini belirleyen güncellenme katsayısı ve aylık bağlama oranı, sosyal güvenliğin evrensel normuna göre yeniden belirlenmelidir. Emekli aylıklarının bin liranın altında kalması, sosyal güvenliğin değerinin yitirildiğinin en somut göstergesidir. Bu nedenle, asgari emekli aylığı ile birlikte emekli aylıklarında insanca yaşamaya yetecek ve başkalarına muhtaç edilmeyecek bir sigorta sistemi benimsenmelidir.
2000 sonrasında emekli olanların intibakları yapılmalı ve emekliler arasında eşitlik sağlanmalıdır. 5510 sayılı Kanunla, emekli aylıklarında ciddi kayıplar oluştuğundan, intibak ile yaşanan mağduriyetler giderilmelidir.
İlaç, sağlıkta en temel ihtiyaçtır. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT), ilaç listelerini sürekli değiştirmekte ve bir çok ilacın bedelinin karşılanmaması, sağlık sorunu haline dönüşmektedir. Tedavi edici önemli ilaçların SUT listelerinde yer almasına rağmen, fiyatların bir kısmının ödenmesi, cepten ödemeleri artırmıştır. İnsan sağlığını tehdit eden kısıtlamalar ve tasarruflar kaldırılmalı ve devletin güvencesinde olan sağlık hizmetleri, ticari bir anlayışla yürütülmemelidir.
Sağlık hizmetinde alınan katkı payları, emeklilerin bütçelerinde yük oluşturmaktadır. Özel hastanelerde alınan ve yüzde 200’e varan ilave ücret, emeklilerin ödeme gücünü aşmaktadır. Bu nedenle, emekliler her türlü katkı paylarından muaf tutulmalıdır.
Emekliler, vergi mağduru olmuştur. Emeklilerimizin harcamalarda alınan yüzde 8-18 arasında değişen ÖTV ve KDV ödemeleri karşısında, yüzde 4-5 arasında uygulanan ek ödeme oranları yetersiz kaldığından, en az yüzde 8-9 oranlarına yükseltilmelidir.
Dini bayramlar öncesinde ödenmekte olan 1000 lira ikramiyelerin alım gücündeki kayıplar dikkate alınmalı ve yıllık tüfe artışına göre artırılmalıdır.
Evi olmayan emeklilerimizin TOKİ konutlarından uygun ödeme koşuluyla konut sahibi olması devlet politikası olarak benimsenmeli, emeklilerimiz kiradan kurtarılmalıdır. Derneğimizin bir projesi olarak TOKİ’ye sunulan ve emeklilere TOKİ konutlarından kontenjan ayrılmasını sağlayan uygulamanın kapsamı genişletilmeli ve kontenjan oranı %25’ten, %50’ye çıkarılmalıdır.
Kira fiyatlarındaki artış ve ısınma giderlerinin yükselmesi, emeklilerimizin hane halkı tüketim harcamalarını yükseltmekte ve bu harcamalar bin lira aylık alan bir emeklinin, gelirinin yaklaşık yüzde 60’ına denk gelmektedir. Emeklilerimizin bilhassa kış aylarında yakıt ve kira desteğine ihtiyaç duyduğu açıkça ortadadır. Hükümetten talebimiz, zorlu kış koşullarında geçimlerine katkı sağlayacak şekilde alt gruptan aylık alan emeklilere ‘kira ve yakacak yardımı’ adı altında ek bir ödemenin yapılmasıdır.”