ERDAL İNÖNÜ

Boğaziçi Üniversitesi’ne bir Rektör atandı ya..

Atanan Rektör, aktif siyasetin içinden gelen biri oldu ya.. 

Öğrenciler bu atamaya tepki göstarde ya..

Polis, üniversitenin kapısına kelepçe vurdu ya.. 

Rektör, polisin kapı kırıldığı için kelepçe vurduğunu söyledi ya..

Bir Rektör seçimi, bırakın Türkiye’yi dünyada konuşulur oldu ya!..

Bir de merhum Erdal İnönü’nün ağzından kendi Rektörlük seçimini okuyalım;

“60’ların sonunda ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş öğrenci hareketlerinden sıkılıp rektörlükten ayrılmaya karar verdi. Giderken beni vekil bıraktı. O günlerde Akademik Konsey, ‘Yeni rektör nasıl birisi olsun’ diye bir toplantı yaptı. Orada 3 aday gösterdiler: Birisi bendim,ikincisi İdari İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Yaşar Gürbüz,  üçüncüsü Mühendislik Fakültesi’nden Prof. İsmet Ordemir… Ben de o Genel Kurul’a gittim ve kısa ama eğlenceli bir konuşma yaptım. Dedim ki: ‘Rektörlük için öğretim üyeleri 3 aday bildirdi. Duyduğumuza göre Mütevelli Heyeti’nin bunlara itirazı varmış. İsmet Ordemir’in hiç yönetim tecrübesi olmadığını söylüyorlarmış. Ama tecrübe, iş yaparak edinilir. Seçilirse pekala tecrübe edinir. 

Öteki adayımız Yaşar Gürbüz’ün solda olduğunu iddia ediyorlarmış. Bu da geçici bir sakıncadır. Zamanla nereden geldiği unutulur, ortaya gelir. Bunlar geçici şeylerdir. Ama benim için yaptıkları itiraz, en önemlisi… Çünkü Mütevelli Heyeti, benim soyadıma, yani İsmet İnönü’nün oğlu olmama itiraz etmiş. Bunu değiştirmek kimsenin elinde değildir. Bu, doğa yasalarına aykırıdır. Gördüğünüz gibi benimki, en düzeltilmeyecek durum. Onun için beni adaylıktan çıkarın. Öbür adaylarınız kalsın dedim.  Tabii çok güldüler ve alkışladılar. Ama dinlemediler beni…”

Erdal İnönü rektörlük yaptığı altı aylık süreci de şöyle anlatır:

“ODTÜ’de rektör olduğum dönem ‘Deniz Gezmiş bizim üniversiteye geliyor, yurtlarda kalıyor’ diye rivayet çıktı. Ben Öğrenci Birliği Başkanı’na soruyordum, ‘Yok öyle bir şey. Burası üniversite, herkes gelir gider ama burada kalması söz konusu değil‘ diyordu.

Halbuki gelip gidiyormuş. Kaldığı da söylendi. 

Ben kendisiyle Deniz Gezmiş olarak hiç görüşmedim. Fakat şöyle bir olay oldu:

O günlerde, bizim üniversitenin garajlar kısmında otomobillere bakan arkadaşım İdari Müdür’e telefon etti. 

‘Buraya bir öğrenci geldi, bizi tehdit ediyor’ dedi. 

‘Peki geliyorum’ dedim, oraya gittim. İdari İlimler Fakültesi Dekanı Yaşar Gürbüz de yanımdaydı. Orada baktım, uzun boylu bir öğrenci, parkasıyla onların karşısındaydı.

‘Sen ne istiyorsun’ diye çıkıştım ona… 

‘Bir şey istemiyorum. Buraya geldim, bakıyorum’ dedi. 

‘Karışma sen bu işlere’ dedim, onu gönderdim. 

Sonradan Yaşar bana ‘Bizim o gün konuştuğumuz çocuk Deniz Gezmiş’miş’ dedi.

‘Nerden biliyorsun’ dedim. 

‘Bana öyle söylediler’ dedi. Yani o Deniz Gezmiş’se, böyle bir görüşmemiz oldu, kim olduğunu bilmeden… Bir daha da görmedim. Fakat anlaşılan o, gelip gidiyormuş üniversiteye… 

Yine rektör olduğu zamanlarda:

“O dönem biz eşimle Mebusevleri’nde oturuyorduk. 16 Ocak 1971 gecesi geç vakit telefon çaldı. Telefonu ben açtım, birisi bana:

‘Ben Deniz Gezmiş’im.’ dedi.

‘Ne istiyorsun’ dedim.

‘Siz ne yapıyorsunuz’ filan dedi, kapattı telefonu.  Arkasından büyük bir gürültüyle bizim evin kapısı havaya uçtu. Biz yukarıdaydık. Sanıyorum bizim yukarıda olduğumuzu teyit etmek için telefon ettiler. Biz telefona cevap verince de kapıya koydukları dinamiti patlattılar. 

Muazzam bir gürültü oldu. Aşağı indik baktık, kapı kırılmıştı.  İlk anda bir şey hissetmedik pek! Çünkü ani oldu. Garip bir şey diye baktık! Tabii komşular geldi, herkes doluştu. Yapacak bir şey yoktu. Çankaya’ya babamın evine gittik, gece orada kaldık. Bir süre orada oturduk. 

Kimin yaptığı anlaşılamadı. Fakat Deniz Gezmiş’in aradığını sanmıyorum. Niye arasın beni? 

Benim rektörlüğü bırakmamı isteyen birileri yaptı sanıyorum. Hayatıma kast için değildi herhalde; öyle olsa başka türlü yaparlardı. Korkutmak amaçlıydı muhtemelen ama devam ettim göreve…”

Olay bu.. Biri’nin adı Erdal İNÖNÜ.. Ünvanı Prof.Dr. ODTÜ Rektörü..

Diğerinin adını boş verin..

Tarihe Rektör olduğu Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına kelepçe taktıran adam olarak geçecek biri..

Biz de zaten fark, farkedilsin diye yazdık.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor