EN STRATEJİK SEKTÖR, TARIM

Tarımın insanlık tarihi boyunca büyük önemi olduğu tartışmasız bir gerçektir. İnsanlık tarımın keşfi sayesinde yerleşik hayata geçmiş, topluluklar oluşturmuş ve medeniyetler kurmuştur. Günümüzde de tarım, bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.

Ülkelerin geleceğini belirleyen faktörler arasında tarımın önemi oldukça büyüktür. Tarım, bir ülkenin gıda ihtiyacını karşılamasının yanı sıra istihdam yaratma, gelir getirme, sanayiye hammadde sağlama ve dış ticaretin gelişimine katkıda bulunma gibi önemli fonksiyonlara sahiptir. Tarımsal üretim arttıkça ülkenin refah düzeyi de yükselir ve insanların beslenme ihtiyaçları karşılanarak sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak sağlanır.

Tarım sektörü aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da büyük öneme sahiptir. Doğru tarım uygulamaları sayesinde toprak verimliliği arttırılabilir, su kaynakları korunabilir, biyoçeşitliliğin korunması sağlanabilir ve çevresel etkiler en aza indirilebilir. Bu da hem bugünün hem de gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşamaları için önemli bir adımdır.

Ülkelerin geleceğini şekillendiren tarım sektörünün önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır. İklim değişikliği, nüfus artışı, su kaynaklarının azalması gibi sorunlarla karşı karşıya kalan dünya, tarımın sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini göstermektedir.

Bu nedenle, hükümetlerin tarımı destekleyici politikalar üretmesi, çiftçilere eğitim ve teknoloji desteği sağlaması, tarım sektörünü geliştirmek için yatırım yapması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmesi gerekmektedir.

Tarımın ülkelerin geleceğinin şekillenmesinde, küllerinden yeniden doğmasına veya da ülkeler arasında söz sahibi olabilmesine ülkemizi örnek olarak verebiliriz. En iyi örneklerden bir tanesidir aslında ülkemiz.

Osmanlı imparatorluğu yıkılıp, Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu yıllarda ülkemizin nasıl bir yokluk ve ekonomik darboğaz içinde olduğunu biliyoruz, okuyoruz. Bu darboğazdan da tarımın desteklenmesi ve geliştirilmesi ile çıkıldığını biliyoruz. 1930’lu yıllarda tarımı geliştirmek için yapılan girişimler, 1940’ 1950’li yıllarda tarıma verilen önem ülkemizin gelişmesine katkı koymuşlar.

Yavaş yavaş sanayileşmeye başlanıldığı 1960’lı 1970’li yıllarda yine lokomotif söktür tarımdır. Tarım olmazsa hiçbir şey olmaz. Eğer insanlar tarım yapamıyorlarsa ne kadar teknolojik ve ekonomik olarak üstün olurlarsa olsunlar yine de tarımı gelişmiş ülkelere muhtaç oluyorlar.

Hele bir de bizim ekonomik durumumuz ortada iken tarımın daha da geliştirilmesi, güçlendirilmesi hak ettiği seviyelerde desteklemelerin yapılması gerekir. Ekilebilen her karış toprağın üretime sokulması, bilinçli tarım yapılması, çiftçinin rahat rahat üretebilmesi için devletin taşın altına eline koyması çok zaruri bir durumdur.

Tarımın ülkelerin geleceğindeki önemi büyük olduğu için, tarıma yapılan yatırımların ve desteklerin arttırılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde hem ülkelerin ekonomik kalkınması hem de çevrenin korunması sağlanabilir. Dolayısıyla, tarım sektörüne verilen önem ve destekler arttıkça ülkelerin geleceği de daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde şekillenecektir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor